confessions

artemisia

- Yazar -

  1. toplam entry 1132
  2. takipçi 2
  3. puan 29897

ciks kızların alternatif kalması

artemisia
son yıllardaki gothic hatun akımı ve 3 kızdan 2’sinin kahkul kesim düz ve siyah saçlı, siyah makyajlı ve converse’li olması nedeniyle fare yavrusu gibi üreyen alternatif diye adlandırdığımız hatun modellerinin artması sebebi ve kokoş, minik çantalı, fönlü sarı saçlı, pembeli hatun sayısının azlığı nedeniyle asıl alternatif sıfatını bu ciks grubun hak etmesi sorunudur.

postmodern girl

artemisia
the strokes’un regina spektor ile söylediği süper eğlenceli şarkı, sözleri aşağıdaki gibidir, dinlenmesi tavsiye olunur.

modern girls always have to go (right, one time)
old fashioned man, always wanna mistress (you were right)
modern girls always get their way (i was wrong)
modern men dream of what they can’t say (that’s alright)
right right right right right…
i don’t belong (i don’t belong)
why you gotta say it if you know it’s something wrong
(why do you say it like that)
says that he will ‘pologize and it won’t take too long
well you don’t wanna trust nobody else
(only thinking bout yourself)
(time)
well if you think that it might have to change
(on your side)
everyone, has the same opinion (wont you please)
your time is almost over (don’t be mean)
we won’t get the chance to do this over (that’s alright)
right right right right right (right right right right)
i don’t belong (i don’t belong)
i don’t want the imprint of your c upon my nose
(how are you over this now)
he don’t have to tell no one cuz no one wants to know
well you don’t have no happiness at all, oh
(well you don’t want no happiness your sad)
shhh…
oh yes were fallin down (oh yes were fallin down)
oh yes were fallin down (oh yes were fallin down)
oh yes were fallin down (oh yes were fallin down)
oh yes were fallin down (oh yes were fallin down)
yes were fallin down (down)
oh yes were fallin down (oh yes were fallin down)
oh yes were fallin down (oh yes were fallin down)
oh yes were fallin down! (oh yes were fallin down!)
so fuckin help me up (so fuckin help me up)
always thinking bout yourself (you get the only)
always thinking bout yourself (you aren’t the only one)
always thinking bout yourself (you will have to go)
was i (was i)

unhappy girl

artemisia
the doors’un strange days albümünden bir parça, sözlükteki mutsuz kızlar için gelsin efendim:

unhappy girl
left all alone
playing solitaire
playing warden to your soul
you are locked in a prison of your own device
and you can’t believe what it does to me
to see you cryin’

unhappy girl
tear your web away
saw thru all your bars
melt your cell today
you are caught in a prison of your own device

unhappy girl
fly fast away
don’t miss your chance
to swim in mystery
you are dying in a prison of your own device

bayram ziyaretleri

artemisia
en güzel örf ve adetlerimizdendir efendim, küsler barışır, görüşmeyen akrabalar görüşür, çocuklar sevindirilir, büyükler gururlanır. ama durum evde 12 adet yatılı misafir varsa ve bu da tam da sizin final tatilinize gelmişse ciddi bir şekilde değişir. metrekarede 2 insan vardır ve dolayısıyla özel hayatınız alt üst olur. ders çalışmak için bilgisayarı açtığınız anda yanınızda dünya tatlısı(!) 2 çocuk "ablaaaa oyun oynayalım mıııı" diye biter. banyo sırası, wc sırası gibi yeni uygulamalar başlar evde. her öğün yemek hazırlayan siz olmasanız bile işkenceye dönüşür. (aynı anda beslenen 12 mide aynı sofrada) kısaca iyi ki bayram tatilleri vardır ve uzaktaki akrabalarınız ziyaretinize gelir de keşke eviniz 12 oda 5 salon 10 banyolu falan olsadır ve hiç kimse gerilmese ve birbirlerini sevmeye devam etsedir.

minimalizmin bokunu çıkarmak

artemisia
genelde ömrünün büyük bir kısmını ailesiyle birlikte klasik türk tipi; süslü püslü, avizeli, sehpalı, bolca biblolu, antep işi dantelli, bol bol vitrinli, gümüşlüklü, kristal vazolu, tablalı, kısaca adım atarken aman bir oymalı sehpaya çarpıp da annemin yunus şeklindeki biblosunu kırmayayım diye düşünmek zorunda kaldığı bir evde geçiren bünyenin söz konusu kaotik, tıkış tıkış evden kurtulur kurtulmaz kendi evinde 2 koltuk bir projektörle çıkaracağı hededir.

nice to know you

artemisia
bir incubus parçası. morning view albümünde yer alır. solistinin yazdığı sözlerin özünde her şeye başka bir bakış açısıyla bakmanın gerekliliği yatar. sözleri kafasının karışık olduğu bir dönemde yazmıştır. başına gelen bir sağlık problemi sayesinde (sol kolda felç) aydınlanma geçirmiş, kafasındaki bulutlar dağılmış, hayatının anlamını keşfetmiştir. aslında önemli gibi gelen şeylerin önemsizliğini anlamış ve hayatına yeni bir yön vermeye karar vermiş, bu lirikleri yazmıştır. ayrıca sözler kadar müzik de sıkıdır.

hazır ayaktayken

artemisia
"hazır ayaktayken fırsatçısı"nın en sevdiği repliktir. anadolunun en hızlı hazır ayaktayken replikçisi ile aynı evde yaşayanlar bilir. o kadar ki daha ayağa kalkmaya hazırlanırken söz konusu şahıs da repliğine hazırlanır. popom ve koltuk birbirinden henüz ayrılmışken fırsatçı bütün ayak işlerini sıralamış, izlediği diziye geri dönmüştür bile...

dünyayı ele geçir butonu

artemisia
artık link verirken "yumuşak g’ler, p’ler ve ç’ler büyük, z’ler ve geri kalanlar küçük harf" yazmamıza gerek kalmamasını sağlayan butondur zira "tinyurl" bizim için gerekli işlemleri yapıp yepyeni bir link bize sunmaktadır, yapanın ellerine sağlık diyelim.

anneanne ile diyaloglar

artemisia
1.)anneanne: (son deprem araştırmalarını dinlemiş ve alengirli bir şekilde anlatıp bizi etkilemeye çalışmaktadır) denizin altına "simsik" gemileri göndermişler.
(bkz: sismik gemileri)

2.)anneanne : bir alet çıkmış kilo vermene yarıyormuş, "badişiiifır" alsak mı?
(bkz: body shaper)

3.)anneanne:yavrum sana dardanel tom’lu sandviç yapim mi?
artemisia: yap bakalım bol tom’lu olsun ama ehehe...

4.)anneanne: ya bu sunucunu sesi ne fotojenik değil mi artimis?
(mikrofonik demeye çalışıyor)

5.)anneanne:(mimar olan torununa) yavrum çizim mi "çiziyorsun"?
(yıllardır aynı soru, öğrenemedi çizimin yapıldığını)


aşka özlem

artemisia
özlemlerin en gereksizidir, birey başına bela almaya çalışmaktadır, muhtemelen rahat batmıştır, halbuki her telefon çaldığında "o mu" diye koşturmanın, onun ismini duyunca bile heyecanlanmanın, küçücük bir dokunuşuyla içinizi titretmesinin, her dakika onu özlemenin, başka hiç bir şeye konsantre olamamanın, hayatınızın merkezine onu koymanın ne manası vardır, adam gibi oturunuzdur oturduğunuz yerde ve özlemeyinizdir aşık olmayı falan.
45 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol