armour

çalışırken hasta olmaktan kat kat daha rahattır kesinlikle. öyle denk gelse ne ala. ama çalışırken öyle mi; yok hasta oldun izin alacaksın, patronun tripleriyle kafayı yiyeceksin, yok olmadı rapor getireceksin, bilmem ne bilmem ne yapacaksın.. bir sürü dert. fakat tatildeysen nasıl olacak; ister kendini gere gere yat, yuvarlan, ister sümkür, öksür, osur.. hastalığını dilediğin gibi yaşa. bir de tatile hasta olmak var ki o bambaşka bir konu, bahsetmek istemiyorum şu an.

bir çeşit temenni.

şu durumdan;
i k i k e l i m e

şu duruma geçememek;
ikikelime

kafa karıştıran bir şey. giderek daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyorken sonra birden saf dışı kalıyorsun. biçildiği kadar olmuyor hiçbir zaman.
yaşam belirtileri gösterdiğin süre içinde, yüreğinden gülümseyebildiğin anlar kadarı hayat.

- hayvanlar gibi kıskanıyorum seni mahmuoot..
+ aa hiç belli etmiyorsun ama hayatım.
- belirtiyorum ya işte daha napayım yaa..

çok ayıptır.

pişman olmak pişman olmayı getirir. ilk önce pişman olursun, sonra zaman geçer, pişman olduğuna pişman olursun. karışık oldu galba. yazmasamıydım keşke.

bir de basit eşekleri..

masaj yapacak şahsiyetin (genelde)ellerini kullanarak diğer kimsenin sırtında masaj figürleri uygulamasıdır, falandır filandır neyse. hemen onu bi kenara bırakıyoruz ve sırt masajı başka nasıl yapılıyormuş meğer onu görüyoruz şimdi:

http://tinyurl.com/69ywp3

esek siken kırsal kesim insani:

- köyde jenna jameson vardı da biz mi sikmedik.

elma - kilosu 1ytl.
imza:komik pazarcı
(bu ne lan)

çömezlerin yazdiklari alt frame de, moderatörlerle gammazlarınki sağ frame de, jedilerin yazdıkları da üst frame de çıksın, sol frame de vasıfsız yazarlara kalsın. oh be.

yazın gelişiyle birlikte çokça karşılaşılan durum. havalar ısınınca beyaz donlu çocuklar üremeye başlıyor bu havuzlardan. minibüsle otobüsle falan yanlarından geçenlerin gözü takılıyor ister istemez, söyleniyoruz veletlere. fakat onlar öyle mutlu ki; donları pipilerine yapışmış halde ve götlerinden sıyrılmak üzere olsa da.

bir de kendinden emin "lütfen kutumu açın" diyenler olurdu. kınardık biz onları.

olsa olsa "öz hakiki uzay aracı" olur.
var böyle bi psikoloji bizde; adamlar bizim mahalleye japon pazarı açmış adını da öz hakiki japon pazarı koymuşlar. sanırsın içerde çekik gözlü adamlar kimonolu kızlar dolaşıyor, lakin hiçte öyle değil, içeri bi giriyorsun pala bıyıklı kıl yumağı adamlar karşılıyor seni.

kimi zaman "hapşuuu" şeklinde olur, ki en yaygın kullanım şekli de budur muhtemelen.

(bkz: menopoz)

bir havludan beklenebilecek en iyi performansı verirler. çift katlıdırlar bi defa.

bu havlulardan kullanan kişiler, üzerinde hiçbir şekil olmayan havluyla karşılaştıkları zaman dengeleri bozulur, o havluya nerelerini sileceklerini bilemezler, bilemedikleri için de bunalıma girerler.

aslında üzerindeki ayak izlerine bakılacak olursa ayılar için tasarlanmıştır.