türk kadınlarının psikolojik rahatsızlıklarıyla övünmesi

iyi sevişememekten kaynaklanıyor olabilir...

sadece kadınlarda değil cool görünmek isteyen erkeklerde de vardır. baba ben obsesif kompülsif bozukluğum ondan evden çıkmadan 46 kere dönüp kapıyı kitledim mi diye baktım

erkeği manipüle etmenin bir başka yoludur.

yemeyiniz efendim. kimsenin kahrını da çekmeyin. hasta olan gitsin tedavi olsun . sinsi kadınlara oyuncak olmayın :)

bu durumun bir hastalık olduğunun farkında olmadıkları, hastalık olduğunu düşünmedikleri içindir.
çevremdekiler sürekli kibirli olduğumdan şikayet eder. bir gün bir kız arkadaş "bence sen nihilistsin." demişti. nihilizmin ne olduğuna dair bir fikri olduğunu sanmıyorum. "hayır narsist olduğumu sanmıyorum." demistim bende.

etrafımda bir sürü kadından duydum, sizoid, sizotipal, bagimli,bipolar, obsesif..etc k.bozuklukları , depresyon, anksiyetik bozuklu, sizofreni yanilgisi..vs bir cacık yoktu hiçbirinde. bir tanesinde vardi, o da soylememisti zaten. gerçekten rahatsızlığı olan soylemiyor.
ha bi de şizofreni yalnız oynanmaz, sizofren aşka mektuplar gibi ergen kitaplarin da etkisi oldugunu düşünüyorum.
erkek arkadaslarin bir tane dışında hiçbirinden duymadim,o bir tane de hakikaten rahatsızdı, ve söylemek zorunda kaldi 3-4 gun birlikte yasayacagimiz için, hazirlikli oliim diye. belki basligi acan arkadaş ile ayni çevrede yasiyoruzdur genellemesine katılıyorum .

genelleme yapmayı yanlış buluyorum hele ki kadınlar hakkında. ama doğrusu benzer bir şeyi bende erkek arkadaşımın dikkatini çekmek ve yanında daha rahat davranmak için yapmıştım. pamuklara sarılı bir aydan sonra fazla ilgi beni sıktığı için bırakmıştım ilacı.

kime tekme atıyoruz acaba. bende vurayım bari.
(bkz: analizciler toplanmış)

(bkz: bir türk kadını genelleme gününe daha hoşgeldiniz)

türk kadını değil türk insanına mahsus bir durum. depresyonu mesela çok sever turk insanı. işine gelmediği yerde depresyona girdim der. kimse de uğraşmıyorum karakterim zayıf demez. depresyon olsa duramazdin güzel kardeşim. evlenip üreyen herkesin sıpası hiperaktif. kimse ben çocuğumu egitemedim/cocugum terbiyesiz demez. halbuki hiperaktivite tanısı konmuş bir çocuk gorseler kendi veletlerini basının ustune koyarlar. böyle işte sözlük, hayat yeterince zor fakat güzel yaşamak bizim kendi elimizde.

buna övünmek denemez bence. ben, kadınların ciddi anlamda değer görmediklerini düşündüklerini düşünüyorum. değer görmek için rahatsızlıklarının olduklarını dile getiriyorlar. aynı zamanda hissettikleri, düşündükleri anlamsız şeyleri buna bağlıyorlar. ve geçebileceğini düşünüyorlar.

yeni nesil türk kadınlarının tamamında olan durumdur. öncelikle ufak bir araştırma yaparak kendilerine en yakın hissettikleri psikolojik rahatsızlık tanısını kendi kendilerine koyarlar. daha sonra uygun bir depresyon ilacına başlarlar. en son aşamada ise gelene geçene 'ben bipolar bozukluk hastasıyım', 'ben manik depresifim biliyor musun', 'ben aslında panik atağım' falan diye övünerek konuşurlar. aldıkları yanlış kararları ve yaptıkları bazı sıra dışı davranışları kendi kendilerine koydukları bu teşhise bağlayarak 'ben zaten hastayım, bunu ben yapmadım bunu yapmak hastalığımın bir sonucu' diye topu uzağa atıp rahatlamaya çalışırlar. 'benim hiç bir psikolojik rahatsızlığım yok' diyen tük kadını daha görmedim.