açılımı: the hague international model united nations
mun konferanslarının en büyüğü. 4000 civarında öğrenci ve 200 kadar okul dünyanın her yerinden toplanır ve birleşmiş milletlercilik oynar. bu sırada kültürlerarası bağlar kurulur, öğrenciler kaynaşır, hollanda sokaklarında 5 çılgın gece geçirilir.
bir de youth assemblysi vardır ki bu gerçekten insanlığa yararlı bir organizasyondur. youth assembly üyeleri ülkelerinin gençlik temsilcileriyle (her birleşmiş milletler üyesi ülkenin delegasyonunda en az bir gençlik temsilcisi bulunmaktadır, bizimkisi alp kutlualpti en son) bir arada çeşitli alanlarda programlar ve gençliğe yönelik bildiriler hazırlar. gençliğe yönelik derken, örneğin sigara kötüdür fikrini dev bir sigaranın hapse atıldığı piyeslerle göstermektense sigara içtikten sonra taş kız arkadaşıyla öpüşmek isteyen bir genç ve kızın ona git başımdan kokuyosun demesi tadında skeçler planlanır. güzel ve yaratıcı bir ortamdır. özlenir böyle arada.
bu konferansların başlıca ayağı laheyde yapılmaktadır. epey ciddi bir organizasyondur aslında, ülkelerin gençlik delegeleri burada yapılan lobilerden etkilenerek seçilmektedir. birleşmiş milletlerde kariyer yapmak isteyen hırslı gençlerin yanı sıra, üniversite başvurularında şık extracurricularlar bulunmasını isteyenler de katılmaktadır.
(bkz: thimun)
(bkz: thimun)
yıllar sonra ilkokul arkadaşlarıyla tekrar karşılaşabilmenizi sağlayan, herkesin isim soyadıyla girmesi ve çoğunluğun üniversiteli olması nedeniyle gerçekten "seviyeli bir muhabbet" in hakim olduğu ortam. applicationları bağımlılık yapabiliyor.
yanağa icra edileninin en yoğun kullanıldığı memleket bizimkisidir. vedalaşmak, selamlaşmak, hatta bazen tanışmak için bile türk insanı şap şup öpüşürken yabancılar el sıkışmayı, samimilerse bir kol koltuk altından öbür kol omuz üstünden çanta atar gibi sarılmayı tercih eder. çoğu ortamda kadınların kadınları erkeklerinse sadece erkekleri yanaktan öpmesi, yine diğer kültürlere zıt (ve üstünde düşününce epey absürd) bir durumdur.
küçültme ekinin en yakıştığı kelimelerdendir ayrıca.
küçültme ekinin en yakıştığı kelimelerdendir ayrıca.
http://www.youtube.com/watch?v=3iwqj9i4qdc&mode=related&search=
house rolü için casting e yollanan video.
bir aktör bir role bu kadar cuk oturabilir; özellikle ses ve mimikler yönünden. house md ile golden globe ödülünü almış olması hiç şaşırtıcı değil.
house rolü için casting e yollanan video.
bir aktör bir role bu kadar cuk oturabilir; özellikle ses ve mimikler yönünden. house md ile golden globe ödülünü almış olması hiç şaşırtıcı değil.
#650141
varmak değil gitmek isteyenlerden sanırım o da. anlatamadığım, anlamak istemedikleri hislerime o kadar basit bir dille tercüman olmuş ki bilmeden, teşekkür edebiliyorum sadece. kitap/film karakterleriyle sınırlı değilmiş böyle hissedenler, tebessüm sebebim oldu eylüle rağmen.
varmak değil gitmek isteyenlerden sanırım o da. anlatamadığım, anlamak istemedikleri hislerime o kadar basit bir dille tercüman olmuş ki bilmeden, teşekkür edebiliyorum sadece. kitap/film karakterleriyle sınırlı değilmiş böyle hissedenler, tebessüm sebebim oldu eylüle rağmen.
ekmek yiyen herkesin başına gelebilir, büyütülecek mevzu değildir.
"dreams,
are the children of an idle brain
begot of nothing but vain fantasy."
its the east, and juliet is the sun.
ve daha nice cümleyi beynime kazımış eserdir. türk pop müziğine de romiyo yu kazandırmıştır sanırsam.
are the children of an idle brain
begot of nothing but vain fantasy."
its the east, and juliet is the sun.
ve daha nice cümleyi beynime kazımış eserdir. türk pop müziğine de romiyo yu kazandırmıştır sanırsam.
iş siyasi ve dini mevzulara gelince dedikoducu teyze tadında birbirlerinden aldıkları lafları birbirlerine satan grupların akbaba gibi üşüştükleri başlıklardan biri.
araştırmadan konuşulmaması gerekenlerden.
"1980 sonrası üniversitelerdeki her türlü simge yasaklandığı sırada başörtüsü de bu yasak kapsamına alınmış idi. o zamanki yök başkanı ihsan doğramacı bir gün evet başörtüsü yasaktır, ama çağdaş bağlanmış bir türbanla öğrenciler üniversiteye girebilir diyerek bugünkü bunalımın adını koydu. böylece halkın geleneksel giysisi olan başörtüsü ile bunun bir siyasal simge haline dönüşmüş biçimi olan türban sadece işlev olarak değil, isim olarak da farklılaştı." diyor emre kongar.
ha ilaveten, bugünkü derken tarih 18 mayıs 1999. 8 yıl sonra hala aynı yerdeyiz.
yuttum, yeri değil.
özetle;
kimsenin annesine bacısına laf atılmıyor türbana dair tespit yapılırken.
ama ister istemez neden türban takan bir bayanın kendi kendini savunamadığını sorguluyor insan.
#431970 gibi entryler girin, bilenler, kaynaklar konuşsun. baslık ziyan oluyor, polemik manyağı oluyor yoksa.
araştırmadan konuşulmaması gerekenlerden.
"1980 sonrası üniversitelerdeki her türlü simge yasaklandığı sırada başörtüsü de bu yasak kapsamına alınmış idi. o zamanki yök başkanı ihsan doğramacı bir gün evet başörtüsü yasaktır, ama çağdaş bağlanmış bir türbanla öğrenciler üniversiteye girebilir diyerek bugünkü bunalımın adını koydu. böylece halkın geleneksel giysisi olan başörtüsü ile bunun bir siyasal simge haline dönüşmüş biçimi olan türban sadece işlev olarak değil, isim olarak da farklılaştı." diyor emre kongar.
ha ilaveten, bugünkü derken tarih 18 mayıs 1999. 8 yıl sonra hala aynı yerdeyiz.
yuttum, yeri değil.
özetle;
kimsenin annesine bacısına laf atılmıyor türbana dair tespit yapılırken.
ama ister istemez neden türban takan bir bayanın kendi kendini savunamadığını sorguluyor insan.
#431970 gibi entryler girin, bilenler, kaynaklar konuşsun. baslık ziyan oluyor, polemik manyağı oluyor yoksa.
a perfect circle şarkısıdır aynı zamanda, mer de noms un son şarkısı. "been over, been over this before" diye gider.
portishead in güzel şarkılarından. şahsi favorim.
i cant hold this day
anymore
understand me
anymore
to tread this fantasy
openly
what have i done
oh this uncertainty, is taking me over
i cant mould this stage
anymore
recognise me
anymore
to tread this fantasy
openly
what have i done
oh this uncertainty, is taking me over
is taking me over
to tread this fantasy, openly
what have i done
ooh this uncertainty, is taking me over
is taking me over
is taking me over
i cant hold this day
anymore
understand me
anymore
to tread this fantasy
openly
what have i done
oh this uncertainty, is taking me over
i cant mould this stage
anymore
recognise me
anymore
to tread this fantasy
openly
what have i done
oh this uncertainty, is taking me over
is taking me over
to tread this fantasy, openly
what have i done
ooh this uncertainty, is taking me over
is taking me over
is taking me over
levisın moonbathe reklamındaki inanılmaz yaratığı daha da çekici kılan şey. pinkde de vardır, kadınlara da yakışır bence.
sigara içmeyip de paketi gören insanları boşu boşuna rahatsız etmektir. 18 yaş üstüne satılıyor olması sokakta 18 yaş altının paketleri görememesi anlamına gelmediği için düpedüz çocukları rencide edecek harekettir, saçmadır.
farklı suratlar basılacak olursa insanlar işi koleksiyona da götürebilir hem. neresinden baksan çirkin yani.
farklı suratlar basılacak olursa insanlar işi koleksiyona da götürebilir hem. neresinden baksan çirkin yani.
inanılmaz bir şey. şarkı değil. şarkı denemez. sözleri var gerçi ama..
a good impression of myself
not much to conceal
im saying nothing
but im saying nothing revealed
i simply am not here
no way i should appear happy
stop whining please
because of who we are
we react in mock surprise
the curse off, there must be more
so dont breathe here
dont leave your bags
i simply am not here
no way i should appear happy
stop whining please
the dust in my soul
makes me feel awake in my legs
my head in the clouds
and im zoning out
im watching tv
but i find it hard to stay conscious
im totally bored
but i cant switch off
only apathy from the pills in me
its all in me, all in you
electricity from the pills in me
its all in me, all in you
only emptv, cult philosophy
were lost in the mall
shuffling through the stores like zombies
what is the point
what can money buy
my hands on a gun
and i find the range, god, tempt me
what did you say
think im passing out
only apathy from the pills in me
its all in me, all in you
electricity from the pills in me
its all in me, all in you
only emptv, cult philosophy
all the apathy from the pills in me
its all in me, all in you
electricity from the pills in me
its all in me, all in you
water so warm that day (water so warm that day)
i counted out the waves (i counted out the waves)
as they broke into
the water so warm that day
i was counting out the waves
and i followed their short life
as they broke on the shoreline
i could see you
but i couldnt hear you
you were holding your hat in the breeze
turning away from me in this moment
you were stolen as black across the sun
water so warm that day (water so warm that day)
i counted out the waves (i counted out the waves)
as they broke into shore (as they broke into shore)
arriving somewhere but not here la boy ölçüşebilecek kadar mükemmel.
a good impression of myself
not much to conceal
im saying nothing
but im saying nothing revealed
i simply am not here
no way i should appear happy
stop whining please
because of who we are
we react in mock surprise
the curse off, there must be more
so dont breathe here
dont leave your bags
i simply am not here
no way i should appear happy
stop whining please
the dust in my soul
makes me feel awake in my legs
my head in the clouds
and im zoning out
im watching tv
but i find it hard to stay conscious
im totally bored
but i cant switch off
only apathy from the pills in me
its all in me, all in you
electricity from the pills in me
its all in me, all in you
only emptv, cult philosophy
were lost in the mall
shuffling through the stores like zombies
what is the point
what can money buy
my hands on a gun
and i find the range, god, tempt me
what did you say
think im passing out
only apathy from the pills in me
its all in me, all in you
electricity from the pills in me
its all in me, all in you
only emptv, cult philosophy
all the apathy from the pills in me
its all in me, all in you
electricity from the pills in me
its all in me, all in you
water so warm that day (water so warm that day)
i counted out the waves (i counted out the waves)
as they broke into
the water so warm that day
i was counting out the waves
and i followed their short life
as they broke on the shoreline
i could see you
but i couldnt hear you
you were holding your hat in the breeze
turning away from me in this moment
you were stolen as black across the sun
water so warm that day (water so warm that day)
i counted out the waves (i counted out the waves)
as they broke into shore (as they broke into shore)
arriving somewhere but not here la boy ölçüşebilecek kadar mükemmel.
(ara: ataturk don)
hala bu memlekete bir atatürk daha lazım diyip poposunun üstünde oturup entry giren insanların var olduğunu ispatlayan itici başlık.
hala bu memlekete bir atatürk daha lazım diyip poposunun üstünde oturup entry giren insanların var olduğunu ispatlayan itici başlık.
elif şafakın türk edebiyatına kazandırdığı harikulade eserlerinden biri. kendi kendine büyüyen bir kitaptır adeta, bir kaç yıl arayla bir daha, sonra bir daha okumak gerekir. görülenle görülmeyen, bakılmayan ve göze batanlara dairdir.
(bkz: nazar sözlüğü)
(bkz: nazar sözlüğü)
(bkz: asuwish)
istisnasız hepsi ama. bu kadar olur.
istisnasız hepsi ama. bu kadar olur.
yalnızlıkla anlaşabilen insanların anlarıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?