confessions

armour

- Yazar -

  1. toplam entry 2381
  2. takipçi 1
  3. puan 49667

hatırası var diye sevgiliyi saklamak

armour
hatıradır diye olmayacak eşyaları saklamayı alışkanlık edinmiş çok insan var. tamam bu belki birlikte gidilen bir sinema biletini, saç telini ya da sigarasını yaktığı kibrit çöpünü saklamak gibi bir şey değil belki ama olabiliyor işte. bu yüzden ayrılamayan çiftler biliyorum ben.

sevgiliye tokat atmak

armour
+ başa atılan tokat ya da sarsma hareketi, insanın sakat kalmasına neden olabilir. bu darbeler beyin dokusuna zarar verebileceği gibi, boyun omurgalarında ve omurganın içindeki omurilik sinirlerine de zarar verebiliyor. atılan bir tokat ya da hızlıca sarsma hareketi, gelişim aşamasındaki bireylerin sakat kalmalarına neden olabil...


- ne diyosun kızım sen! şraakkk


+ #*$½{[½[^%adsaklj

irmik tatlısı

armour
yapılışı:


tencerenin içinde yağı eritin. eridiğinden emin olduktan sonra(nasıl olunur bilmiyorum) üzerine irmiği dökün.
paket halinde satılıyor onlar zaten. paketin üzerinden neyin ne kadar ilave edileceğini okursunuz. neyse ağır ateşte karıştırın.
irmik kumrallaşana kadar ya da esmerleşene kadar(bu ikisini hep karıştırıyorum) hiç durmadan karıştırmaya devam edin.
başından ayrılırsanız yanar. sonra ateşi kapatıp su ekleyin tencerenin kapağını kapatın 10-15dk. bekleyin.

o arada boş durmayın bir tava bulun, tavanın içinde yine yağı kızdırıp (bi püf noktası vereyim bari: her şeyin başında önce yağ kızdırılır) üzerine fıstık içi ekleyip kavurun, o dursun kenarda.
tekrar irmiğin başına geçin, şekeri vanilyayı ekleyin, tabi önce tencerenin kapağını açın. biraz bekletin demlensin, sonra üstüne az önce yaptığınız fıstıkları ekleyin. bu kadar. yerken beni hatırlayın.

ama bu irmik helvasının tarifiydi sanırım. evet irmik helvası yaptınız. olsun o da tatlı. afiyet olsun.

redcrow

armour
umarım yaşadığın bütün sıkıntılar mutluluğa dönüşür. ömrün boyunca yapacağın bütün seçimler seni en güzele götürecek yönde olsun. gönlünü açtığın sana senden yakın, beklentilerin beklediğine değecek şeyler olsun.
nice gönlünce senelere...

sevgiliye söylenen en ağır sözler

armour
susuşlardır..


kötü bir şeyler olacağını hissederken, avuçlarınızla kulaklarınızı kapatmış,
gözleriniz sımsıkı yumulu, göğüs kafesinizde filler tepişirken, o en ağır sözü
ha söyledi ha söyleyecek diye beklerken, susmak..



bakışlarındaki donukluğun sebebinin kendiniz olmadığını öğrenmek için
içinizden dualar ederek, pür dikkat ağzından ne çıkacağını beklerken, susmak..



insan, canını acıtan bir şey söylendiği andan itibaren o şeye odaklanır, sindirmeye,
alışmaya başlar o andan itibaren.



ama en agır gelen susuşlardır..
nereden vuracağını bilememektir, her türlü ihtimal için ayrı ayrı üzülmektir,
beynini kemiren en berbat senaryolarına, her an bir yenisini daha eklemektir.


sahur sonrası midedeki su dalgalanmaları

armour
oruç tutmaya niyetlenen kişilerin iftara kadar susamamak için bütün gün içeceği suyu, sahur yemegini yedikten sonra bir anda içmeye kalkışmasıyla oluşur. göbek gerginleşir, bir adım öne çıkar, yatağa yattığında rahatsızlık verir. hareket etmeye kalktığında midedeki suyun dalgalanmasıyla sürekli lıkır lıkır sesler gelir. kişi kendini damacana gibi hisseder. fazla hareket edildiginde mide ufak çaplı tsunamilere maruz kalır.

migros kartıniz var mı

armour
- migros kartınız var mı?
+ var. hayırdır?
- bi verir misiniz?
+ iyi de burası migros değil ki!?
- ben de kasiyer değilim zaten beyefendi.
+ ...


edit: tövbe tövbe. ramazan geldi küfürümü geri alıyorum bir ay sonra koymaya karar verdim.

dalgıç giysisinin içine işemek

armour
dalgıçlık eğitimleri esnasında önemli bir yeri vardır. eğitimin bu aşamasından geçemeyen kursiyerler bröve alamazlar asla. nasıl uygulandığı konusunda biraz bilgi vereyim size:


öncelikle kurslarda bulunan, kursiyerlerin kullandığı dalgıç kıyafetlerinden herhangi biri alınarak kıyafetin ön kısmı yukarı bakacak şekilde fermuarı açık halde sınıfın ortasına itinayla yatırılır. kalıp şeklindedir o zaten. yerde sırtüstü bir adam yatıyomuş gibi durur. daha sonra kursiyerler eğitim aşamalarına bağlı olarak tercihen 5 metre gibi bir mesafeden donlarını indirip, dalgıç kıyafetinin içine denk gelecek şekilde sidik işerler. çişini ilk bitiren ve en iyi isabet ettiren kıyafeti giymeye hak kazanır. fakat çişi soğutmadan, bir an önce kıyafeti giyerek kendini suya atmalıdır ki başarı sağlamış olsun.
hatta günümüzde erkek insanları bu eylemden ilham alarak kendi aralarında
"en uzağa işeme yarışıları" düzenlemektedirler.

kontörü olmayan telefon sapıkları

armour
tanımadıkları insanlara çağrı bırakıp aranmayı bekleyen insan evlatlarıdır bunlar. boş bulunup, bir tanıdık mı acaba diye ararsın, sapık çıkar.
madem böyle bir misyon yüklendin yatırım yap biraz, usulüne göre davran, dersin; derin derin nefes alıp verir.
nooldu bi sıkıntın mı var acaba der acırsın. kapatır telefonu.
sonra bir daha çağrı bırakır, ararsın, yine aynı.
sen sapık olacaksın diye kimse seni indirimli arama listesine eklemez ya da cep partneri yapmaz ki, der akıl verirsin ama o yine bildiğini okur.malak gibi suratına suratına solumaya devm eder insanın.

nakantakolamika

armour
kendisi buğulu bir ses tonuyla;


"gün,”her gün” tadında başlamıştı... güneş her zamanki gibi umutkar ışığıyla aydınlatmıştı günümüzü... biz; “belki bugün” diyerek eskittiğimiz günlere bir yenisini daha eklemek için “günaydın” dediğimizde sabaha, her günün sıradanlığında kapımıza dayandı gerçek bir yalan!"


şeklinde satırlar okurken, aynı anda da;


regl olan erkek diyaloglari
- hamdi abi bende mal büyük, çocuk bezi kullanıyorum hehe
(#660567)


şeklinde entryler giren yazardır.


sevgiliden ayrılmak

armour
- güle güle..


+ hoşçakal..


- nereye gideceksin şimdi?..


+ yürüycem biraz..


- gideceğin yere bırakabilirim istersen?..


+ gerek yok.


- peki.. sen bilirsin..


+ ileriden dolmuşa binerim ben.


- tamam..


+ tamam..


- dikkat et kendine.


+ sen de..


+ akşam eve gelirken ekmek al.


- ne ekmeği ya. sen alırsın işte uğraştırma beni.


+ aman tamam bee. bi gün de sen alsan pipin düşer di mi?!


- konuşma fazla!

hoşlanılan kızı tanıma süreci

armour
+ merhaba, ben erkut. sizden çok hoşlandım tanışabilir miyiz acaba?

- tabi neden olmasın. ben de pınar, memnun oldum.

+ ben de memnun kaldım pınar.

- ...

+ ...

- tamam o zaman iyi günler sana erkut.

+ dur gitme!

- sebep?

+ ne biliyim hemen gitme işte, bu kadar kısa sürmesin, yani, böyle hayal etmemiştim ben.

- ya ne olacaktı erkut? işim gücüm var benim tanışalım dedin tanıştık işte.. görüşürüz sonra. şimdi müsaade edersen eğer hoşçakal lütfen.

+ tanıştık ama biz şimdi di mi? tanıştık evet. heyecan verici, kolay, kısa ama sarsıcı bir süreç oldu sanki.. görüşürüz derken ne zam....

- erkut, memnun olarak kal ve izin ver şimdi lütfen.


-----------------------------------


+ pınar..

- of erkut yine mi sen? ne oldu ne istiyorsun?

+ pınar ilk görüştüğümüzde sana bir şey demiştim ya hatırlıyo musun?

- evet. benden hoşlandığını söylemiştin. biliyorum bunu ama üstüme gelme germe lütfen sıkıyorsun beni daraltma beni ne diyeceksen hemen de işim var, ayrıca moralim de bozuk..

+ tamam çok kısa; ben düşündüm de büyük bir yanılgıya düştüğümü farkettim pınar. senden hoşlandığımı sanarak. yani sanmakmış sadece. bu kadar. bil istedim...

- ya ya ama yaa.. hani hoşlanıyodun han.. sen bensiz yapamazsın ki.. nasıl olur bend.. sen nasıl benim duygularımla oyn..

+ salla gitsin vaktim yok zaten gitmeliyim. bay bay pınar.


-----------------------------------

- erkut

+ pınar. hayırdır?

- konuşalım mı biraz? ben düşündüm de, sana haksızlık ettiğimi farkettim. yani aslın...........





60 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol