adimneo

her ne kadar yaşanan iç savaş, terör eylemleri, mülteci sorunu gibi problemlerimiz varken; konuşulmasından, gündeme gelmesinden rahatsız olsam da ben de futboldan vazgeçemiyorum. nasıl lanet bir şeyse, içimi kıpır kıpır ettiriyor.

haftasonu oynanacak derbi öncesinde, fenerbahçe'nin braga'ya elenmesinden sonra yaptığı paylaşımla gündemde olan futbolcu.

attığı twit: https://twitter.com/Podolski10/status/710592553662464001

her ne kadar bir fenerbahçe aşığı olarak attığı twit zoruma gitse de, hakaret, ırkçılık vs. içermediği için abartılmaması gereken bir durumdur.

demokrasinin fazla ileri giderek gözden kaybolması.

güzel ülkem, dün akşam ki maçtan sonra, derbi moduna girmeye başladığı için; 'omuz omuza' kampanyasını da, bombaları da, terörü de unutturacak olan maç.

akp için can simidi.

(bkz: haluk bilginer)

ankamall'de, imax keyfiyle izlemeyi planladığım film.

bu zamana kadar çıkmış traillerinin kronolojik olarak bir araya getirilmiş hali:

sen şimdilik hukuk de, puanın açıklanınca psikolojiye gidersin.

soma'da tekmelediği işçinin, kamu malına zarar vermekten aldığı para cezası az bulunmuş olacak ki, aynı gerekçeden bir de 10 ay hapis cezasına çarptırılmış.

bu arada, unutmadık yusuf.

buraya yazılmamış olması hayret verici, midemi bulandıran olay.



hayvanat bahçesindeki maymunlara fıstık atmayacak kadar bilinçli olan milletin yaptığına bak!

yapılanlardan dolayı resmen benim de onurum kırıldı, başka birinin yaptığından hiç bu kadar utanmamıştım. allah'tan aklı selim bir kaç madridli bunlara tepki gösteriyor.

https://twitter.com/HergunYeniBilg/status/709836308886196225?lang=tr burada da aynı taraftar grubu şınav çekmeleri karşılığında mültecilere para veriyor. para vermeleri için uzatılan bardağa bira dolduruyor.

allah kimseyi yersiz, yurtsuz, vatansız bırakmasın. kimseyi yaban ellerde bir kaç kuruşa muhtaç etmesin.

edit: link yenilendi.

dün akşam eve dönmek için minibüs bekliyorum. 10 dakika bekle, yok. 20 dakika bekle, yok. 40 dakika bekle, yok. allah'tan 45. dakikada durağa biri daha geldi de sigara yaktı. yoksa dönemeyecektim eve.

1 mw'den yukarısı ve hatta 1 mw lissanssız elektrik üretimi bile maalesef çantacıların elinde olan santraldir. şöyle ki kapasite açılan her tm için çağrı mektubu alıyorlar ve bunu belli bir bedel karşılığında satıyorlar. çağrı mektubu aldıktan sonra 180 gün süreleri olduğu için, o tm'deki kapasite atıl olarak ellerinde duruyor. süreleri bittikten sonra tekrar başvurup, çağrı mektubu alabiliyorlar. güncel bir örnek; muğla merkez'deki tm'de 20 mw kapasite olmasına rağmen bir tane 1.3 mw, bir tane de 150 mw olmak üzere yaklaşık 1.4 mw'lik santral var. geriye kalan kapasite için çağrı mektubu alınamıyor çünkü "birilerinin" elinde. tabii ki herhangi bir santral kurma faaliyeti de yok.
ha eğer ben lisanssız santrallerden değil lisanslılardan bahsediyordum diyorsanız yine yanılıyorsunuz. çünkü lisanslı santral yapabilmek için "yarışmaya" girmeniz gerekiyor. bu da bildiğiniz ihale. geçen yıl, bir yarışmada 10 mw lisans 'kazandık'. her 1 mw için 1400000 tl ödedik. yanlış anlaşılmasın, bu santral yapım bedeli değil hava parası.

benim için birincisi iyi niyetin suistimal edilmesidir.

ikincisi de melih gökçek.

'3 dönem' barajına takılıp, parti dışında kalan eski bakan yeni muhalif hüseyin çelik'in açıklaması:

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/498173/Huseyin_Celik_ten_Efkan_Ala_ya_tepki__Ahlar__vahlar_yetmiyor.html

samimiyetine inanmasam da, efkan'a getirilen her eleştiriden haz almadığımı söyleyemem.

akp hükümeti, 7 haziran'dan sonra, maalesef korkunun diğer etmenlere göre çok daha kolay bir şekilde oylarını manipüle edebileceğinin farkına vardı. artık kaybedecekleri bir şey yok. tüm çatlak sesleri bastırmanın da yolunu buluyorlar kayyim, 25 şubat 2016 can dündar ve erdem gül'ün tahliyesi vs.

kanunda belirtilen bazı suçları işlediklerine dair haklarında kuvvetli şüphe bulunan şirketleri, kovuşturma süresince idare etmek için atanan kimse.

2007'den sonra ankara'nın yaşadığı 5. büyük patlama.

sırasıyla:
1) 22 mayıs 2007 anafartalar
2) 20 eylül 2011 kumrular
3) 10 ekim 2015 ankara garı
4) 17 şubat 2016 bakanlıklar
5) 13 mart 2016 kızılay

emniyet gibi istihbaratın da kurumsal hafızasının silinmesinden sonra, artık işlevini yerine getirebildiğinden büyük şüphe duyulan teşkilat.

özellikle metropollerde yaşayanların büyük korkusu.
ancak ankara'dan döndükten sonra, geride bıraktıklarımdan dolayı benim de dibine kadar hissettiğim duygudur.

şu an sosyal medyada, hakkında 'derbide omuz omuza' hashtaglerinin açıldığı maç. tamam galatasaray ve fenerbahçe gibi türkiye'nin en büyük iki kulübünün böyle lanet olası bir saldırıdan sonra bir araya gelmesinin hayal edilmesi müthiş bir şey. hayal edilmesi diyorum çünkü tff'nin ve devletin bilumum organlarının izin vermeyeceği durumdur. kaldı ki futbol (benim de farkında olarak kullandığım) bir afyondur. eğer o maç oynanırsa, öncesi, maçı, sonrası olmak üzere tüm ülke ona kilitlenir. gündem değişir, patlama da, ölenler de saygı duruşu ve umut'un babası için açılacak pankartlar dışında unutulur.

bugün hayatına kaldığı yerden devam eden 80, hatta 81 ildeki insanların kırdığı rekor.