yapılmış en aptalca dalgınlıklar

0 /
bigcoder
dün oynanan maça bugün kazanıyorum diye entry girmek, aptalca birşey olsa gerek, kazandım yazsa neyse (yanlış anlaşılıyor ilk okuduğunuzda).
independence
tarih 10 subat 2017, gunlerden cuma.

Darüşşafaka Doğuş - Fenerbahçe basketbol maci var. darussafaka'ya 2,5 / 4,5 handikap bile verilmis. fenerbahce'nin yenecegi garanti, kimle konussam fenerbahce'ye oynadigini soyluyor. tam internet uzerinden iddaa kuponu oynayacagim anda telefon geliyor, konusurken tik tik kuponu olusturup yolluyorum. iptal suresi gectikten sonra bir bakiyorum ki darussafaka'ya 50tl oynamisim.

parasi sorun degil ama nasil boyle bir dangalaklik yaptigima bir hayli kiziyorum, soyleniyorum.

isin garip tarafi ise darussafaka maci kazaniyor, kuponum 112tl tutuyor.

http://prntscr.com/e7dlay
hmmmmmtmmcnm
-adımla seslenen dayıma ha bebeğimmmm diye cevap vermem. sonrası ölüm sessizliği. çogayıp yaaaa adamla öyle enseye tokat ilişkimde yoktu o dönem.
-okula giderken bi gevseklik hissettim. tarifi imkansız bir ferahlık, bi boşluk hissi. süprizzzz sütyen takmayı unutmuşum.
independence
$u entry’deki "laptop" kelimesini her seyimin uzerine yemin ederim ki yaklasik 17 dakikadir "lolipop" olarak okuyorum, $ekerden nasil internete baglaniyor falan diye dusunuyorum.

#1053276

sehirlerarasi otobusun altina atin beni, oradan uzaklasin hemen. hayatta kalsam bile soz veriyorum hicbirinizi ihbar etmicem.
gicikcik
kendini araba sanmak.bütün yayalar duruyorken arabalara yanan yeşili çok sahiplenip yolun yarısına kadar arabalara rest çekip yürüdükten sonra fark etmek o da yetmezmiş gibi yürüdüğü yolu geri dönmek.
aysemayse
sabahtan beri içtiği kahvenin tadını alamayıp, bir de ev arkadaşına "bu ne biçim kahve, bir kahve yapmayı bile beceremiyonuz" diye yattığı yerden bağırmak ve diğer odadan gelen, "çünkü o kahve değil, çay" cevabıyla sarsılmak. çok kalitesiz bir çaymış kim aldı bunu diye üste de çıkmaya çalıştım ama ben almışım. sonra bir de evin alış-verişi, işi her şeyi bende diye de bir atar yaptım, işte o zaman sustular.
cimento
mutfakta uzun süre iş yaparken pedallı çöp kutusuyla sık sık haşır neşir olmanın akabinde işemek için tuvalete gittiğinde klozeti açmak için pedala basma hareketini yapmaktır. bir kaç kez yapmışlığım vardır.
aysemayse
her gün en az üç kere yanlış kişiye yanlış mesaj göndermek. mesajın içeriğinde kimden bahsediliyorsa mesajı ona atmak, örn; "turiş de daha çıkamadı" yazıp patrona göndermek. ya da "x aradı da, istanbula geldiğimi sakın söylemeyin" deyip x e göndermek. ya da o an aklında kim geçerse mesela, x’e mesaj atçaksın, o sırada y ile ilgili bişi düşünüyorsun, o mesajı tabiki de y’ye atıyorsun. sokakta mesaj yazarken yanında geçen birisinin bir isim zikrettiğini duyup, yazdığın mesajı o isimdeki, listene kayıtlı kişiye göndermek. ör, adam memet abii diye bağırdı yanında, sevgiline yazdığın mesajı, nakliyeciye göndermek, nakliyecininde efendim abim diye seni geri araması. bunun daha da beteri kendisine yanlışlıkla mesaj atan ilk insanım, bilinen telefon numarasın, rehberden bulmayıp, kafadan yazayım derken, kendi numaramı yazıp göndermek suretiyle
aysemayse
yıllar yıllar önce, üsküdar-kadıköy dolmuşlarına yeni zam gelmiştir. camdan dışarıya türlü türlü düşüncelere dalmış, dolmuşun kalkmasını bekleyen ayşemayşe’ye yanına oturan kadın, birden "1.60 mı?" diye sorar, ayşemayşe de döner kadına "yoo, 1.65-1.66 falan diye cevap verir. ya kadın senin boyunu neden sorsun ki, durduk durmadık yerde.
elma sekeriiii
geçtiğimiz günlerde sevgili site yönetiminden mesaj geldi. salı öğleden sonradan çarşamba gününe dek iski su vermeyecekmiş. tamam dedik. çamaşırlar düştü aklıma, yıkamalıyım hepsini. bu 21 aralık nanesiyle hiç bir bağıntısı olmadan cuma günü şehir dışına çıkıcam çünkü, diğer günler yıkarsam giysiler hayatta kurumaz. neyse beyazlarla renklileri ayıkladım falan. çalıştırdım makineyi. renkliler bitti sıra beyazlarda. onları da 2. seferinde attım makinaya, açtım oturdum. telegol programını seyrediyorum. hasta kocam beni de hasta etti, bunu daha önce anlatmıştım. neyse, baktım saat 00.30, makine durdu. açtım baktım bir tuhaflık var. hiç birşey temiz değil. bir tuhaf grilik falan. açtım ağzımı samsung’un yaptığı makinaların boktanlığından, sonra kendi ağzıma sıçayım şeklinde bitirdim lafımı. ne deterjan koymuşum, ne de vernel.
salak ben.


edit: sular da kesilmedi ayrıca. hayvan herifler...
jesor
işığı açık olmayan bir odadan çıkarken alışkanlıktan elini düğmeye götürüp -ne tarafaysa farketmeden- tıklatmak. ve böylece odadan çıkarken lambayı açıp çıkmış olmak.
joy
bilgisayarda "başlat" tuşuna yanlışlıkla bastıktan sonra sol altta çıkan pencereyi kapatabilmek için "kapat" tuşuna basmak. sonra ise "anlamadım noldu dizim çarptı heralde"
cirkinbeti
bir sebepten ötürü evden çıkmam gerekiyor ama şık olmak da şart. o kadar giyindim özendim hala bir şeyler ters gidiyor, biraz fazla rahatım .
evin kapısından çıktım kapıyı kitledim merdivenleri birer birer inerken altımda hala pijamamın var olduğunu farkettim . gerçekten rezildi ama mutluyum o halimi yanızca ben gördüm
komple teorisyen
ödev kontrolü yapıyorum.doğrusu öğrencilerin önüme getirdiği şeye basıyorum imzamı.bir baktım derskitabını imzalamışım. o öğrenci bu anıyı başka bir yerde aynı başlıkta yazmış olabilir ihtimaliyle irkildim şimdi.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol