bgat

neden tartışıldığına anlam veremediğim söz.

nedense bizim ülkemizde, "türk" lafını duyanların aklına hemen ’faşizanlık’, hemen ’milliyetçilik’ gibi kavramlar geliyor. ne hale gelmişiz yahu!

türkiye türklerindir tabii ki, ya kimin olacaktı başka? amerikalıların mı, almanların mı?

anlaşılması için neler daha dememiz gerekiyor, bilmiyorum. "türklük" sadece ırksal bir kavram değildir.vatan topraklarını bir arada tutan bütünleştirici bir değerdir. ben de özde türk değilim. zaten saf bir türk ırkı yok artık. ama ben türküm diyorum, bundan mutluluk duyuyorum. ve "türk" ya da "türklük" lafını duyduğum zaman da, kendi içimde en derinde benimsiyorum.

artık, yabancı ülkelerin oyunu mudur, yoksa paranoyaklaşan bir halkın kuruntusu mudur, anlaşılması zor. neden insanlar sahip oldukları etnik kökeni "türklük" kavramından ayrı tutmak için çaba gösterirler ki... şurada türkçe konuşuyoruz, türkçe yazıyoruz. madem bu kadar tahammülsüz olanlar var, başka bir dil kullansınlar. türkçe nasıl bir ortak değer ise, "türklük" de öyledir.

’yüksekses’in x’li, karma alfabeli hali.

(bkz: kendim kendimi intihar etti)

bilgi sözlük için sadece ara butonunda sorun çıkaran tarayıcı.

hakkında bu kadar entry girilince bugün doğum günü olduğu sandığım yazar.

bir stephen king romanıdır. diğer romanlarının yüzde doksanınd aolduğu gibi bunun da uyarlamsı yapılmıştır.

kurgusal anlamda farkı bir yapıda, ancak gerek konu gerekse olaylar bütünü olarak stephen king ortalamasının altında bir romandır.

katsayı oranı son derece yüksek bir gerzeklik artı cahilliktir.

internet sitesinde oldukça yararlı tarihsel bilgileri, çarpıtılmış gerçekleri ’belgeleriyle’ yayınlayan kurumumuz.

türk tarih kurumu başkanı prof.

bir televizyon kanalı ismi. avrasya radyo televizyonu.

kurulması için destek verebileceğim dernek. bu yapıyı oluşturan insanların ortak noktalarının genel yapısını merak etmekteyim.

(bkz: kitap fetişisti)

son zamanlarda yaşanan olaylar göz önüne getirildiğinde, orhan pamuk’un amerika’ya gidişinden dolayı, bazı insanların akıllarına gelen bir düşünce. ancak orhan pamuk’un abd’de bir üniversitede dersler verdiğini biliyoruz, galiba bu yüzden gitti. düşünce özgürlüğünün tartışıldığı ve düşüncelerinden dolayı saldırıya uğrayan bazı insanların mağdur olduğu son zamanlarda, bu yaşananlardan yola çıkarak, orhan pamuk’un türkiye’den uzaklaşmak istediği gibi bir fikir benim aklıma yatmıyor. neden yatmıyor? çünkü kendisi bir aydındır ve aydınlar yaşadıkları yerde meydana gelmiş karmaşaya çözüm arayaması gereken kişilerdir. kötü günde terk edip, iyi günde ortamın balını yemek aydınlık değildir. bu sebepten orhan pamuk’un bu abd seyehatinin sıradan, rutin bir yolculuk olduğu kanısındayım. kendisi zaten çoğunlukla abd’de geçirir günlerini. ha, bir de şu avr tabii.. orhan pamuk’un abd’ye gitmesi -şu günlerde bir de- bazı çevrelerce yanlış anlaşılabilir mi, türkiye’deki kaostan huzursuz olan yazarlar ülkeden kaçıyor gibi lanse ettirilir mi, bilemiyoruz. ama çok da umrumuzda değil açıkçası.

kendi gibi düşünmeyen diğer yazarları belli kelimelerle damgalamaya çalışan bir yazarımsının kullandığı kelime.

(bkz: yazarımsı )

entry numarasını vermiyorum, bu yazar, bir entrysinde de beni aynı görüşten olmadığım insanlara hakaret ettiğimle itham etmeye çalışmıştı. başka bir arkadaşıma da, bir yazarın edebi niteliğine saygı duyduğu için kendince alay edip damgalamaya çalıştığı bir entry girmişti. ama son paranoyası ise akıllara durgunluk verici. rumuzunun sonu bir aktörün soyadından alınma olduğu için mc ile biten yeni bir yazarla milliyetçi cephe arasında bir bağlantı kurup nasıl bir zihniyete sahip olduğunu ortaya koymuştur. bu yazarın ideolojik düşüncelerinin nasıl saplantılı hale geldiğinin örneği çoğaltılabilir.

tüm bu haller göz önüne alındığında, yeni gelen yazarların bile kendisiyle ilgili entrylere bakıp düşünmesi gerektiğini kavramasını diliyorum. acaba neden hep kendisi?

eskiden görüntüsü kayan tv’lere uygulanan davranışın pc monitörlerine sıçramış halidir. beyninde temas sorunu yaşayan monitörün, darbeyle kendisine gelip işlev göreye devam etmesiyle de davranış amacına ulaşır. monitör kısmı okşanmaktan anlamadığı için tek çözüm avuç içiyle yandan bir tane yumruk indirmektir, evet.

anlaşıldığı üzere fikri ve zikri birbirine uymayan değerli sözlük yazarlarını ister istemez afişe etmiş bir sözdür. zira aynı yazar sözlükteki bazı yazarlar hakkında da epey kötü anlama geldiğini anladığımız bu kelimeyi kullanıp "insana saygı" görüşünün gözler önüne sermektedir.

fikir açıklamak, savunmak güzeldir de, bir de fikir savunurken insanlardan saygı görmeye çalışmak lazımdır. bu ikisini becerebiliyorsanız, tebrik edilirsiniz. birini yapıp da diğerini beceremediniz mi, işte o zaman kötüdür.

(bkz: yapma canım yapma arkadaşım)

sözlük yazarlarından ya basta viva zapatista’nın sürekli belli bir grubu ima ederken kullandığı sözcük. hangi mantıkla kullanıdığını ve kimleri ima ettiğini anlamamaktayım. bir de ağzında bir it lafı dolanmakta... onu da öğrenmek isteriz.

abd’nin oyununa kapılmakta hayli başarılı olan, kendi başlarına bir iş beceremedikleri için yine daima abd’ye sığınıp da kuzay ırak’ta özerk bir mülkiyet elde etmek isteyen cahil ve beyin kıvrımı az kürtlerin -kuzey ıraklı malum kürtlere diyorum, yanlış anlaşılmasın- kendi aralarında yaptıkları muhabbetlerde söyleyebilecekleri söz.

herkes hayal kurmakta serbesttir. dediğim gibi, bu hayali kuran kürtler, papua yenigine’nin yanında kurulacak bir kürdistan için dilediklerini düşünebilir, yeter ki bizim ülkemizde sınır komşusu olmasınlar. ama bunlar bununla yetinmiyorlar ki canım1 akılları fikirleri türkiye’nin bölünmez bütülüğünde. sonra da kürdistan dendi mi neden böyle ters tepki veriyorsunuz diyorlar. fazla konuşmak da istemiyorum bu konu hakkında aslında. yeter bu kadar.

oldukça karizmatik bir isme sahip olan birlik. biraz daha zorlasalar imiş daha iyisini de bulabilirlermiş aslında. neyse...

(bkz: ihtilal)

bilerek mi, yoksa bilmeyerek mi yapıldığını tam olarak anlayamadığım, hatalı yazılmış bir cümledir. başlığın, rumuzunda "bitsede" gibi bitişik yazılmış bir bağlaç hatası olan yazar arkadaşım tarafından açıldığını görünce, farkında olunamayarak böyle yazılmış olabileceğini düşündüm. bunun haricinde başlıkta yazan hiçbir entry’den bir şey anlamadım. ne anlatmak istenilmiş, çözemedim. anlayan varsa houstan’dan ulaşsın.