(bkz: boş muhabbet)
şimdi girdim içeri.
hürriyet in yeni reklam sloganı. özellikle şanlı mustafa kemal atatürkün nutuku okurken ki reklamı, ayrı bir duygusaldır.
(bkz: sozlugu forum gibi kullanmak)
(bkz: uyarilara ragmen forumlastirmak)
(bkz: sozlugu foruma cevirmek)
(bkz: sozlugun foruma dondugu anlar)
(bkz: uyarilara ragmen forumlastirmak)
(bkz: sozlugu foruma cevirmek)
(bkz: sozlugun foruma dondugu anlar)
#591464
kendim hakkında entry girebiliyor ve başkalarının reklamlarını üstü örtülü bir şekilde yapabiliyorum. sözde önemli bir yazar ismi vereyim de araya kaynaşayım. amacım yok zaten.
kendim hakkında entry girebiliyor ve başkalarının reklamlarını üstü örtülü bir şekilde yapabiliyorum. sözde önemli bir yazar ismi vereyim de araya kaynaşayım. amacım yok zaten.
(bkz: follow the white rabbit)
i will be back.
söylediği yalanları söylemekten de çekinmedikleri yalanlardır.
bir uzun yol yolcusunun yapacağı en hüzünlü, en sevimli, en tanımı zor eylemdir. çünkü cam kenarına oturan herkes farklı şeyler hisseder. kimisi, saatler sonra varacağı otele gider gitmez ne yapacağını, kimisi seneler önce ayrıldığı kız arkadaşını, erkek arkadaşını, kimisi yaşadığı hayatın sonun nereye varacağını, eskiden kaybettiği yakınını, ileride ne olacağını, hayallerini, ideallerini düşünür.
bulutlara neden bakar insan? çünkü cam kenarına oturan bir yolcuyu cezp edebilecek en büyük güzellilerden biri gökyüzündedir. bulutlara bakar insan, hayal gücü ile bulutlardan gülümsemeler, insan suratları oluşturur. bunlara inanır. çünkü onlar gerçekten vardır. bulutlara bakarken aldığı bembeyaz ışık, onu bambaşka yere götürür. radyo’da çalmayan fakat kafasında çalan bir müzik oluşturmaya başlar. o müzik gerçekten de çalıyordu, hafızalarda. durdurulamaz hüzünlü bir müzik.
bir bulutun insan üzerine, cam kenarında bıraktığı en ufak hislerden bir tanesidir bu. şunu bilmelisiniz ki, cam kenarına oturan her yolcu bu hayalleri kurup, bu güzelliği tadamaz.
bunların olmasının güzel sebebi "gök" yüzündendir.
bulutlara neden bakar insan? çünkü cam kenarına oturan bir yolcuyu cezp edebilecek en büyük güzellilerden biri gökyüzündedir. bulutlara bakar insan, hayal gücü ile bulutlardan gülümsemeler, insan suratları oluşturur. bunlara inanır. çünkü onlar gerçekten vardır. bulutlara bakarken aldığı bembeyaz ışık, onu bambaşka yere götürür. radyo’da çalmayan fakat kafasında çalan bir müzik oluşturmaya başlar. o müzik gerçekten de çalıyordu, hafızalarda. durdurulamaz hüzünlü bir müzik.
bir bulutun insan üzerine, cam kenarında bıraktığı en ufak hislerden bir tanesidir bu. şunu bilmelisiniz ki, cam kenarına oturan her yolcu bu hayalleri kurup, bu güzelliği tadamaz.
bunların olmasının güzel sebebi "gök" yüzündendir.
mad seasonın, bir insanın halini, duygularını, hislerini, aşklarını, hayatını en ince ayrıntısına kadar anlattığı, çaldığı, söylediği, dinleyende çok farklı izler bırakan şarkıdır. uzun yollarda, cam kenarına oturup, bulutlara bakıp dinlenildiğin de, insanın için garip, hüzünlü, hiçbir zaman açıklanamayacak duygular bırakır.
insanların direk gariban sıfatını yakıştırdıkları sofralardır. eğer garibansa " gariban öğrenci sofrası " diye başlık açılması daha mantıklıdır. ki
" zengin öğrenci sofrası "
" orta halli öğrenci sofrası "
çeşitleri de mevcuttur.
" zengin öğrenci sofrası "
" orta halli öğrenci sofrası "
çeşitleri de mevcuttur.
sözlükte, erkek olduğunu belli etmenin bir repliği.
24 saat boyunca bilgi sözlükte siyaset, gündem, politika, güncel, kültür-sanat ve daha önemli konular hakkında başlık açan ve entry giren bilgiçleri kızdıracak başlıktır.
hakkında neden " obsesif kişilik " diye yakıştırma yapılmadığını merak ettiğim bilgiçtir.
tarkanın sağ ayak baş parmağının tırnağı bile olamayacak, piyasa şarkıcısı.
hakkında, tanımayanlar tarafından antipatik, oto boka muhalefet olan muhalif insan diye yorum yapılan siyaset adamı. deniz baykal’ın yaptığı siyaseti, yürüdüğü çizgiyi bilmeyen insanların antipatisini kazanır ve profilleri de hep itici gelir. çünkü yaptığına değil profiline bakarak not verir. deniz baykal’ı çok sevmememe rağmen, onu tanımayıp da bok atanlar nasıl böyle şeylerden zevk alıyor anlamış değilim. hayır, o değil, hakkında söylenen muhalefet, muhalif, antipatik kelimelerini herhangi bir sözlüğe bakmadan açıklayacaklarını da sanmıyorum.
bazı insanların, 1 hafta yarım öğün yemek yiyerek biriktirdikleri para ile yaptırdıkları ve kalabalık mekanlarda, kollarını sıyararak gösterdiği resim. gel de dövme bunları.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?