aysemayse

(bkz: love me two times, baby)

radyodan dinlediğim haberlerde, haldun üstünel’in işini bitirmek üzere ispanya’ya uçtuğu söylenen futbolcu. futbolla pek ilgilenmiyorsanız böyle bir haber görünce nasıl yani? nasıl işini bitirecek gibi düşüncelere dalmanız mümkün.

gördüğünğüz rüyanın etkisiyle oluşabilecek durum.

ağızda sigarayla, evde dolaşılması durumunda, balkano çıkmak isterken başınıza gelebilecek durum. kendi evinizdeyseniz herhangi bir sorun yoktur ama ailenizin evindeyseniz, aileniz sigara içtiğinizi bilmiyorsa ve de anneniz pardeleri yeni almışsa büyük sorun yaratabilir. bu durumda sigara yanığı olan kısmı kesmemek ve tersten dikmemek gerekmektedir. aksi halde anneniz perdeyi defolu diye aldığı yere geri götürmeye kalkışabilir ve herşeyi bildiğiniz halde annenize yandaş olarak dükkana gidip ortalığı birbirine karıştırmanız büyük terbiyesizliklere neden olabilir.

bu lafları nerden buluyorsunuz dedirten, insanı şaşırtan bir başka söz öbeğimizdir. zira bu gibi cümleleri her gördüğümde bu tepkiyi veriyorum. ve türkçeyi kullanırken hayal gücümü hiç kullanmadığımı hatırlıyorum her seferinde.

kadının bazen kurtulmak için evet dediği erkek modelidir. zira erkeklerin ilgisinin elde ettikten sonra bittiğinin farkındaysanız, iyi bir yöntem olabilir.
çoğu zaman çok iticidir. ama bazen işe yarayabilir de. eğer biraz beklentilerinize cevap verebilen bir kişiyse, ama yine de istemiyorsanız bir süre sonra bu ilgi hoşunuza gitmeye, alışkanlık haline gelmeye başlayabilir. eğer bir süre sonra ilk başta çok sinir olduğunuz hareketlere gülümsemeye başladığınızda ise; dikkat edin emeğinin karşılığını almaya başlamış olabilir.
ama kadınlar da az değildir efendim, bu ilgiye ihtiyacımız varken peşimizden koşturtup, hoşlandığımız kişiyi bulunca "ama ben sana hiç ümit vermemiştim ki,bunu sen de biliyorsun en başından beri dürüstçe söylemiştim aramızda bir şey olamayacağını" diyerek olaya son noktayı koyabilir.

her yerde ve her koşulda çekinmeden yaptığım davranış biçimidir. yok efendim dikkat çekmek için yapanlar var, yok efendim hafiflik v.s gibi söylemleri bir kenara bırakın, özgürce bırakın kendinizi. ayrıca aileden geçen bir durumdur kanaatimce zira ailede kahkaha atanlar çoksa, çocukta bunu öğreniyor, sessizce gülümsemek yerine tüm enerjisiyle coşuyor, coşturuyor ortamları. kahkaha atarak yapılan bir meditasyon yöntemi bile vardır. nedensizce gülmeye başlarsınız ve sonunda bu gerçeğe dönüşür ve kendi halinize, hayatta şahit olup da gülemediğiniz ya da güldüğünüz bir daha gülmek istediğiniz şeyler aklınıza gelip yorulana kadar kahkaha atarsınız ve sonunda rahatlamış bir şekilde geri dönersiniz normal yaşamınıza. ayrıca kahkaha atan birini izlemek de çok eğlencelidir, hiç bilmediğiniz bir konu bile olsa karşınızda biri kahkahalarla gülmeye başlarsa sizin de gülesiniz gelir, bir mutluluk dolar içinize.
ayrıca;bağışıklık sistemini uyaran genleri harekete geçiren bir eylemmiş.japonyada, kahkaha sonrasında yapılan analizlerde, doğal öldürücü (natural killer) adı verilen hücreleri uyaran 14 genin birden aktive olduğu saptanmış. doğal öldürücü adı verilen bu hücreler, kanserle savaşta çok önemli rol üstleniyormuş. kahkaha stres ve korkuya karşı yardımcıymış. kanser öldürücü bir hastalık olarak kabul edildiği için kanserle karşılaşan kişide de yoğun stres ve korku oluşmaktaymış bu sebebledir ki, kanser için yardımcı doğal bir ilaçtır.

bu kadar eğlenceli ve yararlı bir şeyse, neden hep birlikte kahkahalarla coşmuyoruz.

rüyada hayra yorumlanmayan eylem. kahkaha ile güldüğünüzü görmek, yapmak istediğiniz bir işi çekemeyenlerin bulunduğuna ve kötü bir haber alacağınıza delalet edermiş.

küçükken genelde adı volkan olanlara takılan lakap.

(bkz: ciddi bir iliskiye hazir degilim)
(bkz: yapma demiyorum hobi olarak yine yap)

kış gecelerinde yapılabilecek en güzel hareketlerden biridir. şekilciliği bir kenara bırakıp işlevine dikkat etmek lazım. ohh sıcacık evine gelmişsin, çekmişsin pijamalarını, konfor budur, huzur burda saklıdır, verdiği o rahatlık hissi tarif edilemez. hem soğuktan korur hem de pijamanın lastiğinin sıkmasını önler, rahatlatır insanı. sadece erkeklere özgü değil, hatta kızların daha sık yaptığı aktivitedir. zira bizim bel bölgemiz, yumurtalıklarımız daha hassastır ve en önemli çözümlerden biri de budur. utanmıyorum, evet ben de yapıyorum..

(bkz: kaldıramazsan kaldırırlar gülüm)

http://sufizmveinsan.com/arastirma/microdalga.html

okuyunuz.

bazı ibneleri, hayallerimizde yaşatmak anlamı da taşıyabilir söz öbeği.. (bkz: hayallerimin ibnesi)

sadece evliliklerde değil, uzun süreli ev arkadaşlıklarında da mevcut olan durumdur.. hatta yarışmalar filan yapılmaya başlanır, osuruk diyalogları oluşmaya başlar, öyle osurulmaz böyle osurulur geyikleri yapılır.. bunlar rahatlığın en ileri devreleridir ve kısa bir süre sonra tuvalet dışında osurmayı yasaklama fikri gündeme alınır...

neden türkiye’de beklediğim kadar popüler olamadı merak ettiğim grup. sadece little miss sunshine filminin değil tüm hayatınızın fon müziği gibidir şarkıları. grubun her şarkısında kafamda, içinde kendimin de olduğu bir film sahnesi oluşuverir. belki de little miss sunshine ile tanıdığımdan olacaktır ama ne farkeder. sahne performansları da çok iyidir. geçen sene istanbul’a geldiklerinde dinleyip iyice hayran olmuştum. yaptıkları müzik de her ne kadar bu fikre çok kişi katılmasa da acayip derecede beirut la benzeşmektedir.

grup ismini, yazar anthony burgess’ın kaleme aldığı clockwork orange’da alex ve arkadaşlarının aralarında kullandıkları “genç kız” anlamına gelen lakaptan almış.

üzerinize saldıran bir oyuncak bebeğe karşı yapılabilecek en uygun davranıştır. zira tabanca, tüfek, bıçak, mavzer, top, tüfek v.b araçlarla saldırmak biraz abartılı oluyor.

orhan gencebaydan etkilendikleri yönünde duyumlar olan bir gruptur. okuduğum bir yazıda şöyle bir bölüm bulunmaktadır...
"vanity fair adlı dergiye verdikleri bir röportajlarında “biz yıllarca bir türk müzik adamının ritm altyapılarını inceleyerek bu ritm altyapılarını kendi müziğimizde kullandık, bunu da ilk defa buradan söylüyoruz; o türk’ün adı da orhan gencebay’dır.” şeklindeki açıklamalarıyla yer almışlardır."

yazı için;
http://www.hakanozerdem.com/2008/01/18/led-zeppelin-ve-orhan-gencebay-uzerine-bir-yazi-led-zeppelin-riff-ve-ritm-altyapilarini-orhan-gencebaydan-almistir/

kişinin, kendisinin sokrates’i olmasıdır.

özlü söz uydurma becerimize bir kez daha hayran bırakan cümle.. herşey açık ve net..