gebeliğin onuncu haftasından önce, ortada henüz bebek değil yalnızca bir pıhtı varken yapıldığını bilmeyenler tarafından cinayet olarak nitelendirilen tıbbi müdahele..
yelda reynaud: bu ne biçim sevgi be? insan sevdiğini satar mı hiç?
şevket çoruh: e ne var? ressam da resmini seviyor ama satıyor.
şevket çoruh: e ne var? ressam da resmini seviyor ama satıyor.
herkesle iyi geçinip etliye sütlüye karışmamak, tartışmalarda sözlükte genel olarak sevildiğini düşündüğünüz kişilerin tarafında olmak, sevgi kelebeği olmak, arada bir sözlükte gündeme gelecek davranışlarda bulunup kendini hatırlatmak (bırakıyorum sözlüğü yok vazgeçtim lan bırakmıyorum gibi), sözlükteki nicklere deli gibi entry yazmak kendinize de yazılmasını sağlamak, her konuya orta yollu tepki çekmeyecek entryler yazmak vbg..
edit: eskiler ne güzel söylemis yarasi olan gocunur diye..
edit: eskiler ne güzel söylemis yarasi olan gocunur diye..
ilk olarak nükhet duru seslendirmiş, ardından zuhal olcayın başucu şarkıları albümünde yer almıştır..
eğer elde çift okey varken normal biterseniz okey masası çevresindeki herkes size kıçıyla güler bu yüzden siz okey atacam lan diye kasarken ordan hainin biri biter siz de göt gibi kalırsınız.. durum bundan ibarettir yani..
tibet ağırtanın ikinci solo albümüyle aynı adı taşıyan şarkısı..
ne yapalım geldik bir kere
sereceğiz postu bir yere
aç sohbeti yum gözünü
bırak kendini bedenlere
uzun gecenin sonunda
anlam verilmez bu aşka
ne oluyoruz bilinmez
sen başka ben başka
kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum
işte kendini kandırdın
aşkını utandırdın
ama kalbin sana inanmadı
çok geç treni kaçırdın
hadi dostum uyan artık
vakit çok geç olmadan
hiç olmazsa kendini affet
suçluluk seni vurmadan
kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum
hiç kendini düşündün mü?
sevgini harcadın bile
terleyip de üşüdün mü?
yorgunsun saat beşte
sen malup o galip
onun aklı sadece işte
bir sevgilin vardı garip
onu da kaybettin işte
kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum
ne yapalım geldik bir kere
sereceğiz postu bir yere
aç sohbeti yum gözünü
bırak kendini bedenlere
uzun gecenin sonunda
anlam verilmez bu aşka
ne oluyoruz bilinmez
sen başka ben başka
kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum
işte kendini kandırdın
aşkını utandırdın
ama kalbin sana inanmadı
çok geç treni kaçırdın
hadi dostum uyan artık
vakit çok geç olmadan
hiç olmazsa kendini affet
suçluluk seni vurmadan
kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum
hiç kendini düşündün mü?
sevgini harcadın bile
terleyip de üşüdün mü?
yorgunsun saat beşte
sen malup o galip
onun aklı sadece işte
bir sevgilin vardı garip
onu da kaybettin işte
kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum
tibet ağırtanın ilk solo albümüyle aynı adı taşıyan şarkısı..
bu ne acayip terane
yirmi masalik kahvehane
yudumlar iner tane tane
sohbetin herbiri bahane
goz gozu, goz beni gormuyor
kim ne konusuyor, kimse bilmiyor
bilse de pek farketmiyor
zaten o anda is bitiyor
yat geliyorum, cunku seni seviyorum
dur geliyorum, cunku seni seviyorum
ne istedigini bilir misin?
yoksa sen bu isin piri misin?
kadin misin, erkek misin?
aslinda serseri degil misin?
mikrobu ustunde tasiyorsun
ustelik herkese yayiyorsun
kiminle yattin farketmez
kac kisi oldu sayiyorsun
yat geliyorum cunku seni seviyorum
dur geliyorum cunku seni seni seviyorum
hic kendini dusundun mu?
sevgiyi yanlis yerde ariyorsun
sevgi bedenlerde degil
sevgi kendinde anlamiyorsun
yat geliyorum cunku seni seviyorum
dur geliyorum cunku seni seni seviyorum
bu ne acayip terane
yirmi masalik kahvehane
yudumlar iner tane tane
sohbetin herbiri bahane
goz gozu, goz beni gormuyor
kim ne konusuyor, kimse bilmiyor
bilse de pek farketmiyor
zaten o anda is bitiyor
yat geliyorum, cunku seni seviyorum
dur geliyorum, cunku seni seviyorum
ne istedigini bilir misin?
yoksa sen bu isin piri misin?
kadin misin, erkek misin?
aslinda serseri degil misin?
mikrobu ustunde tasiyorsun
ustelik herkese yayiyorsun
kiminle yattin farketmez
kac kisi oldu sayiyorsun
yat geliyorum cunku seni seviyorum
dur geliyorum cunku seni seni seviyorum
hic kendini dusundun mu?
sevgiyi yanlis yerde ariyorsun
sevgi bedenlerde degil
sevgi kendinde anlamiyorsun
yat geliyorum cunku seni seviyorum
dur geliyorum cunku seni seni seviyorum
beyazıt öztürk beyaz showun etkisinden kurtulduğu takdirde daha izlenilebilir bir hale gelebilecek program.. ayağa kalkıp arkadaşlar şu da şöyle bu da böyle diye araya anılarını sıkıştırması bu programda pek hoş durmuyor zira..
akp hükümeti tarafından kazınması talep edilen yazı..
"bodrum kalesi sualtı arkeoloji müzesi’ndeki zindanın girişinde bulunan ’tanrının bulunmadığı yer’ yazısının kazınması için kültür bakanlığı talimat verdi. müze yönetimi ingilizce ve türkçe tabelayı kaldırdı. kayaya oyulmuş latince yazının nasıl silineceği araştırılıyor.
kültür ve turizm bakanlığı, bodrum kalesi sualtı arkeoloji müzesi’nde 500 yıllık zindanın girişindeki ’tanrının bulunmadığı yer’ yazısının kazınması talimatı verdi. bakanlık emri, şok etkisi yarattı.
saint jean şövalyelerinin kullandığı zindan, 1992’de keşfedildi. dönemin kültür bakanı fikri sağlar ve müze müdürü oğuz alpözen tarafından 1994’te ziyarete açıldı. 23 basamakla inilen gatineau zindanı’nın girişinde bulunan, kayaya oyulmuş latince ’tanrının bulunmadığı yer’ yazısının yanına ingilizce ve türkçe karşılığının bulunduğu sac tabela da asıldı.
kültür ve turizm bakanlığı kültür varlıkları ve müzeler genel müdürü orhan düzgün tarafından iki ay önce gönderilen yazıyla, tam 14 yıl zindan girişinde çakılı olan tabelanın kaldırılması istendi. kayaya kazılı latince yazının da tarihi ve arkeolojik değeri olmadığı gerekçesiyle kazınması ve yok edilmesi istendi. ingilizce ve türkçe sac tabela dün kaldırılırken, müze yetkilileri kayaya oyularak yazılan ’inde deus abest’ yazısının nasıl silineceğini düşünmeye başladı.
tarihi değeri yokmuş
müze müdürü yaşar yıldız bakanlıktan gelen yazılı talimat üzerine hareket ettiklerini belirterek, "bakanlıktan gelen müfettişler ve arkeologlar yazıların tarihi ve arkeolojik değerleri olmadığını bu nedenle de tarihi mekanda bulunmasının bir anlamı bulunmadığı belirterek, yazıları kaldırmamızı istedi. biz de talimatları uyguluyoruz. sac levhayı kaldırdık, kayaya oyulu yazıyı ise ya kazıyacağız ya da üstünü bir şekilde örteceğiz, çünkü tarihi değeri olmadığı belirtildi" dedi.
tarihin değerlerini yok etmek istiyorlar
bodrum müzesi’nin emekli müdürü ve sualtı arkeoloğu oğuz alpözen tepkisini şöyle dile getirdi: kültür bakanlığı internet sitesinde bu zindanı ’tanrının bulunmadığı yer’ olarak tam 14 yıl boyunca dünyaya tanıttı, hálá da sitesinde yayınlanıyor. madem tarihi değeri yoktu neden yıllarca insanları yanıltma yoluna gittiler. bu bir siyasi görüşün düşüncesi. bir zamanlar kaledeki şapeli mescit yapıp ibatede açmaya çalışanların devamı olan zihniyet tarihin gerçek değerlerini acımasızca yok etmeye çalışıyor.yazı orijinaldir ve kesinlikle yok edilmemelidir.
işkencehane olduğu için böyle denmiş
dönemin kale komutanı olan bizans ordu komutanı jacgues gatineu tarafından 1512-1514 yılları arasında yaptırılan yer saint jean şövalyeleri tarafından uzun yıllar işkencehane ve zindan olarak kullanılmış. girişteki yazı oranın işkencehane olduğunu vurgulamak için yazılmış. zindan 5 ocak 1523’te kalenin osmanlılar’ın ele geçmesiyle duvar örülerek kapatılmış."
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4571017&tarih=2006-06-13
"bodrum kalesi sualtı arkeoloji müzesi’ndeki zindanın girişinde bulunan ’tanrının bulunmadığı yer’ yazısının kazınması için kültür bakanlığı talimat verdi. müze yönetimi ingilizce ve türkçe tabelayı kaldırdı. kayaya oyulmuş latince yazının nasıl silineceği araştırılıyor.
kültür ve turizm bakanlığı, bodrum kalesi sualtı arkeoloji müzesi’nde 500 yıllık zindanın girişindeki ’tanrının bulunmadığı yer’ yazısının kazınması talimatı verdi. bakanlık emri, şok etkisi yarattı.
saint jean şövalyelerinin kullandığı zindan, 1992’de keşfedildi. dönemin kültür bakanı fikri sağlar ve müze müdürü oğuz alpözen tarafından 1994’te ziyarete açıldı. 23 basamakla inilen gatineau zindanı’nın girişinde bulunan, kayaya oyulmuş latince ’tanrının bulunmadığı yer’ yazısının yanına ingilizce ve türkçe karşılığının bulunduğu sac tabela da asıldı.
kültür ve turizm bakanlığı kültür varlıkları ve müzeler genel müdürü orhan düzgün tarafından iki ay önce gönderilen yazıyla, tam 14 yıl zindan girişinde çakılı olan tabelanın kaldırılması istendi. kayaya kazılı latince yazının da tarihi ve arkeolojik değeri olmadığı gerekçesiyle kazınması ve yok edilmesi istendi. ingilizce ve türkçe sac tabela dün kaldırılırken, müze yetkilileri kayaya oyularak yazılan ’inde deus abest’ yazısının nasıl silineceğini düşünmeye başladı.
tarihi değeri yokmuş
müze müdürü yaşar yıldız bakanlıktan gelen yazılı talimat üzerine hareket ettiklerini belirterek, "bakanlıktan gelen müfettişler ve arkeologlar yazıların tarihi ve arkeolojik değerleri olmadığını bu nedenle de tarihi mekanda bulunmasının bir anlamı bulunmadığı belirterek, yazıları kaldırmamızı istedi. biz de talimatları uyguluyoruz. sac levhayı kaldırdık, kayaya oyulu yazıyı ise ya kazıyacağız ya da üstünü bir şekilde örteceğiz, çünkü tarihi değeri olmadığı belirtildi" dedi.
tarihin değerlerini yok etmek istiyorlar
bodrum müzesi’nin emekli müdürü ve sualtı arkeoloğu oğuz alpözen tepkisini şöyle dile getirdi: kültür bakanlığı internet sitesinde bu zindanı ’tanrının bulunmadığı yer’ olarak tam 14 yıl boyunca dünyaya tanıttı, hálá da sitesinde yayınlanıyor. madem tarihi değeri yoktu neden yıllarca insanları yanıltma yoluna gittiler. bu bir siyasi görüşün düşüncesi. bir zamanlar kaledeki şapeli mescit yapıp ibatede açmaya çalışanların devamı olan zihniyet tarihin gerçek değerlerini acımasızca yok etmeye çalışıyor.yazı orijinaldir ve kesinlikle yok edilmemelidir.
işkencehane olduğu için böyle denmiş
dönemin kale komutanı olan bizans ordu komutanı jacgues gatineu tarafından 1512-1514 yılları arasında yaptırılan yer saint jean şövalyeleri tarafından uzun yıllar işkencehane ve zindan olarak kullanılmış. girişteki yazı oranın işkencehane olduğunu vurgulamak için yazılmış. zindan 5 ocak 1523’te kalenin osmanlılar’ın ele geçmesiyle duvar örülerek kapatılmış."
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4571017&tarih=2006-06-13
kelime: bizon
+nilin bir şarkısı var bütün kızlar toplandık
-eee
+devam et ona
-..biz onlardan hoşlandık
+hah kim neyden hoşlandı?
-biz onlardan
+ulamayı kullan şimdi
-bizon!!!!
+nilin bir şarkısı var bütün kızlar toplandık
-eee
+devam et ona
-..biz onlardan hoşlandık
+hah kim neyden hoşlandı?
-biz onlardan
+ulamayı kullan şimdi
-bizon!!!!
irc zirc org bilgi sözlük kanalındaki yazıyla da doğrulanılabilen durum..
"buradaki erkeklerin hepsi pek bir yaki$ikli kizlar deh$et sexi.deliler gibi sevi$iyoruz olm biz burada."
"buradaki erkeklerin hepsi pek bir yaki$ikli kizlar deh$et sexi.deliler gibi sevi$iyoruz olm biz burada."
hayatın en acı yüzünü tanımak zorunda kalmış kadınlardır.. herkes tarafından sanki başka şansları varmış da azgınlıklarından, keyiflerinden bu işi yapıyorlarmış gibi yargılanır, aşağılanırlar.. oysa kim ister bedenini daha önce hiç ama hiç tanımadığı bir adama para karşılığı satmayı? hanımlar özellikle sizler kendinizi biraz olsun yerlerine koymaya çalışın.. yolda biri size laf attığında bile nasıl tüylerinizin diken diken olduğunu, tacize uğradığınızda nasıl alt üst olduğunuzu anımsayın sonra bir de onları düşünün.. her gün bir sürü sapık adamın iğrençliklerine başka şansları olmadıkları için katlanmak zorunda kalan o kadınları düşünün sonra haklarında ileri geri konuşun.. orospu kelimesini küfür olarak kullanırken iki kez düşünün.. sıfatlarının küfür olarak kullanılması ve toplumdan dışlanması gereken onlar değil; onları bu duruma düşüren ve kurtarmak için hiç çaba sarfetmeyenlerdir..
kişilerin hayallerine, umutlarına müdahele etme yahut yargılama hakkımız bulunmadığı için son derece normal durumdur.. lakin işin şöyle ince bir ayrıntısı vardır: nasıl ki siz onun yanında kürtlerin ve pkknin kökünün kurutulmasıyla ilgili fantazilerinizi onu rahatsız etmemek adına paylaşmıyor iseniz aynı inceliği karşıdan da beklemek normaldir.. yani asıl mesele kürdistan hayali kurulması değil küfür eder gibi bunları sizinle paylaşmasıdır, kırıcı olabilir ama her şekilde arkadaştır, sevilir, bağışlanır..
platonik aşka tutulmuş kişilerin durumunu çok güzel bir biçimde özetleyen söz..
yeni bir sevgili edinene kadar geçen süre zarfında düşünülen, özlenilen, uğrunda gözyaşı dökülen şahıs..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?