akilluslu

ben polyanna’nın karanlık ve dar çıkmaz bir sokakta, devasa bir zenci ile karşılaştığında yaşaması muhtemel diyalogları tercih ederim.

sevgili alice;
yazarının sapık fantezilerinin bir sonucu olarak doğduğunu öğrendiğimden beri,
sana hiç bir şey demiyorum, yeterince acı çekmişsin.

bu başlığı üçüncü ya da dördüncü açışım, bu sefer yazmadan kapatmayayım dedim, ama ters geliyor bir şey bana, sanki ,ne bileyim şart mıdır sokakların uyuması, ne olacak ıssızken ortalık daha mı iyi öpüşüyorsun, ya da sır mıdır sır kalsın istediğin bir şey midir? bu öpüşme, sonuç: cümlenin duygusunu anlayıp kavrayamadım, becerebilirsem bunu yazanın ne hissettiğini algıladıktan sonra yazarım.

kader anı;
kızların da insan olduklarının keşfi akabinde yaşanan hayalkırıklığı,
neyse ki bir süre sonra -olgunlaşınca erkek- bu gerçekle yaşayabiliyor.
zor tabi, yazık çocuklara.

be kızım;
anladık; iyisin, güzelsin, temizsin, günahsız bir melek kıvamındasın
ama literatüre ’pamuk prenses kadar salak olmak’ diye bir deyim soktun.
saflığın bu kadarına aptallık deniyor bizim yüzyılda, aç gözünü azıcık ya
kötü örnek oluyorsun çocuklara, doyma yedi cücelere emi.

bir de hıhı, hıhı diyen tipler var ki onlara daha gıcığım.

eşek ülkenin söylemlerinde var,
ama rüyana kadar girdiyse;
’vay be özel bir eşekmiş’ derim.

’’yapan yapar, yapamayan hakkında konuşur’’ arkadaşlar.

sarhoş olmayanlar bunu dillendirmezler.
’’ çok içtim değişmedi yine fikrim, ne yapalım
- gell bi öpüüjjeem olmuyor bana,
dehşete düştü dostlar yine, çölde çayı konuştuk biz, dedim ’malkovich’ severim, onlar kendi sevdiklerinden bahsettiler, dertler yokmuş, sadece etrafında oturduğumuz masa varmış gibi hissettik, yarın sıkıcı boğucu dünya işlerine döneceğimizi aklımıza düşürmedik....’’

bir sorunumuz var ’houston’ çok kullandığım bir cümledir yaşamımda,
geldim baktım bilgi sözlüğe, houston butonu var, sırıttım sözlük,
güüzzeell dedim, yalan yok.

evin içinde ’behhzaatt, behhzaatt diye dolaşan teyzem yüzünden izledim,
’-aslında televizyon seyretmiyorum, herkese legal uyuşturucu, akıl susturucu çünkü televizyon’- ,
teyzemi tedavi ettireceğiz.

’’tık’’
sistol atar kalbin, diastol yok.

mood-fuck.

zaman durdurucu, an dondurucu.

ölü sevici bir adamla birlikte olduğunuzun kanıtı sayılabilir.

sakın kaçırma al yörüngeye, dikkat etmek lazım yalnız bu kadar pozitif durum
bir arada hiç hayra alamet değil, mutlaka vardır bir arızası gözlemek gerek.

aşktan büyük allah var, aşk var mı bilmiyorum?

her şeyin amı var, ne güzel dünya bu be.

ordinary people- eski film, kaç yıl sonra neresinden bakarsan bak,
senaryo tekniği, anlatımı, anlattıkları, diyalogları olağanüstü.
iyi yapılmış filmler zamanla değerini yitirmez, iyi kalırlar.

v yaka olanı yüzücü erkeklere çok yakışıyor.