uzun yollarda cam kenarina oturup hayallere dalmak

ali biberon
bir uzun yol yolcusunun yapacağı en hüzünlü, en sevimli, en tanımı zor eylemdir. çünkü cam kenarına oturan herkes farklı şeyler hisseder. kimisi, saatler sonra varacağı otele gider gitmez ne yapacağını, kimisi seneler önce ayrıldığı kız arkadaşını, erkek arkadaşını, kimisi yaşadığı hayatın sonun nereye varacağını, eskiden kaybettiği yakınını, ileride ne olacağını, hayallerini, ideallerini düşünür.

bulutlara neden bakar insan? çünkü cam kenarına oturan bir yolcuyu cezp edebilecek en büyük güzellilerden biri gökyüzündedir. bulutlara bakar insan, hayal gücü ile bulutlardan gülümsemeler, insan suratları oluşturur. bunlara inanır. çünkü onlar gerçekten vardır. bulutlara bakarken aldığı bembeyaz ışık, onu bambaşka yere götürür. radyo’da çalmayan fakat kafasında çalan bir müzik oluşturmaya başlar. o müzik gerçekten de çalıyordu, hafızalarda. durdurulamaz hüzünlü bir müzik.

bir bulutun insan üzerine, cam kenarında bıraktığı en ufak hislerden bir tanesidir bu. şunu bilmelisiniz ki, cam kenarına oturan her yolcu bu hayalleri kurup, bu güzelliği tadamaz.


bunların olmasının güzel sebebi "gök" yüzündendir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol