bloody mary

terkeden sevgiliden bahseder durur bunlar, yeter artık da denemez, daha da çok üzülmesin diye..he deyip de geçemezsiniz, cevap ister, cevap vermezseniz titreşim gönderecek kadar da yüzsüzleşirler..onları da anlamak lazım ama..

bu genelde ’öss ye cenabet girmemeliyim!’ i ufak da olsa takıntı haline getirmiş bireylerce yaşanır en çok..
şöyle ki; sınav sabahının erken saatlerinde televizyon izliyorsunuzdur, uyku tutmamıştır pek filan..sonra birden vücutta bir dalgalanma yaşanır.’ ulan ’ der insan, ’yok artık ’ der sonra..ama engel olamaz işte, olmasındır da zaten heyecanını alır fena mı..

ilişkide sikilen taraf olmayı peşinen kabul etmektir..

sigur ros’un en güzel şarkısı, girişinden itibaren alıp başka diyarlara götürür insanı.şarkının sözlerini muhtemelen bilmediğiniz için, nmm nmmm şeklinde eşlik edersiniz, öyle bir şey işte..

hüznün mevsimidir bahar..bu mevsimde yapılabilecek en güzel şey hiç kuşkusuz aşık olmaktır..ama, yakaladığınızı yine bu mevsimde kaybederseniz çok acı çekersiniz..

harika bir genç yetenek..çok da şirin bir bey kendisi, the notebook ve stay performansları muhteşem..

(bkz: ikinci yeni)

normal şartlar altında biz olmalıyızdır bu kişi..

van gogh bu içkinin etkisiyle bir kulağını kesmiştir..
rengi çok güzeldir ama tadı tahmin edilebileceği üzere kolonyadan farksızdır, boğazı çok yakar ve gözden yaş getirir..ama az içip, iyi kafa bulmak isteyen bünyelerce bir numaradır..bildiğim kadarıyla bizim ülkemizde de yasağı kalkmamış içkidir.

anneni daha sik animsiyorsan hatta anliyorsan..o zaman büyümüşsün demektir..

(bkz: dil atmak)

geçen yaza damgasını vurmuş martin solveig şarkısı, klibi de pek eğlenceli, hele o hanım ablaların tripleri..sözleri;

i spend so much energy
i keep falling down my knees, baby
i spend so much energy
but the girl is not for me, i’m down

try to show her different man
her reaction is the same
i spend so much energy
but she keeps rejecting me

aaaha rejection
aaaha possession

i spend so much energy
on the frantic rivery
i should start on my grace
she blew smoke in my face

can’t you see there’s nothing more about me, baby
now it’s time to seek and try to find a way

{2x}
ahaa rejection
before you turn your back on me
i wanna get my energy
ahaa possession
before you turn your back on me
i wanna get my energy

i feel so rejected, baby

{2x}
ahaa rejection
before you turn your back on me
i wanna get my energy
ahaa possession
before you turn your back on me
i wanna get my energy

hoşgelmiş bilgiç, çömez adayı..

ne kadar berbat oy yiyebileceğimin farkındayım ama bu riske giriyorum ve söylüyorum efendim; bir erkeğin itici olmadaki son noktası paris hilton’u beğeniyor olmasıdır kesinlikle, daha kötüsü olamaz, evet..

sürekli özleme arzusu ve bitmeyen heyecan güzel gelse de bir yerden sonra patlar ilişki, iki taraf da sabırlı olmalı ve büyük fedakarlıklar yapmalıdır çünkü..ama o gerizekalı ne yapar?boktan yere çıkardığı komplekslerin ve kıskançlıkların önüne geçemeyip her şeyi mahveder..

artık o da seksi!kumral saçlı kızlar furyasına katılmış, eski şirinliğini kamufle etmeye çalışmıştır.tabi ki bu onun bir gerizekalı olduğu gerçeğini örtmez..

ağrı dağın eteğinde yi pek içli okuyan kızımız..azcık salak ama olur öyle..

yerli malı yurdun malı derken götümüze girer bu mavi jeans’ın ürünleri..

adı üstünde emrah’ın filmlerinden derlenen repliklerdir bunlar..duyurulmak istenen replikleri ait olduğu filmlerin başlıklarının altına da yazabiliriz pekala..

dünyanın en karizmatiğidir, çok güçlü, bir o kadar da seksi bir erkektir, kadınını mutlu edecek, sahiplenip, onu koruyacak bir duruşa sahiptir..hele bir de o sesi var ya, ah işte o ses..şu devirde evlenilecek nadir erkeklerdendir diyebiliriz..