breeze

(bkz: icetea vs nestea)

ing. düğüm. elektrik mühendisliğinde bir yapıtaş, öğrenilmez ise devre analizlerinden bir bok anlamamaya yol açan hede. node voltage methode bu zımbırtı sayesinde kurulmuştur. devre şeması üzerindeki her dallanmış nokta düğüm olarak işaretlenir ve buna dayanarak düğüm noktalarındaki gerilimler hesap edilir.

(bkz: tematiğe doydum)

(bkz: node)

(bkz: tesla coil)

seyircisiz maçlarda dikkat edilirse ağzından küfürsüz bir laf çıkmadığı duyulabilir, bir tek hakemlerle normal konuşur. hatta inönü’de son dakikalarına mağlup girilen bir maçta bariz şekilde top toplayıcı çocuğa 120 db’lik bir sesle " at amına goyduğum ne bekliyon" dediği tarafımdan hayretle duyulmuştur.

işletim sistemi olarak solaris kullanılması muhtemel bilgisayar.

insan vücudunun salgıladığı en değerli sıvı. herkes ya da her şey için boş yere tüketilmemelidir. hele bir de çok numara miyop olan gözlerinize yardımcı aparat olarak kontakt lens kullanıyorsanız, sarf etmesi daha da zordur bu gözyaşını. o yüzden daha da değerli olur. tabi anlayana.

(bkz: patti smith)

saçının arkası da mavidir bunun.

fazla da kafaya takılmaması gerekir, insanlar birilerine takılıp kaldıkları sürece ilerleyemezler çünkü. üzülürsün, sevinirsin, garip olursun, tamam ol ama "life is going on".

dibi gördükten sonra, ulan ne acayip yermiş burası şeklinde kafada düşünce balonlarının oluşmasına da neden olur bu hadise. ilginçtir, insan işte tam o anda yaşadığı duygunun daha kötü ya da daha fazlası olamayacağını anlar ve sonsuz bir rahatlamaya geçer. mesela birini çok özlüyorsunuz, özleminiz dibe vurdu, bir bakarsınız ki sınıra dayanmışsınız bu konuda, daha fazlası yok. o zaman işte rahatlamaya başlarsınız, özleminizi bile unutup, ne acayip yermiş lan bu dip diye düşünür de düşünürsünüz.

bazı afrika kabilelerinde ise alt alta dört bakınız vererek "ayar" olayının gerçekleştiği sanılır.

kendisini browserıma yükleyip içeriğini göstermeye yarayan adresi henüz adres çubuğuma yazmadım, düşünmüyorum öyle bir hatayı yapmayı da. yalnız anlayamadığım şey eleştirmek, üzerine tez yazmak yerine ziyaret etmemeyi yeğlemenin neden daha iyi bir fikir olmadığıdır.

ezginin günlüğü’nün 25. yıl özel albümü. a tribute to ezginin günlüğü denebilir. güzel parçalar var, tracklisti arayın bulun, isterseniz albümü edinip dinleyin ama pek de değeceğini sanmıyorum müzikalite bakımından. sadece arşivlik bir değeri olabilir.

albümün en kötü yorumlarından biri sezen aksu’dan gelmiş 1980 adlı güzide esere.

küçük hanımın şarkısı gerçekten başarılı bir yorumla seslendirilmiş, grubun eski solisti feyza erenmemiş tarafından. burnuma caz kokusu geliyor bu parçada.

sonracığıma en beğendiğim yorum barış akarsu’dan gelmiş. merhumun şu boktan dünyadan göçmeden önceki son kaydı oluyor leyla adlı eser. gerçekten iyi bir cover, çünkü barış parçanın kurgusunu değiştirmese de enstrumantel altyapısını baştan yapmış.

barış için söylediklerimin tam tersi yine yeni yeniden haluk levent için geçerli. ulan oğlum iki gitar koyup distortion’ı basmakla cover mı olur? olmuyor diyor, haluk levent’ten mersin’e daha az gelmesini diliyoruz. tamam hadi intro iyi olmuş.

mirkelam ne alaka anlamıyorum, elektronik altyapıyla düzenlenmiş istanbul parçası yorumuyla, ezginin günlüğü’nü clublarda da çalınabilir bir grup haline getirmiş. güzel olmuş ama, leziz.

fede düzağaç efendi, güzelim mutlu olmak varken’i geceleri şiir okuyan derin sesli dallama radyo programcısı edasıyla seslendirmiş, her "acımızla" diyişinde benim içimi gerçekten acıtmıştır.

şirin bir yorum modern folk üçlüsünden düşler sokağına gelmiş. pek bir alaturka, pek bir naif olmuş. çok tatlısınız lan. kocaman amcalar, dedeler oldunuz, tonton oldunuz,hala şarkı söylüyosunuz, afferim üçünüze de.

gelelim meşhur gemi’ye. sabahat akkiraz’ın yorumu da parçayı birden fazla dinlenebilir yapmış, başarılı buldum gerçekten. halk müziği motifleri bariz şekilde şarkıya anlam katmış.

göksel bulmuş yine kendine bir depresyon şarkısı. harbiden ama. kedimi öyle söylemiş ki sanırsın ayrılık sonrası anlarını evinde ağlayarak geçiren koca gözlü siyah saçlı kız söylüyor bu şarkıyı.

her dinlediğimde bitanecik aşkımı aklıma getiren nazım şiiri "seni düşünmek" de aynı şiir haliyle sunay akın tarafından seslendirilmiş. albümün ikinci cd’sinin kapanışı olarak.

gözüme çarpan parçalar bunlar, albüm iki cd ve 14+11=25 parçadan oluşmakta. nice çeyrek elmalara...

pek de kafanın takılmaması gereken site. internet arkadaşım bu ilkokul arkadaşı buldurtmaktan daha mühim işleri var, yemişim eski arkadaşını, isteseydi bal gibi de arar bulurdu o eski arkadaş, ben ona şimdi bira yollasam, kucaklasam ne değişir ki? yonja gibi aslında ama biraz farklı. yonja.com’un anasayfasında;

yonja sayesinde:
yeni kız ya da erkek arkadaş edinebilirsiniz

şeklinde bir ibare bulunurken,facebook’da;

facebook is a social utility that connects
you with the people around you.

bulunur.

(bkz: değişik yaşam formu).

edit büdüt: ya hani meşhur bir eser var. tablo. kalabalık akıp gidiyor belirli bir yöne doğru, aradan biri de onların gittiği yönün tersine gidiyor diğer bütün hepsine aldırmadan. halbuki ben onu anlatmaya çalışmıştım ama olmamış. neyse.

otomobil sporları denince akla gelen ilk isim, yahudidir kendisi. ailecek otomobil sporlarıyla uğraşırlar, eşi de ingilizdir. formula 1’den önce de sonra da tomsfed’in başkanlığını yapmaktaydı. hala da bu görevi başarıyla sürdürüyor. sadece formula değil, türkiye grand prix’si ve motogp gibi büyük organizasyonlar, go kart yarışları ve de polo cup gibi turnuvalara da büyük önem vermektedir.

mersin’e ait güzel internet sitelerinden biri, tasarımıyla fark yaratmıştır, magazinden çok aktüel yönü daha ağır basmaktadır ama kar amacı güttüğünden pek de sırnaşmamışımdır bugüne kadar. içerik bakımından zayıf, tasarım olarak hoştur.

http://www.mersin360.com

mersin şehrinin tek aktüel dergisi. daha doğrusu tek yay-sat bayilerinde, gazete satıcılarında, köşe başındaki ahmet abinin bakkalında bulabileceğimiz süreli yayını. aylıktır evet, yeni sayısını almaya gideceğim az sonra.

türklerin bulduğu renk, ayrıca fenerbahçe futbol takımının bu sezon (2007-2008) giyeceği formalardan birinin hakim rengi. türkler yüzyıllarca bu rengin nasıl yapıldığını, hangi şekilde elde edildiğini gizlemişlerdir. ama gel gör ki kıymeti bilinmemektedir günümüzde bu eşsiz doğa harikası rengin.