clear conscience

kendisini ne gazeteci,ne televizyoncu,ne yapımcı,ne de yazar olarak tanımlıyor.
cnnturk’te hayat gezince güzel proğramını yapıyor.
bir insan bu kadar mı sempatik,hayat dolu olabilir.
gezi proğramı yapanlara hep gıcık olunur ya,bu adama gıcık olamazsınız;gittiği yerde deniz varsa muhakkak sizin yerinize bir girer,yemek yerken mutlaka sizin için tadıyorum der,e daha ne yapsın.
seviyoruz seni.

dünyanın şu anki halinden sorumlu cins.
%100 ü kendisini çok esprili sanır,en büyük yetenekleri mizah anlayışlarıdır.ama ne yazık ki gerçek acıdır.

kumar için gidilirse;sabahlara kadar kumarhanedesiniz akşama kadar uyuyacaksınız demektir,deniz,güneş göremezsiniz.
yok benim o taraklarda bezim olmaz derseniz girnede turlarsınız biraz,her an bir ünlü yanınızdan geçer,belki biraz alışveriş ama pahalıdır dikkat.trafiğe alışana kadar birçok kez dumura uğrarsınız ama kimse size gülmez meraklanmayın.
önemli not:uçakla türkiye’ye dönerken cam kenarı istemeyi unutmayın,şöyle dönüp bir adaya bakın derim.

2011 genel seçimlerinde 5 akp,1 chp milletvekili çıkaran ilimiz.

8 olmuş.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25223752/

bugün kendilerini “ahmet ve nedim’in gazeteci arkadaşları” olarak tanıtan bir grup, nedim şener ve ahmet şık’ın tutukluluğunu protesto etmek amacıyla galatasaray meydanı’ndan taksim’e kadar “adaletin kara 100’ü” adıyla yürüyüş yaptı.

galatasaray meydanı’nda toplanarak çeşitli sloganlar atan grup, alkış ve ıslıklar eşliğinde istiklal caddesi boyunca taksim meydanı’na kadar yürüdü.
şık ve şener’ın fotoğraflarının bulunduğu “gazetecilere özgürlük, yansak da dokunacağız” yazılı tişörtleri giyen ve ellerinde “ahmet şık ve nedim şener 100 gündür tutuklu, işte akp demokrasisi” ve tuncay özkan’ın fotoğrafının yer aldığı “susturulmak için dört duvara mahkum edildim” yazılı dövizler taşıyan gruba, istiklal caddesi’nde karşılaştıkları tkp üyesi bir grup da alkış ve sloganlarla destek vererek, yürüyüşe katıldı.

taksim meydanı’nda grup adına basın açıklaması yapan rıdvan akar, şık ve şener’in tutukluluk süresinin 100 günü geçtiğini belirterek, “suçları ’ergenekon terör örgütüne üye olmak ama ortada bu iddiayı destekleyen ne bir delil, ne de açıklanmış herhangi bir gerekçe var” dedi.

başbakan recep tayyip erdoğan’ın seçim sonrası yaptığı “balkon konuşması”na atıfta bulunan akar, şunları kaydetti:
“helalleşmek istiyor. böyle bir konjonktürde bizim onunla, o düşünce sistematiği ile helalleşmemiz mümkün değil. çünkü gazeteci gerçeğin peşindedir, gazeteci soruşturur, gazeteci taraftır. ancak son zamanlarda kafalara yerleştirilmek istenen ’candaş’ ya da ’yandaş’ tarafında değil, gerçeğin tarafındadır.”
türkiye’de halen 60’tan fazla tutuklu gazetecinin bulunduğunu belirten akar, sınır tanımayan gazeteciler örgütünün istatistiklerine göre de türkiye’nin tutuklu gazeteci sayısı konusunda şampiyon olduğunu öne sürdü.

akar, başbakan erdoğan’ın, gazeteciler hakkında açtığı davaları geri çekmesinin demokratik rejimle çelişen bir gelişme olduğunu savunarak, “ülkemiz demokrasisinin ihtiyacı davalardan feragat değil, güvenilir ve iyi işleyen bir adalettir” dedi.

basın için bir başka büyük tehlikenin ise otosansür olduğuna işaret eden akar, şunları kaydetti:
“basın özgürlüğü herkese lazım. çünkü gazetecilerin özgürlüğü aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğüdür. çünkü biz yazmazsak hiçbir yolsuzluk, hiçbir ihlal haber olmayacak. eşit, özgür, demokratik, müreffeh bir toplum ancak prangalarından kurtulmuş bir basınla mümkün olabilir. özgür basın şiarımıza ulaşmak için biliniz ki yansak da dokunacağız.”

tıkır tıkır çalışan sistem.
taze sıkılmış meyve suyundan soyulmuş ananasa,ekmekten gazeteye,balıktan tavuğa ne isterseniz,hangi gün,hangi saatte isterseniz kapınıza gelsin.

türkçesi çıktıktan sonra tüydüğüm ortam.

’çok masumsun ya sağdan soldan cocukları neden öldürttün? cumhurbaşkanı yaptın ya kendini ülkede adam mı yoktu?’diye sormamış savcı.e ne de olsa bu sorgu da göstermelik değil mi,
hükümetimize minnettarız ve de referandumda evet mührünü basan vatandaşlara.evren sayelerinde sorgulandı!

insana huzur veren,tüyleri dikenleştiren,gözleri doldurup boşaltan,atamızın müzevazılığına uygun,enerjisi çok farklı anıt.
atatürk ve çocuk bölümü özellikle etkileyici.

yalan.

2010 dünya kupası boyunca tüm tahminleri tutan ancak daha sonra hakkın rahmetine kavuşan kahin ahtapot.

adam ne yapsa hakkını veriyor,karizmatik,sempatik,galatasaraylılar olarak biz de seviyoruz onu.bir de nihat’la başladığı işi bitirebilseydi.

21 nisan-21 mayıs ta doğan dişilerdir.
boğa burcu kadını çok tatlı, sevimli, çevresindekiler tarafından çok sevilen ve dost ortamlarda aranan bir tiptir. güzel şeylere düşkündür.
müzik dinlemeye ve sergilere gitmeye bayılır. zaten müzisyenler ve ressamlar arasında çok boğa vardır. kendine güvenli bir kadındır boğa kadını.

hayatta karşısına çıkan her sorunu çözeceğini, her engeli aşacağını bilir. arkadaşları da onun için çok önemlidir.dostları için her türlü fedakârlığı göze alan boğa kadınları onlardan da aynı biçimde karşılık görmek isterler.

üstelik o kadar dürüst ki sizin onu herhangi bir biçimde üzebileceğinizi aklının ucundan bile geçirmiyor. bu yüzden de kızgınlığı ve öfkesi derin oluyor. bilirsiniz, sakin insanların duyguları kimi zaman patlama noktasına erişebilir. size tavsiyemiz, bu burcun mensubu olan bir kadını üzmemek, yaralamamak için elinizden geleni yapmanız. çünkü... bilirsiniz, boğa’lar yaralandıkları zaman nasıl gözleri dönüyorsa boğa burcu kadınlarının da öylesine gözleri dönebilir. zaman zaman önlerine çıkan her şeyi kırıp geçmekten çekinmezler. bu yüzden açık olun ve kazandığınız sevginin kıymetini bildiğinizi belli edin.

tavlamak için;olduğunuz gibi davranın, ona güzel sözler söyleyin, hoş parfümler alın, bol bol kültür sanat proğramı yapın, bonkör olun, yanınızdan ayrılmayacaktır

erol evgin şarkısı.

2010-2011 sezonu şampiyonu an itibariyle fenerbahçe ülker olmuştur.lanet!

cemal süreya vakfının kurucularındandır.

sex.

şeytanın avukatındaki şeytana göre; kibir.

uğur dündar bu akşam ana haberde bu afişin altında kalan ’cumhuriyetimizin 80. yılı’ yazısına dikkat çekerek;keşke bu yazıya bu özeni gösterenler cumhuriyetimizin kaçıncı yılında olduğumuza da dikkat etselerdi, demiştir.