confessions

artemisia

- Yazar -

  1. toplam entry 1132
  2. takipçi 2
  3. puan 29861

özenti

artemisia
- ne tür müzük dinliyorsun?
+ ben metalciyim.
- hmm hangi grupları dinliyorsun?
+ hani metallica’nın korna sesiyle başlayan bir şarkısı var ya onu çok beğeniyorum. (unforgiven’dan bahsediyordur, muhtemelen tek bildiği şarkıdır fakat metalci bir elemana hasta olmuştur, önce siyah giyinmeye sonra da gotik görünmeye çalışır ve tek şarkıyla kendini metalci zanneder, sopalıktır, insanda şiddet duyguları uyandırır. ve bu olay yaşanmıştır)

çocuğum zeki ama çalışmiyor

artemisia
çocuklarından bahsetmeye ve onları övmeye pek hevesli olan anne tayfasının bir türlü zayıf notlardan kurtulamayan çocuğuna toz kondurmamak için yıllardır kullandığı klasik bahane cümlesidir. ya gerçekten çocuğunun arkadaşlarına göre daha salak olduğunu farkında değildir ya da bu acıya katlanamayarak kendini bu yalana inandırmıştır.

annenin temizlik yaparken vibrator bulması

artemisia
biraz saf ve bilgisiz bir anne ve hızlı düşünen bir evlatla kolaylıkla herhangi bir faciaya yol açmadan atlatılabilinecek durum:

-kızım bu ne, çekmecende buldum, şuraya basınca titriyor?
+ha anne o mini termos, içine su koyuyorsun titreterek ısıtıyor, ders çalışırken falan çay içiyorum kütüphanede, ne hoş değil mi?
-e yavrum abine de alsak ya bundan, yurtta lazım olur ona da...
+ehum, glup, tamam ver bana sen onu bakarız...

not: bu entry’deki olaylar ve kişiler tamamen götten sallamadır.

tweety

artemisia
sylvester’in baş düşmanı kanarya, nedense kızların bayıldıgı, uzerinde resmi olan her şeyi tükettigi bir yaratıktır. bence sylvester cok daha şeker ve sempatiktir. o salak kuş gibi yalaka ve yapmacık degildir.

yeni tanışilan kızın yanında artistlik taşlanması

artemisia
önce cepten son model arabanın anahtarı çıkar ve önünde duran kameralı, bilgisayarlı fotoğraf makineli, mp3 çalarlı 3 ayrı hatlı telefonların yanına konur. bu arada ne kadar ağır bir abi olduğu kaçamak melül bakışlardan verilmeye çalışılır. çaktırmadan arabasının markasını söyleyip sonra da sırasıyla gittiği ülkeleri, yaptığı aktiviteleri, okuduğu binlerce kitabı anlatıp karşı tarafa "hem kültür bombasıyım hem de zenginim" mesajı vermeye çalışan insanı çekmek yerine acayip iten zavallıların yaptığı eylemler bütünüdür. mümkünse arkanızı dönüp malum yerlerinizle gülmeniz elzemdir.

erken kalkanlar için uykudan kazanç yöntemleri

artemisia
sabahın köründe kalkanlar için 5 dakika bile daha fazla uyumanın dayanılmaz bir çekicliği vardır, bunun için bir önceki geceden traş olmak, ya da duş alıp yatmak gibi önerilerin yanında nerdeyse yarım saat daha fazla kazanmak için:

a. ertesi gün yanınıza alacaklarınızı önceden çantanıza koyun ve kapıya yakın bir yere bırakın. (+ 2 dakika)
b. sabah sabah ne giysem diye düşünmemek için yatmadan önce 15 dakika düşünün ve karar verin. (+ 15 dakika)
c. eğer evde kahvaltı yapıyorsanız kısmen de olsa kahvaltıyı akşamdan hazırlayın ( + 10 dakika)
d. eğer makyaj yapıyorsanız kullanacağınız malzemeleri işlem sırasına göre tuvalet masasına dizin, fön makinasının fişini takın, saç fırçanızı hazır edin. (+ 1.5 dakika)
e. diş macununu fırçaya sürün bırakın. (+5 saniye)
f. ayakkabınızı seçin, ayakkabılıktan çıkartın, kapının yanına koyun(+20 saniye)
ve böylece gönül rahatlığıyla yaklaşık 29 dakika daha uyuyun.

haribo

artemisia
utanmadan hala ulu orta bile yediğim, altın ayıcık, fast food, marshmallow, solucan, şeftali, diş, happy cola gibi çeşitleri olan beni mutlu eden şahane yumuşakça.

isimlerin sonuna os eklenmesi

artemisia
sevdiklerimizin, yakın arkadaşlarımızın isimlerinin sonuna -oş, -iş ya da -üş gibi ekler takarak adamı fifiye ya da finoya döndürmek suretiyle yapılan ne gerek var kardeşim yapmayın dedirten hiç haz etmediğim eylem. göte götoş demek ne kadar hoşsa koskoca ibrahim beye ibiş demek, abdullah abiye apoş demek de o kadar hoştur.yapmayalım yapanları uyaralım.

yeni başlayanlar için asosyallik

artemisia
hiperaktif bir gençlik dönemi geçirmiş, yemiş, içmiş, gezmiş, tozmuş insanların daha sık aldığı, artık elini gece hayatından, öğrenciyken yaptığı türlü zıbıtmalardan çekmeye kararı ile birlikte; biraz daha büyümüş, orta kuşak gençler için asosyalleşme zamanı gelmiş demektir. peki bu kadar hızlı yaşayıp nasıl birden asosyalleşilir? öncelikle rayında giden bir ilişki sayesinde her türlü piyasa ortamdan uzak durulur, böylece pek çok gidilen barmış pubmış terk edilir, sonra artık yaş da biraz ilerlediği için her türlü konsermiş, etkinlikmiş hepsine lapin gibi atlanmaz, seçici olunur, zira siz atlamak isteseniz bile sırt ağrılarınız ya da yorgun bacaklarınız buna izin vermez. bunlar yerine evde yapılabilecek aktivitelere alışılır, film izlemek, çekirdek çitlemek, bir sürü para bayılıp okuyamadığınız bilimum dergi ve kitapları hatmetmek , annenizin komşularıyla kahve falına bakmak, internette gereksiz bir ton bilgiye ulaşmak gibi... bir süre sonra bünye bu pijama+abur cubur+gereksiz bilgi rahatlığına alışır ve bir ev kedisine evrimleşilir...oh mis...

ergenlik arkadaşı

artemisia
eğer hatunsanız yerleri apayrı olandır, sabahtan akşama kadar okulda her yaşadığınızı saniye saniye birbirinize anlattığınız yetmiyormuş gibi eve gidince de 1 saat bile geçmeden telefona sarılıp saçma sapan ayrıntıları dünyanın en önemli olayıymış gibi dakikalarca anlatmanızı, annenizin "yeter artık kapat telefonu yoksa faturayı sana ödeticem" çığlıklarına kadar abartılan her şeyi dinleyendir. pek çok şeyin ilkini yaşadığınız bir döneme şahitlik edendir, belki de bu yüzden asla unutulmazlar, ilk kez gece süslenip püslenip dışarı çıkmanızın, ilk sevgilinizin, ilk kez bir arkadaşınızda kalmanızın, ilk kez tatile ailesiz gidişinizin, ilk kez birisi için ağlamanızın, ilk kez birinin sizi öpmesinin, ilk kez bedeninizi keşfetmenizin, ilk kez adet olmanızın, ilk kez ruj sürmenizin ve daha nicelerinin canlı şahididir. birey olma yolunda bocalayarak attığınız adımları sizinle paylaşandır. bir yerde karakterinizi şekillendirmede pek çok etkisi olandır, asla unutmadıklarımdır, bunca senden sonra hala en yakın dostlarımdır...

wishlist

artemisia
vay efendim ben bu eddie vedder’i sevmem, aman ne biçim şarkıları var, zaten yaptığı o grunge tarzına da allerjim var diyen bireyleri bile sarsacak türden sözleri ve muhteşem sesiyle ed abinin içimizi titrettiği; pearl jam’in aşmış albümü yield’dan en süperinden bir şarkı. "i wish i was the verb to trust and never let you down" demiş ve daha neler:

i wish i was a neutron bomb, for once i could go off.
i wish i was a sacrifice, but somehow still lived on.
i wish i was a sentimental ornament you hung on
the christmas tree. i wish i was the star that went on top.
i wish i was the evidence, i wish i was the grounds.
for 50 million hands upraised and open toward the sky.
i wish i was a sailor with someone who waited for me.
i wish i was as fortunate, as fortunate as me.
i wish i was a messenger and all the news was good.
i wish i was the full moon shining off a camaro’s hood.
i wish i was an alien at home behind the sun.
i wish i was the souvenir you kept your house key on.
i wish i was the pedal brake that you depended on.
i wish i was the verb to trust and never let you down
i wish i was a radio song, the one that you turned up....
i wish, i wish, i wish, i wish...i guess it never stops...

oss 2007

artemisia
öss 2007’ye girenlere geçmiş olsun der, bu seneyi kaçırdım ama öss 2008’e girecek sevgili yazarlara başarılar diler, aklım açılsın diye avuç avuç şeker yiyip, önünüzde oturan zavallıyı çileden çıkarmamalarını tavsiye ederim. hadi şekerin düşüyor allahın belası, bunu anladım, bari kağıtlarından önceden çıkarsaydın da benim kaderimle oynamasaydın, sınav boyunca kaç dakika boyunca şeker kağıdı hışırtısı çekebilir ki bir bünye, ya da bir şekeri kağıdından çıkarmak kaç saniye sürebilir ki, kendi girdiğim yılda aklımda kalan tek şey dakikalarca süren şeker kağıdı hışırtısı mı olmalıydı ya da... ehum, konu dağılmasın, herkesler en süper yerlere girerler inşallah, amin.
37 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol