akasha

pek mümkün olmayan bir eylemdir. tene giyinilmez efendim. ten çingene gibi de olmaz. türkçe ağlar sonra.

naber veya beteri "nbr" lerden bunalmış bünyeye ilaç gibi gelen sorudur.
nasılsın diyen bilin ki sıkışık sokaklarda hazır yemek tadında yenen boklardan uyuşmuş hızlı dünya insanlarından değildir, naber kelimesinin "selam + eyvallah" "seni sokakta gördüm ve seni geçiyorum" anlamıyla sınırlı olmadığını gözüne gözüne sokmak isteyendir.
naber sorusu bana hep umursamaz bir edayla söylenmiş gibi gelir, geyiktir, nolsun, hiç abi ya seni sormalı denilip geçilesidir.
nasılsın ise samimi bir cevabı hakeder.
istisnalar çoktur. zaten bu benim kendi kendime çıkarımım, kişisel derdimdir.

"but what i hope most of all is that you understand what i mean when i tell you that even though i do not know you and even though i may never meet you, laugh with you, cry with you or kiss you.. i love you. with all my heart i love you."

tanım: aşkla karıştırılmaması gereken eylemin açık ve net biçimde sözlü ifadesi. zor değildi, zorlaştırıldı eylemin kendisi, söylenmesi de yozlaştı dolayısıyla.

evrimleri sonucu kurşun kadar nageçirgen kabukları vardır karafatmaların. nükleer bir saldırıda dahi canlı kalabilecek nadir türlerdendirler bu yüzden. bu koruyucu kabuk onları itici kılar aynı zamanda.

bazı cümlelerden, eylemlerden soğuyarak, soğutularak karafatmalaşıyoruz muntazaman.

ilk tanışıldığında ve konuşulduğunda çok sevilen bir insan. canayakın, entrylerinizi sukelalıyor, sözlüğe yeni gelenlere "kol kanat geriyor", açık görüşlü, liberalizmin dibine vurmuş politikada ama yeri gelince sapına kadar milliyetçi...

ama bir terslik var. her başlıkta, illaki zayıf olanı, illaki "diğer" bakış açısını övmesinde, sürekli ne şiş yansın ne kebap havası içersinde popülist smayliler atmasında bir terslik var.

çok tereddüt ettim bunu yazmak için. olumsuz şeyler yazmaya ne gerek var başka biri hakkında, değil mi? kötülicek bu entryi, sonra 92li kızlardan oluşan grubuna da kötüleyin o kızı diyecek, karma düşecek, en azından kendi başlığımın altında tatsız bir entry olucak, ne gerek var?

..zamanını doldurduktan sonra gerekli görüldüğünden gelmiş edit: mesaj ulaştı, burda yazılı şeyler silindi.
..
dağılın.

bunlar harici çok güzel şekerler sallayan, noel baba gibi bir insan bu mübarek.

söz konusu çamaşırın balkona asılmasından önce neden içinde yıkanıldığı sorgulanmalıdır. ha yıkanan g string ise o zaman başlığı açanın dilbilgisi ve anlatım bozuklukları konularındaki eksikleri sorgulanmalıdır.
her koşulda bir şekilde ıslanmış bir kumaş parçasının kuruyabileceği bir ortama taşınması söz konusudur. yani esasen söz konusu olması bile saçmadır. oyş g string diye başlığa dadanan abazanlar, hiç mi annelerinin kafam kadar sutyenlerini balkonda duran çamaşır ipine dizdiğini görmemiştir?

hemcinsleri tarafından en çok kötülenen kadınlar bunlardır. zira kadınsı triplerden en uzak burçtur ikizler, hava burcu olmasından gelen rahatlığı ve bilmemneresinden gelen vurdumduymazlığı ile diğer kadınları gerdikçe gerer. erkekler genelde bunu farketmez. onlar ikizler burcu kadınının hazırcevaplığı ve gevezeliğine takılmıştır.

sürekli bir seyirciye ihtiyacı vardır ikizler kadınının. gösterecek farklı yüzleri, maske striptizi vardır. çevresi, tavırlarının showbizden ibaret olmasını zaman zaman kaldıramayabilir.

en kalabalık insanlardandır bu burcun kadını. etrafındakiler dengesizliğinden bıktıklarını ilan edip gidebilirlerken o bu özelliğiyle başa çıkmaya çalışır. kafasında 100 tilki döner, ve her biri farklı tazıların peşinde koşar. çift değil, çok kişiliklidir ve bu çoğu zaman çok yorucudur.

çapkınlıkla suçlanmalarının biricik nedeni her bir kişiliğin farklı bir kişiye çekim duymasındandır esasen. kafamızdaki tüm kişiler toplanıp aynı çocuğu işaret ederse de sıçtığımızın resmidir zaten. ehm herneyse.

bilimum anketsi bilgi bu türdenhatunlarla en uyumlu karşı cinsin boğa ile yay, koşarak kaçması gereken erkeğin ise akrep ile başak burcundan olduğuna işaret etmektedir bir de.. bi derece doğrudur bence. bizce. evet.

bayramdan bayrama görülen akrabaların küçük çocukları kucaklarında hoplatırken sormayı pek sevdikleri soru. doğru cevap verilirse ödülü yenmektir.
-neyinim ben senin? hanimiş de hanimiş ha ha ha
..gülperi teyze?
-ay ay ay senin o gülperi teyze diyen dillerini yirim yirim

neyse demek istediğim bu soru kullanılma fobili hatunlara özgü değildir. ilişkilere isim koyma telaşı gibi bilimum karakter zayıflığı belirtisi de tek cinse özgü değildir.
karşı cinsin her falsolu hareketine başlık açıp erkekliğin mükemmelliğine bilinçaltı methiyeler düzmek ise genelde tek cinse özgü oluyor. yazık tabi.

escinsellik · (2)
kurt sorunu . (1)

bilemiyorum.

gün itibariyle hafiflemiş uçmuş uçmuş huzurla yükselen bir balondur. haha. hahahaha.

temmuzun ortasında bastırıverir, ben çıkıyorum bile demeden dışarda bulursun kendini. herkes kuytulara, pervazlara kaçışıyordur; gri (5dk içinde siyah) tshirt ve siyah kısa pantolonlu bir kızın sırılsıklam olmasına aldırmadan yürümesini yadırgar, en türk halleriyle (mal mal bakarak) da belli ederler bu yadırgayışlarını. denerler veya belli etmeyi
ama yağmurda yürümektesindir, hedefini ise varana kadar farketmezsin; her şeyini paylaşan moda sahil... yağmurla beraber göz yaşları da özgürdür sanki artık, kulağında space dye vest bitmiş, yerini the last remaining light ’a bırakmıştır. sahil ıssızdır, moda deniz klübünün ışıklı yolunu geride bırakacakken bekçisi sanki el kol hareketleri yapar, chris cornell kulaklarındayken kimin umrundadır..
zifiri karanlığı bir kaç şimşek deler, playlistteki sonraki şarkıya geçmeden önceki sessizlik gök gürültüsüyle bozulur, ve o bildik piano notaları: 12:5 ’ten undertow. her cümlesi her zamankinden daha da yakıcı işlerken içine, ruhunun kabukları sıyrılır; yagmura izin verir, yıkanırsın.
eve dönmekte olduğunun farkına denizden uzaklaştığını görünce varırsın, ışıklı sokaklar ve insanlar geri dönmüştür, 4. şarkı bile başlamıştır: comfortably numb. tasvip etmeyen bakışlar ve kafa sallayan teyzelere ragmen sakin, ve epey ıslak girersin içeri.
anneler anlar, seninkisi anlar, "hemen üstünü değiş"eceğini bilir, boşuna darlamaz. müziğini kapatır, teşekkür edersin yağmura, böyle zaman zaman annelik ettiği için.

beni seri eksi oy veren ibneye çeviren başlıktır şu an. hakkında müritleri tarafından yazılanlar tüylerimi diken diken etmiş, sözlükten soğutmuştur.

eğitim kurumlarında yaptıkları bu kadar açık ve net ortada olan bir insanın eğitim kurumları var diyerek savunulması gerçekten dehşet vericidir.

edit: seri eksi oy veren lezbiyen.

eşinin bakire olmasını beklemenin çift taraflı olduğuna inanan, evlilik dışı ilişkiye inanmayan, inançlarına saygı duyulması gereken erkek olabilir pekala.

bağımlılık yapması pek olası olan bir body art. afrikalı bir kabile üyesi için erkekliğe geçişten tanrılara övgüye, güç ve dirence kadar türlü şey ifade edebilirken günümüz gençliği için konformist yaklaşıma kafam girsin cümleciğinin bir uzantısı olarak kalıyor genelde. gerekliliğinin tartışılması *amanın dinsiz konuşucak birazdan kötüle butonuna basayım şimdiden* ya paganizm hakkında en ufak bilgisi olmayan insanlar tarafından ya da başkalarının inanç özgürlüğünü siklemeyen insanlar tarafından ya da piercingin sadece süs için yapıldığını zanneden insanlar tarafından yapılan bir eylem dolayısıyla.

herhangi bir aksesuarı övmenin veya yermenin anlamsızlığı ise apayrı bir tartışma konusu. bunu tartışmanın anlamsızlığı bile ayrı bir tartışma konusu olabilir. en iyisi hiç tartışmamak, piercing kötüdür halhal iyidir ama gibi söylemlerden uzak durmak.

sozluk icin yapilan calismalar · (1)
onden kopcali sutyen · (1)


..oley!

bildigim bazı şeyler var evet.
şimdi,
öncelikle herkes pek güzel kaynaşmıştır. nick, isim, nick+isim birbirini bir şekilde tanımayan kimse kalmadı gibi tamamında bulunanlar arasında.
bildiklerime, daha doğrusu zirve dolayısıyla öğrendiklerime gelince:
- aramızda hacze gitmekten zevk alanlar var. ama zenginleri haczetmeye gitmek, yanlış anlaşılmasın. o bir nevi modern robin hood.
- aramızda 179 iqlu biri var.
- aramızda (içimizde demek daha doğru olur sanırım) etom amca fan klübü var.
- aramızda çok güzel sesli kırmızı saçlı bir anaokulu öğretmeni var.
- aramızda mütevazi bir yazar var. (ki bunu herkes biliyordu zaten sanırım)
- aramızda patlamış mısırı pek seven biri var, 2 paket aldı, pek makbule geçti. ben diyim 179 siz diyin 300, o derece.
- aramızda fotoğraf çekmeye meraklı pek çok kişi var. bir tanesi profesyonel.
- aramızda sarışın çıtır üniformayla gezen liseli bayan yok. evet bu hepimiz için bir hayalkırıklığıydı, belki vardır, bir sonraki zirve kadar yakındır.
- aramızda rakıyı sevmeyenler var .

tanıştığıma gerçekten çok memnun olduğum insanlarla dolu bir partiydi kısaca. hakikaten gelemeyenler üzülsün.

bir de darth sidious, ben, etom ve daha niceleri tarafından darth ve etomun kameralarıyla çekilen fotoğrafları itinayla beklenen partidir. duyurulur hani.

gerçeği de sanalı kadar enerjikmiş kendisinin, zirve boyunca ordan oraya koşturdu, dalgın suskun bilgiçleri sohbetlere geri çekti, olmadı fotoğraflarını çekti, fotoğraf makinesi kendi kendini formatladı (veya başka bir şey oldu bilemiyorum) bir daha çekti, dalgın suskun bilgiçleri bir şekilde gülümsetti.

bugünün anlam ve önemi dolayısıyla bir takım insanlar bunu da chain mail haline getirmiş, msnde arapça harflerle yazılmışı dolaştırılan dua. mesajın teması: senin için ölen şehitler için yapabileceğin iki şey var: bu arapça fatihayı okuyup sonra da tüm msn listene spammerlık yapmak..

din ve inanç özgürlüğümün sınırlarını bir kez daha anlamış bulunuyorum bu memlekette. geriliyorum ve susuyorum.
ve susuyorum (bir daha yolluyorlar)(kişisel ileti bile yazıyorum: yollama. lütfen yollama diye.)
ve susuyorum (bir kaç kişi daha yolluyor)
ve sonra bir de sözlükte "ne olur ki okusanız 5 10 sncik sürer" temalı bir entry görüyorum ve patlıyorum.

ama patlama sonrası cümleler kimse için hayırlı olmaz, karmamı da seviyorum ayıptır söylemesi o yüzden kısaca özetliyeyim sinirimin nedenini:
hayır efendim basit bir şey değil. benden, herangi bir dinin inancına göre yapılan bir eylemi yapmamı beklemek, yapmamı istemek, üstelik bir de "listemdeki herkese" bu eylemi yapmayı empoze etmemi istemek, basit bir şey değil.

bunun ölen şehitlere üzülmek veya üzülmemekle alakası yok.
bunun hangi dinden olup olmadığımla da alakası yok. bu toplumsal baskıdır. farkında olmadan yapılan baskıdır hem-baskıların en fenası, tepki çekmeyeni.

rica ediyorum, farkında olun.

kimilerine bu kadar batmayı nasıl başardıklarını pek merak ettiğim entrylerdir. zira insan tanıdıktan sonra tanıdığını belirtmek ister, ahanda ben de şu özelliğini gördüm bu kişinin der ve yazar. konser sonrası çıkan grubun başlığı altına girilen entrylerin sayısının artması gibi bir şeydir, doğaldır, güzeldir.

ha arada art niyetlileri de olur bunların, ama olsundur.

iddia ediyorum, daha güzel kokulu bir içki yoktur. içimi özellikle schweppes kavunla inanılmaz bir hale gelir. alkolden en hazzetmeyenleri bile baştan çıkarır.

yazıyordur efendim o kız size. modellemeden önce siz de bir geri gülümseyin, yazık günah kasıyor o kadar.