artemisia

#641697

yapılması imkansız olan eylem zira modern olmakla motor olmanın herhangi bir alakası yoktur, modernlik çağa ayak uydurma, çağdaş olma, zamanı yakalamadır, eğer ki kişi bulunduğu zamanda sadece motor olanları yakalıyorsa onda bir sorun vardır.

(bkz: istanbul u fethedeyim derken tamamen saçmalamak)
(bkz: lugattan cariye kaldırmak)
(bkz: yaran padişah nickleri)

dorduncu nesil sarisin liseli citir bayan yazar olma ihtimali sevilendir.. sevilmez mi ayol, ben bile sevdim.

biz de durumu destekleyen(!) halk olarak ampulleri dik vaziyette koyup üstüne oturmamız gereken eylemdir zira götümüze kaçacak olaylar zincirinin başıdır, kutlanmalıdır.

çok fazla tepki almış karikatürdür, yok annenize kulak taksalar hoşunuza gider miymiş, yok bu masum bir kadına yapılmış hakaretin en büyüğüymüş, yahu ne alakası var, leman dergisi, "stilize türban" diye şeriatla hiç bir alakası olmadığı iddia edilen, yutturulmaya çalışılan şeriatçılığın simgesine "alın o zaman bu da stilize edilmiş playboy tavşanı onla hiç bir alakası yok" diye tepki vermiştir. olan budur, siz hala "tüü ne ayıp 2 kulak yapmışlar kadınacağıza" diyiniz. zeka ürünüdür, tebrik edilesidir.

leman dergisi’nde stilize türbanıyla aşağıdaki gibi karikatürize edilmiştir:

http://tinyurl.com/2d3zwz

günahsız bir bebeğe beddua edecek kadar çıldırmış kişinin zehirli iğrenç ağzından dökülen bir cümle olabilir, söyleyeni kendinde değildir yine de allah belasını versindir..

mimarlıkta modernizme geçiş döneminden sonraki oluşturulan yapıların tarzıdır. önceki dönemlerin şaşasından, süsünden abartısından uzak, işleve cevap veren yalın, kübik formlar dikkati çeker. sanayi devrimi sayesinde cam ve çelik gibi malzemelerin kullanımı görülmektedir, binalar hafiflemiş ve şeffaflaşmıştır. hala günümüzde pek çok yapı bu tarzdadır.

öncelikle kendi bildiğim kadarıyla, kendimden bildiğim kadarıyla diyebilirim ki çalışkan, hırslı, düzenli, disiplinli bir burçtur. sürekli bir sonraki adımın planını yaparlar. kontrolsüz ve disiplinsiz yaşamak onlara göre değildir. iş yerlerinde yönetici olasıcalardır. yapılacak işlerin listesini çıkartan ve günlük haftalık hatta yıllık planları hazır olan tek burçtur. sürekli bir hedefleri vardır ve o hedefe tırmanmak, ulaşmak için yırtınırlar. götümden başka bir kaynağa göreyse bu burç:

oglak karakterini kavramak, bir esintiyi yakalamaktan baska bir sey degildir. simdi bir oglak’i inceleyin onu nerede bulacaksiniz? kendisini yetistirebildigi ve yükselebildigi her yerde...

ilerleyebildigi ve gizli ihtiraslarini daha da gelistirebildigi her yerde onu bulabilirsiniz. oglak’la savasmak faydasizdir. en iyisi onun yaptigini yapmak.

her zaman satürn kisiligini saran hafif bir melankoli ve ciddiyet havasi vardir. hiçbiri, satürn’e has disiplin ve kendini inkar etme etkisinden gerçek anlamda kurtulamaz. oglak’larin bir çogunun güçlü ayaklari vardir ve uygun ayakkabilar giyerler.

elleri maharetli, sesleri ekseriye düz ve rahatlaticidir. muhtemelen bu seste gururunuzu oksayici ve ikna edici bir nezaket sezeceksiniz. bunlar bikmadan, yorulmadan, amansizca ; hakaretleri, baskilari, hayal kirikliklarini ve her görevi hazmederek, sükunetle durmadan çalisirlar.

çok tatli sekilde romantik olan oglak’lar vardir. oglak’in saygisini kazanmak istiyorsaniz, sakin geleneklere karsi gelmeyin. pek az oglak ihtiraslarini gizlemeyi unutur. yaptiklari isin en üst mevkiine geçmedikçe de çalismayi hiç reddetmezler. sonra inatçi keçiligi tutar ve tirmanmaya merdivenin en üstünden baslamakta israr eder, çünkü oraya ait oldugunu hissetmektedirler.

dogal olarak böyle bir davranis kasvetli, karamsar, soguk ve bencil bir insan yaratir ki, bu insani tatmin etmek mümkün degildir. ancak bir iki kere sert taslara toslamasi genellikle dogru yolu bulmasi için yeterli olur.

pek azi bir kenara çekilip baski altinda tutulan bir heyecanla tebessüm ederken ve ayagiyla müzige tempo tutarken yakalanir; ama bunlar asla bir içki sofrasinin üstüne atilacak cesareti bulamazlar. o düzgün, biçimli oglak burnunun baska insanlarin islerine sokuldugunu, ya da satürn dilinin dedikodulara karistigini az görürsünüz.

kendisinden istenmedikçe ögüt vermeye pek hevesli degildir, ama onun pratik zekasindan yararlanmak istediginiz zaman hiç tereddüt etmeden ve ciddi bir sesle size akil verecektir.

ayni zamanda, sizin bu ögüdü tutmanizi da bekleyecektir. oglak görev ve sorumluluk duygusunu ve aksilikleri hos görüyle karsilamayi iyi ögrenmistir. yaslari ilerledikçe kuvvetleri ve hastaliga dayanikliklari da artar. korku, süphe, üzüntü ve kasvet mikroplardan daha öldürücüdür. oglak’larin yasama gücü harkuladedir.

öyle utangaç ve tatlidir ki... belki biraz inatçidir ama yine de naziktir. pek de zararsiz görünür. oglak kendini güçlendirmek için zaaflariniz, kendini begenmelerinizden, kiskançliklardan faydalanmayi da ihmal etmez.

nasreddin hoca fıkraları gibidir kendileri ; güldüren : #639632, #640144 ve niceleri & düşündürten #640507 ve pek çokları... ayrıca da teşhisime göre(?) insomnia’dır ama bu konu başka bir entry’de incelense daha iyi olacak gibi zira uymadı nasreddin hoca, insomnia falan..

(bkz: püresel ısınma)

mersin’de ise köpük denen sadece 2 malzemeden yapılan, besleyici, şahane kurabiye. yerken ağıza göze bulaştırmak zaruridir.

-yahu sıvı sabun diye bir şey çıkmış, yahudiler’in erime noktası kaç derece acaba..

an itibariyle bir kanalda ibrahim tatlıses’in sunduğu bir programda banu alkan şarkı söylemekte, ben de bir yandan gözüm sözlükteki yazılardayken kulağım orda.. nereye gidiyoruz efendim, analarımızla oturuyoruz.. biz banu alkan izliyoruz, ibo’yu baş tacı yapıyoruz, caner tülin’i gerçekten seviyor mu merak ediyoruz, verebildiğimiz maksimum tepki interaktif sözlük ortamlarında bir kaç sivri entry’den öteye gitmiyor.. sivri derken sinek ıssırığı yanlış anlaşılmasın. sanki o suçlanan %47’nin dışında kalan % 53uyanık, akıllı, bilen,farkında.. kandırmayalım kendimizi, hepimiz müstehakız. gitmiyoruz efendim, burdayız, çünkü çoktan razıyız.

atom egoyan’ın belgesel(!) niteliği taşıdığını iddia ettiği türkler’in sözde ermeni soykırımı hakkında ağzına zıçılmaya çalışan filmi. film boyunca bir an olsun türklerin ne kadar tukaka, embesil, sapık, faşist ve ruh hastaları olduklarını vurgulamaktan vazgeçselermiş belki de inandırıcılığı artarmış. izlememin üstünden bayağı bir geçmesine rağmen filmle ilgili unutamadığım 2 şeyden biri ermenilere yapılan inanılmaz abartılmış, götten sallanmış işkence sahneleri ve bir küçük diyalog:
bir türk bir ermeniye şöyle bir şeyler demişti:
"hitler planlarının başarıya ulaşacağını ve asla suçlanmayacaklarını komutanlarına inandırmak için ermenilerin katlini kim hatırlıyor ki diye sorarmış.. ve gerçekten kimse hatırlamıyor."

böylece türkleri de nazi ilan edip gönlümde bambaşka bir yer edinmiş uyduruk filmdir.

çağrışasım geldi: (bkz: midnight express)

(bkz: music and lyrics)

(bkz: söz ve müzik)

yağmur yağdığında allah baba duş yapıyor, kar yağdığında şampuanlanıyor ve gök gürlediğinde de sinirleniyor sanırdım. nedense hava olaylarıyla aklımı bozmuşum zira çakan şimşekler yüzünden midir nedir bulutlara dokunabilsem elektirik çarpar zannederdim. oyuncaklarım birbirini kıskanmasın diye eşit ilgi göstermek için ne kadar çaba sarf ettiğimden bahsetmek istemiyorum, yeterince salak olduğum açığa çıktı zaten, evat.

aynı anda n kişiye aşık olabilir, sadece 3 kişiye değil, sadece aşka aşıktır kendileri aslında kişilere hiç değil..