arth seicolegydd

evet, gerçekten elzemmiş. ben de heyecanla yazmanı bekliyordum! sosyal analizine hayran kaldım. ve haala şaşkınım. bunca yıl senin bu açıklamanı bekliyormuşum. birini aşağılarken köpek demeye kafam bir tülü basmıyordu. ama sen cümle içinde kullanınca aydınlandım resmen. hatta biraz daha devam edersen aydınlanmaktan nirvanaya ulaşacağım.

terör ne demek iyice öğren babyboy. terör insanın içine korku salan herşeydir. bu anlamda devletin pkk'den daha terör gibi. insanlar konuşamaz oldu. milli marşı ben türkiye'de yaşayan biri olarak kabul etmiyorum. bu beni neden terör yapıyor. halbuki kimseyi öldürmedim, kimseye zararım dokunmuyor, kimseyi istiklal marşı okuyor diye azarlamadım. peki neden ben terör oluyorum. diğer yandan ben kabul etmediğim için beni yediğim kaba sıçmakla ithaf ediyorsun. benim huzurumu kaçırdığın için sen terör olmuyor musun? farklı görüşlere saygına hayran kaldım gerçekten.

bu arada itlaf etmek kelimesini cümle içinde yanlış kullanmışsın.

100 yıl öncesinden kalan yemini ben de böyle ederdim. birazcık daha deniş düşünürsek yeminde yüz yıl önce oluşturulan ilkelere bağlı kalınmaktan bahsediyor. şöyle bir gerçeklik var ki yüz yıl önceki ilkeler artık günümüze hitap etmiyor. artık daha insancıl bir anayasa şarttır. askeri anayasa çerçevesinde ben olsam ben de çok gönüllü bir şekilde yemin etmezdim. askeri anayasa faşizmi körükleyen bir anayasadır. ve türkler dışında kimseyi temsil etmemektedir. kürt halkının vekili olarak kadın haklı bir şekilde istemsizce okumuştur.

(bkz: empati)

şimdi freud der ki hayatta temel iki tane dürtü vardır. cinselik dürtüsü ve saldırganlık(destrudo) dürtüsü. libido dediğimiz olguyu cinsellik dürtüsü içinde ele alıyoruz. cinsellik dürtüsü dediysek, tavşanlar gibi sevişme gelmesin aklınıza. bu dürtü yakınlık, sevgi, haz veren dürtüdür. bu dürtü haz aramanı, yakınlık kurmanı ve sevmeni sağlıyor diğer bir deyişle. diğer yandan saldırganlık dürtüsü ise aslında bir çok suçun altında yatan sebeplerden bir tanesidir. tabu dediğimiz şey ise bambaşka bir şey. mitimsi bir şey tabu. sosyal norm çerçevesinde yaratılmış ama daha çok libido enerjisini bir yere yönlendirmeyi engelleyen, bu dürtüyü ertelemeden baskılamaya çalışan bir sosyal olgudur. başlık konuyu tersten okumaya çalışmış ama olmamış. çünkü tabu seni esir alıp köle yaparken diğer yandan libido seni özgürleştirir. baskılanması gereken libido değil tabulardır.

libidoyu ancak 'libidosu çok yüksek' gibi bir cümle içinde yanlış bir şekilde kullanan bir toplum için iyi bir bilgi verdiğimi düşünüyorum.

biz de işte kurbağalı derenin kıyısında bok kokusunda yuvarlanalım.

savaşta herkes kaybeder, barışta ise herkes kazanır.

su katılmamış faşizm veya diktatörlüktür. güç elinde olduğu halde insan neden korkar. çünkü haksız olduğunu bilir haliylen konuşan herkesin ağzını tıkamakla uğraşır. ama hiç bir sistem faşizm ile bir yere varamadığından sonun(başlangıcın) yakın olduğu hakkında umutluyum. hiçbir diktatörlük uzun ömürlü değildir. en azından tarih bu örneklerle dolu.

bu ülkede yürüyüş yapan herkes medyada neden pkk yandaşı olarak lanse ediliyor. eğer orası üniversite ise öğrenci diyeceksin abi. hedef göstermeyeceksin. zaten bok olan ortamı hakkında nefret söylemi üretip kavgayı daha da alevlendirmek akıl karı değil.

nevruz baharın gelişi ile kutlanan bir bayramdır. bunun üzerinden medyanın nefret söylemi oluşturması çok yanlıştır. var olan ateşi körüklemektedir. üniversite faşizmin veya polisin fink atacağı bir yer değil, öğrencinin, bilimin mekanıdır.

yürüyüş yapmak insan hakıdır. polisin müdahale etmesi insan hakları ihlaline girer. tabi türkiye'de insan hakkı diye bir şey kalmadı artık.

dünyadan bir tokat yemişken, üstüne bir de sen kendini tokatlama. öldürüyorsa eyvallah. ama eziyete ne hacet.

suudi değil miydi eşcinsel ilişkide bulundu diye atı idam eden... türkiye değil mi halkın parasıyla 1000 odalık saray diken.

sıçmıştılar, şimdi de yayıyorlar. yeter lan, bok kokusundan bizi öldüreceksiniz. bok demişken, bok gibi bir zirve olmuştur muhtemelen.

görüşmenin etrafında döndüğü 3 temel konu:
1) çocuklara nasıl daha gizli tecavüz edebilinir?
2) nasıl daha fazla odalı saray dikilir?
3) sidik nasıl yarıştırılır?

çocuk istismarı var lan ortada. aile içi şiddet de var. yetkililerin acilen harekete geçmesi gerekiyor. gülüyoruz ama ortada ciddi bir problem var.

- justin bieber'in posterini odama asıyorum. günah mı?

- sıçarken dergi okuyorum, günaha giriyor muyum?

- kekime daha lezzetli olsun diye viski koyuyorum. cehenneme gider miyim?

- cehennemde erkek huri de var mı? varsa gay olsunlar lütfen.

- namaz kılarken öndeki insanlar eğiliyor ya benim aklıma kötü kötü şeyler geliyor? boy abdesti almalı mıyım?

bahar nezlesi almış başını yürüyor. oksijen sıfır.

alttaki bana çorba yapar mısın?

vatan için can vermedeki mantıksızlık kadar ilkel bir şey yok. ne kutsalı, ne vatanı! sınırlar senin kafanın içinde, haala anlamadın mı?

'polis şiddeti' olgusunda özne konumunda olanların harekatıdır.

çocukluk çağı travmalarından kurtulma amacıdır desem inkar edecek imanlılar var. bu adam çocukken ne yaşadı bilemiyoruz değil mi? belki de travmadan kurtulmanın tek yolu psikotik savunma mekanizmaları geliştirmekti ve son semavi dinden bahsetti. illa böyledir demiyorum. ama şüphelenmek her zaman göremediğin alternatifleri görmeni sağlar.

(bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz )

ne dediğini çok da anlamadım gerçekten. ama yine de yorum niyetine 'canım yalıda oturuyorum ama bu kadar savunmadım kapitalizmi be' serbest piyasa eyvallah ama kapitalizm farklı bir şey, (bkz: böyle puşt gibi yavşak gibi bir şey)

bir de sosyalist olsak ilk ben duyarım. yok öyle bir şey. her duyduğunuza inanmayın. kjfhgkjashgfkjsdhf

benim için papatya demektir. yeşilliğin üzerine o kadar uyumlu oluyor ki dans etmek istiyorum. bir ona basıp bir diğerine basıp sek sek oynamak istiyorum. koparıp birilerine hediye etmek istiyorum.

cennette kırk huri daha mı bekliyor yoksa!

hiç bir kurumun doğru düzgün işlemediği bir sistemin içindeyiz malesef. çocuktan tut yaşlısına kadar hiç bir şeyi umursamıyorlar. ve muhtemelen insan hakları ihlalinde birinci sıradadır türkiye. hatalarını kabul edip çözüm aramak yerine haala hatalarıyla yüzleşmemeyi seçiyor hükümet.

eğer çocuklar geleceğimiz ise geleceğimiz için her şeyi yapmamız gerekiyor.
tabi şu son 'ensar vakfı' olayından sonra kabul etmemesine şaşırmadım. istismara kör kalmak hükümet ile özdeşleşmiş durumda şu anda.

önemlidir, çünkü türkiye cumhuriyetinin kurulmasını atatürk kendi bakış açısı ile aktarmış. ki kendisi yazmıyor aslında. kendisi konuşuyor, takipçileri ise yazıya döküyor.

diğer yandan sıkıcı bir kitaptır, yıllarca öğrencileri okumaktan soğuttular bu saçma kitaplarla. sırf öğrencilerin beynini yıkayacaklar diye öğrenciyi önyargılarla doldurdular. bunun yerine tom sawyer, macera adası falan okutsalar çocuk ve yetişkin için insanlık adına daha yararlı olacaktır.

tabi ki prefrontal bölge.

bir sineği sinek yapan ne ise, bir insanı insan yapan odur. yani sinek sinek ise, insan da insandır. demek ki neymiş, insanın insan olması ile sineğin sinek olması arasında bir ilişki yokmuş.

yani (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)

abartmayın, insan diye muhattap olduğumuz kişileri de gördük!