blackpresser

(bkz: dondurulmuş kusmuk)
(bkz: dondurulmuş bok)

kalp atışlarını yüksek oranda artırabilecek kapasiteyesahip bir kadın.
http://www.famousbabes.com/natasha/natasha.htm

(bkz: temel içgüdü 2 filmine yalnız gitmek).
(bkz: sinemada en arkaya zulalanmak)

(bkz: zerk etmek).

azim yapılınca tek başına bile öğrenilebilen bir dildir. başımdan geçen bir olayı parantez içinde paylaşmak isterim.

işyerine yeni gelen halkla ilşkiler müdüresi şöyle ingilizcem var böyle ingilizcem var diye atıp tutarken bana dönerek,
-senin ingilizcen nasıl?
ben: not bad. but i am still trying to improve it.
-ha?
ben: işte böyle benim ingilizcem.

bursa’da mağazalar ve cafelerle donatılmış bir caddeye verilen isim.

kafam mı iyi yoksa bu yazılar kayıyor mu? dedirten başlık.

kelly clarkson - behind these hazel eyes

seems like just yesterday
you were a part of me
i used to stand so tall
i used to be so strong
your arms around me tight
everything, it felt so right
unbreakable, like nothin’ could go wrong
now i can’t breathe
no, i can’t sleep
i’m barely hanging on

here i am, once again
i’m torn into pieces
can’t deny it, can’t pretend
just thought you were the one
broken up, deep inside
but you won’t get to see the tears i cry
behind these hazel eyes

i told you everything
opened up and let you in
you made me feel alright
for once in my life
now all that’s left of me
is what i pretend to be
so together, but so broken up inside
’cause i can’t breathe
no, i can’t sleep
i’m barely hangin’ on

here i am, once again
i’m torn into pieces
can’t deny it, can’t pretend
just thought you were the one
broken up, deep inside
but you won’t get to see the tears i cry
behind these hazel eyes

swallow me then spit me out
for hating you, i blame myself
seeing you it kills me now
no, i don’t cry on the outside
anymore...

here i am, once again
i’m torn into pieces
can’t deny it, can’t pretend
just thought you were the one
broken up, deep inside
but you won’t get to see the tears i cry
behind these hazel eyes

here i am, once again
i’m torn into pieces
can’t deny it, can’t pretend
just thought you were the one
broken up, deep inside
but you won’t get to see the tears i cry
behind these hazel eyes...

bursa’nın gözde mekanlarından birisidir. toplamda 100’ü geçik mağazayı bünyesinde barındıran eğlence ve alışveriş merkezinde ünlü kafeteryalar ve 4 adet sinema salonu mevcuttur. mimaride ilke olarak yerin altını değerlendirmel ve görüntü kirliliğini önlemek hedeflenmiştir. bu yapıda yerin altı yüzde yetmiş verimde kullanılmıştır.

aynen tekteker gibi disket içindeki manyetik bant ile izlediğim hatta bunu filtre yaparak fotoğraf çektiğim doğa olayı.

(bkz: ayrıldıktan bir gün sonra kankası ile çıkmaya başlayanlar)
(bkz: kanka ayağı göt ayağı).

zaman zaman "aa ne cici tuş" diye irkilmeme sebep olan hede.

müqüe’nün "sonuç itibari ile" manyağı yaptığı program.

(bkz: ice age 2).

(bkz: sevdiğim kız bir telefon sapığı).

(bkz: çil çil altın).

aşırı duygusal bir kişiliğin sonu hakkında yorum yapamadığı ilişki için sahip olduğu endişeler sebebi ile başlamaktan korkması. veya aşkın tek kişilik bir hüzün olduğunu her güzel şey bir gün biter gibi düşüncelere sahip olması hasebi ile sonunda acı çekmekten korkar. işin aslı budur.

shania twain’in you ve got a way adlı çok harika tadından yenmeyecek şarkısının adına soundtrack yapıldığı film.

okan bayülgen ’in garfield filminde oldukça güzel bir şekilde seslendirdiği şarkı.

(bkz: yok oyle bir şey).
(bkz: çıkar evliliği).