bebekte bulunan kaliteli, şık, gidilesi, görülesi mekandır. hatta gitmeden önce görmek de mümkündür,
http://www.pearlbebek.com/photos.html
bu yıl bayanlara yönelik bir çalışma da yapılmış
http://www.komikler.com/komikresim/fotoromanlar/:7515/2007_yili_takvimi
http://www.komikler.com/komikresim/fotoromanlar/:7515/2007_yili_takvimi
kulak deliğinde biriken pislikler, neredeyse kepek misali omuzlarına dökülecek olsada eli hiç kulağına gitmemiş kişilerdir bunlar.
(bkz: ben bugun bunu gordum)
(bkz: ben bugun bunu gordum)
(bkz: cok iyisin)
10 adet *mcık entrysi girerek *mcık statüsüne geçmeyi hedeflediğini sandığım sapık ruhlu şahıs.
bunlar da cabası
(bkz: #261359)
(bkz: #261352)
(bkz: #261346)
(bkz: #261324)
(bkz: #261326)
(bkz: #261321)
(bkz: #261322)
(bkz: #261320)
(bkz: seri sapik)
bunlar da cabası
(bkz: #261359)
(bkz: #261352)
(bkz: #261346)
(bkz: #261324)
(bkz: #261326)
(bkz: #261321)
(bkz: #261322)
(bkz: #261320)
(bkz: seri sapik)
(bkz: çekyat)
(bkz: çek yat)
çocuklara mahallede rahatla top oynatmayan, top kaçınca keseyim mi lan topunuzu diye tehditler savuran çocuklar tarafından korkulan, mahallenin kötü karakteri.
enteresan tiplerdir. işyerimde bir kaç kez rastladım kendilerine. bir gün bir amca, sırasını beklerken, masamın üzerindeki iğne kutusunu gözüne kestirip gayet normal bir davranışçasına kutunun içinden en sivrisinden bir iğneyi seçti aldı ve dişlerini karıştırdıktan sonra iğneyi kutuya geri attı. ilk gördüğümde bir tek o amca yaptı sanmıştın fakat sonra dikkat ettim, bunu bir kaç kişide daha gözlemleyince iğne kutusunu iğneleriyle birlikte çöpe attım ve bir daha iğnelerimi çekmeceme gizledim.
(bkz: küçük ev aletleri)
bir gece için ödenen ücret.
(bkz: bir gecelik)
(bkz: bir gecelik)
5 adet kağıt para huni şeklinde sarılarak tek tek parmaklara geçirilir. sivri kalan kısımlarıyla kaşınan sırt kaşınır.
imam ve tanrı
bir köyün camisinde, imam cemaate vaaz vermektedir. ansızın içeri dalan bir köylü, köyü sel basmakta olduğunu haber verir.
bütün cemaat hemen kendini dışarı atıp kaçar. sadece imam, bütün ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve tanrının kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır.kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye çıkar. sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı kurtarmaya gelir. ancak dini bütün imam, tanrının kendisini koruyacağını söyleyerek tekneye binmez. sular yükselir. imam ikinci kata çıkmak zorunda kalır.bir tekne daha gelir, ancak imam yine tanrının kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez. sular iyice yükselir. imam artık minarenin en tepesindedir. bir helikopter yaklaşır. içindekiler, durumun kötü olduğunu anlatarak , imama helikoptere gelmesi konusunda ısrar ederler. imam helikoptere binmeyi de reddeder. bir süre sonra sular iyice yükselir ve imam boğularak ölür.kendisini ahiretin kapısında melekler karşılar.
melek: "hoşgeldiniz, buyrun..."
imam: "cennete girmek istediğimden emin değilim..."
melek: "neden?"
imam: "tanrıya biraz kırgınım..."
melek: "ne oldu ki?"
imam: "ben hayatımı ibadet ederek geçirdim, insanlara hep iyilik yaptım, günahtan uzak durdum. yaşadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama tanrının beni kurtaracağına inandığımdan ben kaldım. görüyorsunuz ki şimdi buradayım..."
tam bu sırada yukarıdan tanrının sesi duyulur.
"salağa, iki tekne, bir helikopter gönderdik..."
"böylesine geri zekâlının benim katımda da yeri yoktur.."
hikayeyi bizim milletimize uyarlamaya kalkacak olursak.muhtemelen tanrı o gün geldiğinde bu ülke insanlarına şöyle seslenecektir:
" bu salaklara, örnek alsınlar ve onu izlesinler diye
mustafa kemal atatürkü gönderdim. musibetlerden kurtuluş yolunu, onun eliyle bunlara göstermeye çalıştım.ama onlar halâ cami minaresinden medet umuyorlar ise benim katımda da yerleri yoktur...."
bir köyün camisinde, imam cemaate vaaz vermektedir. ansızın içeri dalan bir köylü, köyü sel basmakta olduğunu haber verir.
bütün cemaat hemen kendini dışarı atıp kaçar. sadece imam, bütün ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve tanrının kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır.kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye çıkar. sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı kurtarmaya gelir. ancak dini bütün imam, tanrının kendisini koruyacağını söyleyerek tekneye binmez. sular yükselir. imam ikinci kata çıkmak zorunda kalır.bir tekne daha gelir, ancak imam yine tanrının kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez. sular iyice yükselir. imam artık minarenin en tepesindedir. bir helikopter yaklaşır. içindekiler, durumun kötü olduğunu anlatarak , imama helikoptere gelmesi konusunda ısrar ederler. imam helikoptere binmeyi de reddeder. bir süre sonra sular iyice yükselir ve imam boğularak ölür.kendisini ahiretin kapısında melekler karşılar.
melek: "hoşgeldiniz, buyrun..."
imam: "cennete girmek istediğimden emin değilim..."
melek: "neden?"
imam: "tanrıya biraz kırgınım..."
melek: "ne oldu ki?"
imam: "ben hayatımı ibadet ederek geçirdim, insanlara hep iyilik yaptım, günahtan uzak durdum. yaşadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama tanrının beni kurtaracağına inandığımdan ben kaldım. görüyorsunuz ki şimdi buradayım..."
tam bu sırada yukarıdan tanrının sesi duyulur.
"salağa, iki tekne, bir helikopter gönderdik..."
"böylesine geri zekâlının benim katımda da yeri yoktur.."
hikayeyi bizim milletimize uyarlamaya kalkacak olursak.muhtemelen tanrı o gün geldiğinde bu ülke insanlarına şöyle seslenecektir:
" bu salaklara, örnek alsınlar ve onu izlesinler diye
mustafa kemal atatürkü gönderdim. musibetlerden kurtuluş yolunu, onun eliyle bunlara göstermeye çalıştım.ama onlar halâ cami minaresinden medet umuyorlar ise benim katımda da yerleri yoktur...."
(bkz: horultu)
borç, geriye ödenmesi beklenen paradır fakat takanak denildiği zaman geri geleceğinden ümit kesilmiş paradır.takılmıştır bir defa.
şöyle ki:
- abi bana biraz takanak verirmisin?
+ vermem borç takacan dimi
bir de şuna bakın:
- abi bana biraz borç verirmisin?
+ ne kadar lazımdı abi?
şöyle ki:
- abi bana biraz takanak verirmisin?
+ vermem borç takacan dimi
bir de şuna bakın:
- abi bana biraz borç verirmisin?
+ ne kadar lazımdı abi?
ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer.
(bkz: ekenek)
en şirin deniz süngeri, saf temiz kalpli çizgi kahramanım benim. en çok da o panik atak halleri güldürüyo beni.
bu sarı kahramanın oyunu var bir de:
http://www.komikler.com/komikoyun/beceri_oyunlari/3:929/sunger_bob
/(s)unger_(b)ob’ daki (s)ve ilk(b) büyük harf
bu sarı kahramanın oyunu var bir de:
http://www.komikler.com/komikoyun/beceri_oyunlari/3:929/sunger_bob
/(s)unger_(b)ob’ daki (s)ve ilk(b) büyük harf
bizim oradaki carrefour´un ilk açıldığı zamanlar. mağazada anlık indirim duyurularını anons eden kişi şöyle dedi:
- pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz.
+ geliyoruz anacım, sen öyle kal!
- pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz.
+ geliyoruz anacım, sen öyle kal!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?