3’e ve 9’a kalansız bölünebilen bir tek sayı.
uzun süre düşündükten sonra kaç snedir çok süper dualar ettiğim halde neden çoğunun kabul olmadığını buldum.ee malum yeni yıla ayyaş girip o halde gecenin bilmem kaçında allah’a dua edersen bazen seni kaideye almayabilir.
tüm dolmuş şoförlerine göre içi tıka basa dolu minibüste her zaman bir kişilik yer vardır.
belki ayağına çalı battığı sırada çıkardığı "allaaaah" feryadı sonucu böyle rivayetler olmuş olabilir.
üzerine basılmış kutukola şişeleri ile 30 kişi maç yapılan günler aklıma geliyor ilk okul denildiği zaman ve geriye dönüp bakıyorum da az sıra dayağı yemezdik o zamanlar.bu arada hoca da haklı malum,sen kimsin de yaş kaç baş kaç sınıfı gaza getirip herkesin yüzünü sulu boya ile boyayıp pastel boya ile de beyaz duvarın üstüne "beş dakkada beşiktaş" yazıyorsun.
karın içerde doğururken sen de koridorda sigaranı yakmaya çalışırken.
göt olmuş da denir.
fırsatlar,özgürlükler,aç geçilen günler,evi özlemek,yanlızlık,part time çalışmak,otostop çekmek,yurtta kalmak,sabaha kadar play station oynamak,vizelerde sabahlamak,büte kalmak,proje yapmak,makarna yapmak,yumurta kırmak,yemek yapamamak,büyüdüğünü hissetemek,harbi arkadaşlar bulmak,harbi sevgililer bulmak,genelde sefalet çekmek,sigaraya başlamak,içerek sabahlamak,eve 4 ay gitmemek,evde pislikten ölmek üzere olmak, ve sayamadığım daha onca şeyi 4 senede yapmak ama herşeye rağmen liseyi özlemek.
adamlar "z"yi "s" diye okuyor,"s"yi de "z".bütün dün düşündüm ne diye "s"yi "s" diye okumazlar diye sonra da karar verdim belki de biz "s"yi "s" diye baştan beri yanlış okuyoruz adamlar doğru okuyor.
küçük bir çocukken yaklaşık on sene sonra nerde olacağımızı onlarca değişik umutla hayal ederken hayallerimizin neredeyse hiçbirinin gerçekleşmediğini farkettiğimiz yerin bir önemi yoktur ama sonuçta geriye dönmek istenir dönemeyince de içten içe küfürler edilir ve kabullenilir olanlara ama hata herşeye rağmen bu entryi yazanda değildir kimde olduğu da hiç bulunamayacaktır.
ne işe yaradığını bilmesem de çok önemli olduğuna dair rivayetler var.
fransanın uluslararı alan kodu.
elindeki hiç birşeyin kıymetini bilemeyen duygusal,çabuk bütünleşen,rahatına düşkün,bir o kadar da çalışkan,dünyanın en güzel topraklarında ikamet eden,orta asyadan tüm dünyaya yayılan bir çeşit kavim,çoğu göbekli ve bıyıklı toplum.
2004-2005 sezonunda en iyi haken seçilmiştir kendisi.
susuzluk basıncıdır.bir ortamın suyu ne kadar azsa o kadar ozmotik basıncı yüksektir.
yer play station salonu.üç arkadaş winning eleven oynamakta,malum ortamın gerginliği ve sıcağın da etkisiyle çevreye,hakeme,tuşlara küfür edilip stres atılmaktadır.ardından iri cüsseli kasada duran arkadaş merdivenlerden yavaş ama emin adımlarla yanımıza gelir.ve film kopar.
"hangi anasını bacısını yedi sülalesini .... ....çocuğu benim arkamdan şşşt diye bağırıp daşşak geçiyor ulan?"
herkez şaşkın şaşkın bize bakmaktadır ve bizden diğer bir iri cüsseli arkadaş cevabını verir.
"abi şey şey ben orospu orospu çocuğu dedim ama sana demedim,arkadaşa dedim"
iri cüsseli abimizin bakışlar değişmeden
"adam gibi oturun ulan şimdi yerinizde......... burnunuzu..."
"hangi anasını bacısını yedi sülalesini .... ....çocuğu benim arkamdan şşşt diye bağırıp daşşak geçiyor ulan?"
herkez şaşkın şaşkın bize bakmaktadır ve bizden diğer bir iri cüsseli arkadaş cevabını verir.
"abi şey şey ben orospu orospu çocuğu dedim ama sana demedim,arkadaşa dedim"
iri cüsseli abimizin bakışlar değişmeden
"adam gibi oturun ulan şimdi yerinizde......... burnunuzu..."
kocaeli üniversitesinin umuttepe kampüsünün içinde yeni yapılan öğrenci yurdu.6 blok erkek,3 de kız bloğundan oluşur.gayet konforlu odaları vardır,24 saat sıcak su bulunur,4 kişiliktir.gece geç saatte yurda çıkmak imkansızdır.zaten saat 11de parmak iziyle imza atılır son teknoloji,girişler de böyle yapılır.
ömür biter yol bitmez.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?