bernard shaw ile churchill hic gecinemez ve sik sik birbirlerini ignelermis.bernard shaw, bir oyununun ilk gecesine, churchilli davet etmis ve davetiyeye de bir pusula ilistirmis:
- "size iki kisilik davetiye gonderiyorum. bir dostunuzu alip gelebilirsiniz. tabii dostunuz varsa." churchill, hemen cevap gondermis:
- "maalesef o gece baska bir yere soz verdigim icin oyununuzu
seyretmeye gelemeyecegim. ikinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa...
bir gazetede okudugum habere gore tuvalette gazete okumak hemoroid yapiyormus.uzmanlar soylemis!!!
yunan mitolojisinde gokyuzu ve yildizlarin tanricasi.
cher in sevdigim sarkilarindan biri. sozleri:
no matter how hard i try
you keep pushing me aside
and i cant break through
theres no talking to you
its so sad that youre leaving
it takes time to believe it
but after all is said and done
youre gonna be the lonely one
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
what am i supposed to do
sit around and wait for you
well i cant do that
and theres no turning back
i need time to move on
i need a love to feel strong
cause ive got time to think it through
and maybe im too good for you
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
well i know that ill get through this
cause i know that i am strong
i dont need you anymore
i dont need you anymore
i dont need you anymore
no i dont need you anymore
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enogh
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough.
no matter how hard i try
you keep pushing me aside
and i cant break through
theres no talking to you
its so sad that youre leaving
it takes time to believe it
but after all is said and done
youre gonna be the lonely one
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
what am i supposed to do
sit around and wait for you
well i cant do that
and theres no turning back
i need time to move on
i need a love to feel strong
cause ive got time to think it through
and maybe im too good for you
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
well i know that ill get through this
cause i know that i am strong
i dont need you anymore
i dont need you anymore
i dont need you anymore
no i dont need you anymore
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enogh
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough
do you believe in life after love
i can feel something inside me say
i really dont think youre strong enough.
garden state filmini hem yazip,hem yonetip,hemde oynayan simdilerde ise chicken little i seslendiren oyuncu,yonetmen,senarist.
yunan mitolojisinde gokyuzu ve yildizlarin tanricasi...
sozluk zirvesini bir tavernada yaparsak piyanist santor tarafindan bol bol duyacagimiz cumle.
ajlan-minenin bir sarkisi.
ankara&***53***
yunan mitolojisine gore gokyuzu tanricasi asterea cennetten asagiya bakar ve dunyada hic yildiz olmadigini gorur.o kadar uzulur ki aglamaya baslar.gozlerinden suzulen yaslar dunyaya duser ve dustugu yerlerde asterler (sonbahar papatyalari) buyur...
sozleri asagidaki gibi olan duydugumda bana camdan atlama hissi uyandiran sarki.cidden sarkimi bu yaaa.
nane nane nane nan na na nane,
nane nane nane nan na na nane,
nane sekeri, bu ne bahane,
sahaneyim ben bundan sana ne...
yildiz dustu gokten,
yurek yandi birden,
unutmadin sen de, unutmadi alem...
nane nane nane nan na na nane,
nane nane nane nan na na nane...
nane nane nane nan na na nane,
nane nane nane nan na na nane,
nane sekeri, bu ne bahane,
sahaneyim ben bundan sana ne...
yildiz dustu gokten,
yurek yandi birden,
unutmadin sen de, unutmadi alem...
nane nane nane nan na na nane,
nane nane nane nan na na nane...
demedim demedim bir sey demedim
derdimi kimseye soylemedim
eredem teredim hersey meredim
keltimi serlere celteledim
cok gerilince sinirlerim
tutamam cenimi soylenirim
kulagi vardir sssst heryerin
zarari kupune sirkenin
honki ponki toni nok
calona bimbo bori rok
musi musi hubobo kozi zok
ciki ciki sayne tiki tak tok
hicbir anlami yok bu sozlerin
sadece rahatlamak icin soyledim
sende mi ogrendin aferin
haydi gel beraber soyleyelim.
derdimi kimseye soylemedim
eredem teredim hersey meredim
keltimi serlere celteledim
cok gerilince sinirlerim
tutamam cenimi soylenirim
kulagi vardir sssst heryerin
zarari kupune sirkenin
honki ponki toni nok
calona bimbo bori rok
musi musi hubobo kozi zok
ciki ciki sayne tiki tak tok
hicbir anlami yok bu sozlerin
sadece rahatlamak icin soyledim
sende mi ogrendin aferin
haydi gel beraber soyleyelim.
kac tane estetik ameliyat gecirdigini hatirlayamadigim ama sesinin cidden cok iyi oldugunu soyleyebilecegim kaliforniyali sanatci.
bigger longer and uncut adli filmide vardi.
ask ruzgarin soyledigi bir sarkidir....
ruzgar,sonbaharda hep ayni sarkiyi soyler.pencerenin camlarinada gezinen titreyis,kasimpatilarin govdelerini oksayan fisilti,karanlikta gumusi yaralar acan ciglik,yagmuru hizlandiran deli islik,yuzumuzde patlayan haykiris,denizi urperten mirilti,kac renk,kac cesit,kac ton sesi varsa,ruzgar sonbaharda hep ayni sarkiyi soyler...
buna sarki demek de dogru degildir; cogu zaman bir agittir.guzelin kisacik omrune,gidenin cekiciligine,sevgilinin hayaline yakilmis bir agit.her yil tekrarlanmasina ragmen yipranmamis ,dipdiri kalmis,huznunu zerrece yitirmemis bir agit...
aslinda hikayenin baslangici sonbahar degil bahardir.bulutlar yukselip gunes comertlesince tomurcuklar belirginlesip yapraklar secilince ruzgar asik olur.birden degil,sanki cok eski,cok derin hep var olan bir seyi anirsar gibi agir agir asik olur,usulca sindire sindire.
tanidik,bildik hep gozunun onunde olanin kadim guzelligini yeniden kesfeder gibi.hayir,ruzgar hemen sarkiya baslamaz,sadece asik olur.belki size sasirtici gelecek,ruzgar ciceklere degil yapraklara asik olur.evet agaclari guzel kilan, kuru dallari yesile cevirip guneste gumusbaliklari gibi kimil kimil kipirdanan yapraklara...cicekler mi ? nedendir bilinmez ruzgar cicekleri yasami bogacak kadar suslu ve zuppe bulur.biz insanlarin hayranlikla baktigimiz,kokladigimiz sevdiklerimize en degerli armaganlar olarak goturdugumuz cicekler onu cekmez,cezbetmez.onlara dokunmayi,onlarla sevismeyi doyurucu bulmaz.ruzgar olmanin verdigi bilgelikle kavramistir bunu.belkide yapraklarin engin gonullulugu ceker onu...neyse iste,ruzgar yapraklari sever.dunya kurulali beri bu sevdadan vazgecemedigine gore de cektikleri ona yetmemis,bu ask onu doyurmamistir.bu her zaman dile getirilmesede boyle bilinir,boyle kabul edilir.
gelmis gecmis bahar yagmurlari,yaz sicaklari bu sevdanin tanigidir.ruzgar sevgisini gostermesi icin yapraklara ihtiyaci vardir...sadece sevgisini gostermek icin mi? siddetini,acimasizligini,ofkesini gostermek icinde..zavalli yapraklar bu delismen asigin her halini ,hic seslerini cikartmadan,vefakar bir sevgili gibi ceker.
hayir,ruzgarin dilinde her mevsim ayni sarki yoktur.baharda umutlu bir asik gibi bagira cagira dolasir,yaza dogru uzun sevismelerin yorgunlugu belirmeye baslar,buyulu bir doygunluk sarar bedenini;tatli bir sarhos miriltisiyla suruklenir kentlerin sokaklarinda,bozkirin issizliginda,daglarin koyakliginda,denizlerin maviliginde...derken bir sabah sogugu hisseder.gercek sulusepken bir yagmurla buyulu ruyasindan uyandirir onu.birden olacaklari anlar;eli ayagi tutulur ,ne yapacagini bilemez...
olan olmustur iste;gunes cekilmis,karni kara bulutlar kotu olaylarin habercisi gibi cokmustur topragin uzerine.her sonbahar yasanan yeniden yasanacaktir.ruzgar,belkide farkina varmadan baslar huzunlu ezgisine.once belli belirsiz,adeta fisildar gibi,sonra ic cekerek,sonra ofkelenerek,en sonda haykirarak soyler sarkisini.
yapraklar ruzgarin ezgisini duymadan dokulmezler, hava ne kadar soguk olursa olsun,yagmur ne kadar siddetli yagarsa yagsin onlarin tutunduklari dallardan kopmalari icin ruzgarin sarkisini duymalari gerekir.tuhaf bir paradokstur yasanan.ruzgar,yapraklarin dokulecegini bildigi icin sarkisina baslamistir.yapraklarsa dokuleceklerinden habersiz,ruzgarin agida benzer sarkisini duyunca,dayanamayip birakmislardir kendilerini asagiya.
ruzgar elinden gelse,tukurup atacaktir dilinden bu aci sarkiyi,cekip gidecektir buralardan.ama bunu,bugune kadar basaramamistir.bundan sonrada basaracagi kuskuludur.
bir an,sadece bir an umutlanir ruzgar.agidi birakir,damarlarinda gezinen curumeye ragmen guzelligini koruyan yerdeki yapraklari canlandirmak ister.butun bedeniyle dokunur onlara;bu dokunus oyle yumusak ,oyle kirik dokuk ,oyle caresizdir ki,agaclarda kalan yapraklarinda aklini celer,onlarda kaldirip atarlar kendilerini ruzgarin kollarina.artik nemli topragin uzerinde olumcul bir dans baslamistir.tan dogumundan ogle ortasina,ikindiden aksam alacasina,gece karanligina,son yaprak dokulunceye kadar surecek bir dans.
dusen mutlu duser,ne de olsa son nefesini sevdiginin kollarinda vermistir.yasayana ise cildirmak kalir.yapraklarini koruyamadiklari icin agaclari kokunden soker,duyarsiz sokaklarda naralar atarak dev binalara saldirir.takati tukeninceye kadar kendini granit daglara,buzdan denizlere,sisli ovalara,derin gollere carpar.sonra...sonra birden ruzgarin ici bosalir,solugu kesilir,gokyuzu ile topragin arasinda oylece durur.ne yapraklara dokunacak gucu kalir, ne sarkisini surdurecek inadi.ruzgar, tipki bir insan gibi aniden oluverir...
ahmet umit.
ruzgar,sonbaharda hep ayni sarkiyi soyler.pencerenin camlarinada gezinen titreyis,kasimpatilarin govdelerini oksayan fisilti,karanlikta gumusi yaralar acan ciglik,yagmuru hizlandiran deli islik,yuzumuzde patlayan haykiris,denizi urperten mirilti,kac renk,kac cesit,kac ton sesi varsa,ruzgar sonbaharda hep ayni sarkiyi soyler...
buna sarki demek de dogru degildir; cogu zaman bir agittir.guzelin kisacik omrune,gidenin cekiciligine,sevgilinin hayaline yakilmis bir agit.her yil tekrarlanmasina ragmen yipranmamis ,dipdiri kalmis,huznunu zerrece yitirmemis bir agit...
aslinda hikayenin baslangici sonbahar degil bahardir.bulutlar yukselip gunes comertlesince tomurcuklar belirginlesip yapraklar secilince ruzgar asik olur.birden degil,sanki cok eski,cok derin hep var olan bir seyi anirsar gibi agir agir asik olur,usulca sindire sindire.
tanidik,bildik hep gozunun onunde olanin kadim guzelligini yeniden kesfeder gibi.hayir,ruzgar hemen sarkiya baslamaz,sadece asik olur.belki size sasirtici gelecek,ruzgar ciceklere degil yapraklara asik olur.evet agaclari guzel kilan, kuru dallari yesile cevirip guneste gumusbaliklari gibi kimil kimil kipirdanan yapraklara...cicekler mi ? nedendir bilinmez ruzgar cicekleri yasami bogacak kadar suslu ve zuppe bulur.biz insanlarin hayranlikla baktigimiz,kokladigimiz sevdiklerimize en degerli armaganlar olarak goturdugumuz cicekler onu cekmez,cezbetmez.onlara dokunmayi,onlarla sevismeyi doyurucu bulmaz.ruzgar olmanin verdigi bilgelikle kavramistir bunu.belkide yapraklarin engin gonullulugu ceker onu...neyse iste,ruzgar yapraklari sever.dunya kurulali beri bu sevdadan vazgecemedigine gore de cektikleri ona yetmemis,bu ask onu doyurmamistir.bu her zaman dile getirilmesede boyle bilinir,boyle kabul edilir.
gelmis gecmis bahar yagmurlari,yaz sicaklari bu sevdanin tanigidir.ruzgar sevgisini gostermesi icin yapraklara ihtiyaci vardir...sadece sevgisini gostermek icin mi? siddetini,acimasizligini,ofkesini gostermek icinde..zavalli yapraklar bu delismen asigin her halini ,hic seslerini cikartmadan,vefakar bir sevgili gibi ceker.
hayir,ruzgarin dilinde her mevsim ayni sarki yoktur.baharda umutlu bir asik gibi bagira cagira dolasir,yaza dogru uzun sevismelerin yorgunlugu belirmeye baslar,buyulu bir doygunluk sarar bedenini;tatli bir sarhos miriltisiyla suruklenir kentlerin sokaklarinda,bozkirin issizliginda,daglarin koyakliginda,denizlerin maviliginde...derken bir sabah sogugu hisseder.gercek sulusepken bir yagmurla buyulu ruyasindan uyandirir onu.birden olacaklari anlar;eli ayagi tutulur ,ne yapacagini bilemez...
olan olmustur iste;gunes cekilmis,karni kara bulutlar kotu olaylarin habercisi gibi cokmustur topragin uzerine.her sonbahar yasanan yeniden yasanacaktir.ruzgar,belkide farkina varmadan baslar huzunlu ezgisine.once belli belirsiz,adeta fisildar gibi,sonra ic cekerek,sonra ofkelenerek,en sonda haykirarak soyler sarkisini.
yapraklar ruzgarin ezgisini duymadan dokulmezler, hava ne kadar soguk olursa olsun,yagmur ne kadar siddetli yagarsa yagsin onlarin tutunduklari dallardan kopmalari icin ruzgarin sarkisini duymalari gerekir.tuhaf bir paradokstur yasanan.ruzgar,yapraklarin dokulecegini bildigi icin sarkisina baslamistir.yapraklarsa dokuleceklerinden habersiz,ruzgarin agida benzer sarkisini duyunca,dayanamayip birakmislardir kendilerini asagiya.
ruzgar elinden gelse,tukurup atacaktir dilinden bu aci sarkiyi,cekip gidecektir buralardan.ama bunu,bugune kadar basaramamistir.bundan sonrada basaracagi kuskuludur.
bir an,sadece bir an umutlanir ruzgar.agidi birakir,damarlarinda gezinen curumeye ragmen guzelligini koruyan yerdeki yapraklari canlandirmak ister.butun bedeniyle dokunur onlara;bu dokunus oyle yumusak ,oyle kirik dokuk ,oyle caresizdir ki,agaclarda kalan yapraklarinda aklini celer,onlarda kaldirip atarlar kendilerini ruzgarin kollarina.artik nemli topragin uzerinde olumcul bir dans baslamistir.tan dogumundan ogle ortasina,ikindiden aksam alacasina,gece karanligina,son yaprak dokulunceye kadar surecek bir dans.
dusen mutlu duser,ne de olsa son nefesini sevdiginin kollarinda vermistir.yasayana ise cildirmak kalir.yapraklarini koruyamadiklari icin agaclari kokunden soker,duyarsiz sokaklarda naralar atarak dev binalara saldirir.takati tukeninceye kadar kendini granit daglara,buzdan denizlere,sisli ovalara,derin gollere carpar.sonra...sonra birden ruzgarin ici bosalir,solugu kesilir,gokyuzu ile topragin arasinda oylece durur.ne yapraklara dokunacak gucu kalir, ne sarkisini surdurecek inadi.ruzgar, tipki bir insan gibi aniden oluverir...
ahmet umit.
white chicks : bolcana pudra ile zenciler sarisin bile olabilir.
canim memleketim.bence turkiyenin en eglenceli sehri.her daim sizi eglendirecek birsey bulabilirsiniz.
gecenin bir yarisinda sikilip izlemek icin actigim,konusu ve cekimleriyle cidden beni etkilemis olan jim carrey ve kate winslet in oynamis oldugu michel gondry nin yonetmenligini yaptigi ve en iyi orjinal senaryo dalinda oscara aday gosterilmis olan film.
ankarali turgutun butun sarkilari
rock dj klibinde asik oldugum,supreme sarkisi ile beni iice vuran yesil gozlu zipir romantik sahsiyet....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?