...genelkurmay başkanlığı, saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, "mücadele kararlılığımız daha da arttı" dedi...
mücadele edelim, birlik olalım edelim tabi de düşmanımız kim?! kötü biziz yılan bizim kendi içimizde. ve içimizdeki yılanların kafasını ezemedikçe de ezilmeye mahkumuz biz. ne edersek kendimize etmeye devam edeceğiz.
ilgili haber için:
http://tinyurl.com/368czz
içinde vatan millet sevgisi olmayan hainlik peşinde olan neslin kökü kurusun.
izledim gördüm ve şaştım doğrusu. bu güne kadar ninja kaplumbağalar dışında hepsini sakin mülayim canlılar olarak bilirdim. fakat bu kaplumbağa hassas bünyemde derin yaralar açtı. hiç yakıştıramadım doğrusu. ben hiç böyle hayal etmemiştim. bu kaplumbağayı agresifleştiren durumun ne olduğu konusunda da en ufak bir fikir sahibi değilim. hayvan işte ne diyim. bakın görün erkek milleti işte.
http://tinyurl.com/325ufa
edit:
yasal uyarı:
- (şiddet içeren video)
- (+18) (-18) = -324
- ramazandayız bi de (günah)
http://tinyurl.com/325ufa
edit:
yasal uyarı:
- (şiddet içeren video)
- (+18) (-18) = -324
- ramazandayız bi de (günah)
eğer ki kitabı çıkarsa ilk sayfasında benim piramitimin yer almasını umduğum eser! olacaktır.
<bkrmsnz nkdrd nvrtkm: #685233>
<bkrmsnz nkdrd nvrtkm: #685233>
msn den silinmemiş eski sevgiliye, eski sevgili demem ben.
entry sonuna iki nokta koymak derken yan yana mı yoksa üst üste mi bu noktalar, anlamadım ki ben. şimdi altlı üstlü koyunca noluyo, yan yana koyunca noluyo? hem neden iki tane koyuyoruz. üst üste üç nokta neden yok? yan yana iki alt çizgi koysak daha göz doldurucu olmaz mı? soru sorduğum zaman soru işareti koymasam bana kimse cevap vermez mi yani? o zaman konuşurken koyduğumu ne biliyolar da cevabı yapıştırıyolar hemen.
düşündüm taşındım, bu başlıktan bir sürü lakap da beğendim kendime, hatta aynanın karşısına geçip değişik tonlamalarla söyleyerek denemeler de yaptım fakat ufak bir ayrıntıyı gözden kaçırmışım sanırım; sevgili.
öncelikle bir sevgili bulmam gerekiyomuş meğer ben bu ayrıntıyı atlamışım.
öncelikle bir sevgili bulmam gerekiyomuş meğer ben bu ayrıntıyı atlamışım.
+ aha bak bir haftalık çorabım bu.
- ay bayıldımmm..
+ neyine bayıldın salak koklamadın ki!
- korktum ondan bayıldım.
+ çorabın nesinden korkuyosun abi omurilik soğanını bi yere mi çarptırdın sen!
- çoraptan fare çıktı. şu tarafa gitti.
+ hadi be o kadar kokmuş mu ki bu? du bi bakiim. offff çok fennağ koo.... [küt]
- abi kurtar geliyo geliyo bana doğru geliy... [küt]
- ay bayıldımmm..
+ neyine bayıldın salak koklamadın ki!
- korktum ondan bayıldım.
+ çorabın nesinden korkuyosun abi omurilik soğanını bi yere mi çarptırdın sen!
- çoraptan fare çıktı. şu tarafa gitti.
+ hadi be o kadar kokmuş mu ki bu? du bi bakiim. offff çok fennağ koo.... [küt]
- abi kurtar geliyo geliyo bana doğru geliy... [küt]
ilk bulusmada osuran sevgili: merhaba.
ilk bulusmada osurmayan sevgili: merhaba.
ilk bulusmada osuran sevgili: yalnız benim hemen osurmam lazım.
ilk bulusmada osurmayan sevgili: sebep?
ilk bulusmada osuran sevgili: tanımadın mı beni? ilk bulusmada osuran sevgiliyim ben.
ilk bulusmada osurmayan sevgili: bunu yalnızca ilk buluşmada yapıyosunuz ama değil mi?
ilk bulusmada osuran sevgili: evet. pırt..
ilk bulusmada osurmayan sevgili: merhaba.
ilk bulusmada osuran sevgili: yalnız benim hemen osurmam lazım.
ilk bulusmada osurmayan sevgili: sebep?
ilk bulusmada osuran sevgili: tanımadın mı beni? ilk bulusmada osuran sevgiliyim ben.
ilk bulusmada osurmayan sevgili: bunu yalnızca ilk buluşmada yapıyosunuz ama değil mi?
ilk bulusmada osuran sevgili: evet. pırt..
aslan olanları da vardır kaplan olanları da.. ama ne yazık ki kedi olalı bi fare yakalayamayanları da vardır ki bizi asıl üzen, geren, nevrotik sayıklamalara gark eden de bunlardan başkası değildir.
sözlük formatını algılayamayan algılamaktan kaçınan bir kitledir bu. dinlemeden konuşan, okumadan yazan, hatta kendi yazdığını bile dönüp okumadan noktasız virgülsüz meydana salandırlar. imadan uzak yeterince açık konuşmak istiyorum zira görüyorum ki bu güzel yazarlarımızla birbirimizi anlamama gibi sorunlar yaşamaktayız ve söylenenleri kimse üstüne alınmadıkça da ne denilse havaya karışıp israf oluyor öylece.
4.nesil farklı gruplardan oluştu(ki hala daha oluşumunu tamamlamış değil henüz) ve oluşmakta. bir grup, bizi makina programından tanıdı geldi, bir grup sevgili kahraman tazeoğlu’nun radyo programından tanıdı buyurdu geldi, bir diger kısmı da başka yollarla aramıza katıldı. hepsi de hoşgelmiş.
fakat son zamanlarda çoğu arkadaşımızın dikkatini çekiştiren ve de görünen odur ki sözlüğümüzü bir iki başlıktan ibaret sanan arkadaşlarımız var aramızda. mesela bir kitle var ki; kahraman tazeoğlu’na besledikleri hayranlık neticesinde , sadece onun beğenisini kazanma amacı güden bilgilerini sunmaktadırlar bizlere. oysa biz isteriz ki bizi de sevsinler. birbirinden değerli yazarlarımız var, onları da okusunlar. neden? çünkü kıskancız hepimiz. üstelik bir tane bile hayranımız olmadı daha bizim.
tamam bizlerden de birbirini çok sevenlerimiz var, hatta kimimiz birlikte yaşamayı, hiç ayrılmamayı, evlenip minik yazarlar dünyaya getirmeyi bile düşünürüz zaman zaman. ama bunu genellikle houstondan yapmaya özen gösteririz. he diğer türlüde denemedik mi? denedik. fakat ne oldu herkes beğendigi 3-4 başlığa yazdı hep, sonra kendimiz yazdık kendimiz okuduk.
bu izlenimlerimi ve naçizane fikirlerimi de dün gittiğim kahraman tazeoğlu imza töreninde tanıştığım mini mini hayranlar, çalışkan nevrotikler, haylaz yazarlar sayesinde ve bu güne kadar houstondan görüştüğüm bu şirin şahısların diğer kısmından ve son olarakta uzun süredir sözlüğe emek vermiş yazar arkadaşlarımla olan kounuşmalarımdan edinmiş bulunmaktayım.
eğer ki onca uyarılar, kurallar, çömezliğe indirgenmeler ve kutsal buton akıllı ol butonu şimdiye kadar gözden kaçırılmış(!) ve işin boyutu uçurulmaya kadar gelmişse şayet bu sorumluluğu kendi adıma üzerimden atmış olmanın verdiği dayanılmaz hafiflikle biri bana gelip "kimse de bana bir şeycik demedi ki - bi yardımda bulunan da olmadı - anlatan biri olsaydı anlardım ben - bizim nesil de sürekli uçurulan nesil bizi çekemiyo bunlar canım - bi sayıkladım tekmeyi koydular bi boktan anladıkları yok kahramana hayranlığımı kıskandılar kesin..." derse eğer ben de ona sırf
"ahanda bağğkk beğğnn sanağ dediğğdimm de dinlemediyydiin oh olsun" diyebilme zevkini tatmak için yazmışımdır bu yazıyı.
ayrıca houstonum(ve eminim ki diger arkadaşlarımın da houstonları) her zaman her türlü soru ve görüşleriniz için açıktır, açık kalacaktır, bekleriz, gerekirse elinizden tutup karşıdan karşıya bile geçiririz.. he n’olur en fazla cevap vermeyiz.
peki beni takan olacak mı? zannetmem.
e ben en iyisi gidip sahurluk bir şeyler hazırlıyım bari kendime.
sözlük formatını algılayamayan algılamaktan kaçınan bir kitledir bu. dinlemeden konuşan, okumadan yazan, hatta kendi yazdığını bile dönüp okumadan noktasız virgülsüz meydana salandırlar. imadan uzak yeterince açık konuşmak istiyorum zira görüyorum ki bu güzel yazarlarımızla birbirimizi anlamama gibi sorunlar yaşamaktayız ve söylenenleri kimse üstüne alınmadıkça da ne denilse havaya karışıp israf oluyor öylece.
4.nesil farklı gruplardan oluştu(ki hala daha oluşumunu tamamlamış değil henüz) ve oluşmakta. bir grup, bizi makina programından tanıdı geldi, bir grup sevgili kahraman tazeoğlu’nun radyo programından tanıdı buyurdu geldi, bir diger kısmı da başka yollarla aramıza katıldı. hepsi de hoşgelmiş.
fakat son zamanlarda çoğu arkadaşımızın dikkatini çekiştiren ve de görünen odur ki sözlüğümüzü bir iki başlıktan ibaret sanan arkadaşlarımız var aramızda. mesela bir kitle var ki; kahraman tazeoğlu’na besledikleri hayranlık neticesinde , sadece onun beğenisini kazanma amacı güden bilgilerini sunmaktadırlar bizlere. oysa biz isteriz ki bizi de sevsinler. birbirinden değerli yazarlarımız var, onları da okusunlar. neden? çünkü kıskancız hepimiz. üstelik bir tane bile hayranımız olmadı daha bizim.
tamam bizlerden de birbirini çok sevenlerimiz var, hatta kimimiz birlikte yaşamayı, hiç ayrılmamayı, evlenip minik yazarlar dünyaya getirmeyi bile düşünürüz zaman zaman. ama bunu genellikle houstondan yapmaya özen gösteririz. he diğer türlüde denemedik mi? denedik. fakat ne oldu herkes beğendigi 3-4 başlığa yazdı hep, sonra kendimiz yazdık kendimiz okuduk.
bu izlenimlerimi ve naçizane fikirlerimi de dün gittiğim kahraman tazeoğlu imza töreninde tanıştığım mini mini hayranlar, çalışkan nevrotikler, haylaz yazarlar sayesinde ve bu güne kadar houstondan görüştüğüm bu şirin şahısların diğer kısmından ve son olarakta uzun süredir sözlüğe emek vermiş yazar arkadaşlarımla olan kounuşmalarımdan edinmiş bulunmaktayım.
eğer ki onca uyarılar, kurallar, çömezliğe indirgenmeler ve kutsal buton akıllı ol butonu şimdiye kadar gözden kaçırılmış(!) ve işin boyutu uçurulmaya kadar gelmişse şayet bu sorumluluğu kendi adıma üzerimden atmış olmanın verdiği dayanılmaz hafiflikle biri bana gelip "kimse de bana bir şeycik demedi ki - bi yardımda bulunan da olmadı - anlatan biri olsaydı anlardım ben - bizim nesil de sürekli uçurulan nesil bizi çekemiyo bunlar canım - bi sayıkladım tekmeyi koydular bi boktan anladıkları yok kahramana hayranlığımı kıskandılar kesin..." derse eğer ben de ona sırf
"ahanda bağğkk beğğnn sanağ dediğğdimm de dinlemediyydiin oh olsun" diyebilme zevkini tatmak için yazmışımdır bu yazıyı.
ayrıca houstonum(ve eminim ki diger arkadaşlarımın da houstonları) her zaman her türlü soru ve görüşleriniz için açıktır, açık kalacaktır, bekleriz, gerekirse elinizden tutup karşıdan karşıya bile geçiririz.. he n’olur en fazla cevap vermeyiz.
peki beni takan olacak mı? zannetmem.
e ben en iyisi gidip sahurluk bir şeyler hazırlıyım bari kendime.
(bkz: track)
acılı yiyeceklere fazlaca haşir neşir olunduğu zamanlarda vuku bulur. daha başka ortaya çıkma sebepleri de vardır tabi mutlaka. fakat şu an bahsetmek istemiyorum bunlardan. evet bahsetmiycem.
dünyada korsanlığın varolduğu bilinen ana yerlerden biridir. daha başka farklı terörist eylemlerin de içinde hala sürmekte olduğu söylenir. kızıldeniz ile hint okyanusu’nu birbirine bağlar.
(bkz: aden körfezi)
sanki sözlük kapanmış dagılmışız da, eski günleri yad ediyormuşum gibi hissettim bir an; hey gidi günler heheey dedim nedense.
goetica iftiharla sunmuş hakikaten.
emeğine sağlık.
son olarak diyeceğim şudur ki; seni çok çok özledim arkadaşım eşşeeğğkk.
goetica iftiharla sunmuş hakikaten.
emeğine sağlık.
son olarak diyeceğim şudur ki; seni çok çok özledim arkadaşım eşşeeğğkk.
nevrotik sayıklamalar
evrotik sayıklamalar
vrotik sayıklamalar
rotik sayıklamalar
otik sayıklamalar
tik sayıklamalar
ik sayıklamalar
k sayıklamalar
sayıklamalar
ayıklamalar
yıklamalar
ıklamalar
klamalar
lamalar
amalar
malar
alar
lar
ar
r
evrotik sayıklamalar
vrotik sayıklamalar
rotik sayıklamalar
otik sayıklamalar
tik sayıklamalar
ik sayıklamalar
k sayıklamalar
sayıklamalar
ayıklamalar
yıklamalar
ıklamalar
klamalar
lamalar
amalar
malar
alar
lar
ar
r
ayrılık sonrası alınan en saçma kararı orhan gencebay’dan duydum ben.
*
severek ayrılalım
aşka hasret kalalım
eğer mutlu olursak
yeniden barışalım
*
bu şarkıyı yıllardır her duyduğumda ne demek istediğini merak etmişimdir hep. hayır ayrıldıktan sonra mutlu olacaksam neden yeniden barışayım ki? orhan abimizle bir gün karşılaşırsam soracağım ilk soru bu olacak. başka da sorum olmaz zaten.
*
severek ayrılalım
aşka hasret kalalım
eğer mutlu olursak
yeniden barışalım
*
bu şarkıyı yıllardır her duyduğumda ne demek istediğini merak etmişimdir hep. hayır ayrıldıktan sonra mutlu olacaksam neden yeniden barışayım ki? orhan abimizle bir gün karşılaşırsam soracağım ilk soru bu olacak. başka da sorum olmaz zaten.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?