teoman ın müziği bırakması

independence
muzigi ile alakali bir sikintim da yoktu bir begenim de yoktu, $ahsim icin nört bir karar olmu$. $u $ekilde bir aciklama yapmi$ sitesinde muzigi birakmasi ile alakali;



sevgili arkadaşlar; müziği bırakıyorum. ya çok çok uzun bir süre. ya da büyük ihtimalle, hiç dönmemek üzere. 3 eylül berlin son konserimdir.

anlatayım nedenini;
önce küçük bir açıklama; sanatçı denilen yaratık, dünyayla çözemediği bir sorununu başkalarına saçma gelecek bir işi çok önemseyerek halletme yoluna giden kişidir. benim durumumda gitar çalmak, şarkı söylemek vs. oluyor bu saçma iş. ama ben şarkı yazma işini hep çok önemsedim, onu hep kolladım. hayallerimdeki kahramanlarımla yarıştım, bu dünyaya inmedim bile. çok sevdiğim şarkılarımı yazdım.
hep olduğum kişi kalayım diye de çok uğraştım, çok çalıştım. bir kaç prensibim oldu, onları da kollamaya çalıştım. her zaman istediğim kadar iyi bir insan olamadım. ama çalıştım.
küçücükken bu ülkede rock müziğe dair bir hayal kurdum, nerede ne varsa takip ettim, ardına düştüm, her şeyini gözledim, inandım. hayal olduğunu bile bile.
neyse, işte bu hayal artık beni tatmin etmiyor. kendimi, arkadaşlarımı hayalkırıklığı içinde görüyorum. bir özgürlük ve gerçeklik duygusu peşine düşmüştüm, pozisyonum meğer onu temsil etmiyormuş. sadece sahnede yaşayabildiğim bir hayal bu çünkü. bir çok arkadaşımdaki hayal kırıklığı bende de var.
bu hayal beni tatmin etmeyince, önemli olmadığını bildiğim diğer bazı hayallerimi sembolik olarak şu önümüzdeki 1,5 senede gerçekleştirip müziği bırakayım bari dedim, daha da çok çalışmaya karar verdim. gizli tuttum kararımı, kimseye de söylemedim. hatta yalan bile söyledim çalışanlarıma.
ama bir süredir kendime bakıyorum ve çok yorgunum. o yüzden pes diyorum. böylece düzelmesi aslında çok uzun yıllar sürecek problemleri 1,5 senelik bir intihar saldırısına dönüştürmeyeceğim. gerçekte bir önemleri yoktu, hayatın gerçekleriyle uğraşmamak için hayal edilmiş şeylerdi. inanması her zaman kolay olmuyor.
böylece, boşu boşuna kendimi de, çalışan dostlarımı da yormamaya karar verdim. kendimi yorarken, onları da çok yordum, üzdüm. çok teşekkür ederim hepsine .
sizlere de.

bu bir hüzün yazısı değil, bir rahatlama yazısıdır.

-teoman
clear conscience
teoman kendi şarkılarını yazan,bir derdi olan,derdini anlatmaya çalışan güncel bir ozandı ki sorunları da günceldi esasında.bunları çözememiş olması biz dinleyicileri açısından çok üzücü çünkü onun hayatı,problemleri,aşkları vs değil şarkılarıydı beni ilgilendiren.özellikle ilk üç albümü gibi kaç albüm yapıldı bu tarzda,sayılıdır.
bu ülkede bu kadar soytarı varken,teoman’ın bu kararı sarhoşken yazmış olmasını diliyorum.
bu arada umarım müziği bıraktım diye sinemaya sarmaz yeniden.
turfanda askin bayat gubresi
intihar notu gibi okudum ben o satırları.

bir nehir yatağının, nehrin akışına engel olma çabası gibi bu yaptığı. eğer içindekileri yazarak yaratıcılığını -yatağı olduğu bu nehri- edebiyata yönlendirmezse, üzüleceğimiz günlerin başlangıcı olacak korkarım bu karar.

anlayamama ve anlaşılamamanın güzel durduğu; hüznün, kuyruğu dik tutma çabası içindeyken kendisine en yakışan olduğu, kendine yakışanı giydiğini düşündüğüm, güzel bulduğum bir adamdı.

eskiden mutluluk, huzur vs. dilerdim insanlara. artık tüm dilekler boş geliyor. sadece seyirci olabiliyoruz diğerlerinin ve birbirimizin yaşamlarına. bir büyük adamın dediği gibi "seyirciler çağında yaşıyoruz". doğal olarak olabildiğimiz tek şey oluyoruz.

seyrediyorum.
ve kendi adıma umuyorum ki; sevdiğim bir yıldız daha kaymaz bu karanlık gökyüzünden...
independence
sitesinde yayinladigi yazidan sonra bir ba$ka yazi daha yazmi$ konuyu merak edenlere. tam metin $u $ekilde;

"arkadaşlar bir mektup yazdım, hayatım değişti ! gazeteye, internete bakmıyorum ama herkes bana bunlardan bahsediyor. tam da benim kaçtığım şey. konuyu sizlere daha arkadaşça anlatmaya karar verdim. mektupta, edebiyatın şehvetine kapılıp metaforlar kullanmışım, " son bir intihar saldırısı" dedim, kendimi öldürüyorum zannedilmiş. hem de müzik için!

o kadar da değil! amcam arar, akrabalar- arkadaşlar arar, merak ederler. hatta "teoman müziğe geri dön" çağrıları yapılır, filan. abartmayalım lütfen. saldırı simgesel bir şeydi ve büyük ihtimalle beni sinirsel ve finansal açıdan mahvedecekti. değmeyeceğine ve asıl sorunumun orada olmadığına karar verdim. ortada sanki benim müzik dünyasına, sanat dünyasına bir kırgınlığım varmış gibi algılanmış sanırım.

hayır.

ama türk müzik sektörünün yanlış gidişatına hakikaten de çok kızgınım, öfkeliyim. tamamen değiştirilmesi gerekiyor. artık direkt olarak benim sorunum değil ama müzisyenler dikkatli olsunlar, hem müzik algısı, hem de müzik dünyası zor durumda. konu şu; normal bir hayatı sürekli erteleyince, bir de ün gibi bir illet artık paçanızdan çekiyorsa, hayatınız tekrar ediyorsa, sıkılıyorsunuz. yaşadığınız hayat patinaj yapıyor, önemli bir değişiklik olmuyor, siz de sadece alışık olduğunuz bir standard için çalışıp duruyorsunuz. türkiye’nin şartları iyileşmiyor. siz de artık deliriyor ve bu problemleri saplantı haline getiriyorsunuz. benim, hatasını tamamen üzerime aldığım bir problemim var. bunu kendimi bildim bileli yapıyormuşum, şu müzisyenlik-sanatçılık meselesine gereğinden fazla takıntılı olduğumu farkedemedim.

hayatımda bir sürü problemim, gerçekleştiremediğim isteklerim olduğunda bunlardan kaçmak için sanata fazla sığındım. ayrıca da artık müzikte yeni ürünler verebileceğime inancım da olmadığından, bunca zaman sonra bu biraz ayıp kaçıyor. daha yeni anlayabildim. çok uzun zamandır, müzik harici yapmak istediklerimi söylüyorum, hem kendime, hem arkadaşlarıma; şunu yapacağım, bunu yapacağım diye. o kadar uzun zamandır ki, artık ciddiye bile alınmıyorum. biraz karıştırdım galiba, madde madde yazıyorum.

benim gibi; 9 stüdyo albümü yapmış, çocukluğundan beri kendini hayali bir sanatçı olarak ciddiye almış, çok çalışmış, çilesini çekmiş şarkılarına -yine biraz edebiyat şehvetiyle- kan/ter/gözyaşı akıtmış, aslında, yapacağını yapmış, yeni müzik stilleri bulacağına, yeni şarkılar yazacağına, yeni soluk getireceğine inancı ve isteği olmayan ünden sıkılmış, daha normal ve rahat bir hayatı yaşayan arkadaşlarına özenen müzik sektörünün gidişatına bakıp, mesela bir 10 sene sonra , sadece sponsorlar yardımıyla konserler veren, şarkılarının değerini düşüren "teoman"ı itici ve açgözlü, kendi şarkılarının değerini düşüren biri olarak bulan…. ….. sadece şöhretli olduğundan, midesinin bulandığı insanlar tarafından adının zikredilmesinden artık çok sıkılan…. ….ve bunun gibi bir çok maddeyi yazabilecek ….. ben müziği bırakıyorum.

"sadece ara verebilirdin vs." diyen insanlara cevabım ise şu; bu iş benim hayatımın çok önemli bir bölümü. para için filan değil, benim ona yüklediğim anlamlardan dolayı, biricik aşkım. eğer kesin bir karar vermezsem, her an kendimi kandırabilecek kadar aşığım ona hala. ve bu sevgi - alışkanlık - olası bir ün ihtiyacı, beni ileride çirkinleştirecekse kendi gözümde, ben bunu reddediyorum. kendimden çok, şarkılarıma saygımdan dolayı. onları seviyorum ve kolluyorum bu şekilde.

aynı zamanda kendimi de kolluyorum. açık olacağım; çok kısa bir zaman içerisinde, çok sevdiğim iki insanı kaybettim. ve bu acıları halledemeyince, her zamanki formülümle müziğe sığındım. artık zor geliyor. ileride daha da zor gelecek. onlarla geçiremediğim vakitlere üzülüyorum. ve bundan sonra sevdiğim insanlarla daha fazla birlikte olmak istiyorum. şarkılarımı yazdım, oradalar. dinlenilirlerse, sevilirlerse, yaşarlarsa çok mutlu olacağım. ama sadece alışkanlık nedeniyle, konserler verebilmek, oyunda kalabilmek adına savaşmayacağım, üstümü başımı kirletmeyeceğim. ortalık çok çamurlu. olay bu kadar aslında. abartmaya gerek yok dememin nedeni bu.

önümde iki tane konserim var. 3 eylül’de son konserimi veriyorum. ondan sonra da, kendimi emekli ediyorum. yapmadığım, içimde kalan şeyleri yapacağım. gençlere ise müziği şiddetle tavsiye ediyorum yine de. harika bir histir insanın şarkı yazması, söylemesi, çalması vs.

bir de isteğim olacak; son konserlerimle ilgili fazla drama yaratılmasın lütfen. artık başka bir hayat peşindeyim. içim rahat, şarkılarımı yazdım, onları kendi kendime çalacağım sadece. belki de bir kaç dostuma.

not: biraz rahat bırakılırsam, çok mutlu olacağım. "
orqn
hiç üzülmediğim olaydır.

beni asıl üzen o’ nun bu kararı üzerine yapılan yorumlar.

twitterdan takip ettiğim kadarıyla insanların çoğu ’ aman teoman canım teoman biz sensiz ne yaparız, yaşayamayız teoman ’ kafasında. manyak mısınız lan siz? bir insana ya da herhangi bir şeye bu kadar hayran olunur mu? tamam beğenirsin, severek dinlersin falan ama onsuz da yaşarsınız sonuçta, büyütmeyin yani bu kadar. hayat kulaklığınızdan çıkan seslerden ibaret değil.

ayrıca teoman sizin onsuz ne yapacağınızı düşünüp tasalanmak zorunda da değil. ne zaman ne istiyorsa onu yapar, kimse de hesap soramaz.

sanat, sanatçı yapmak istediğinde ortaya çıkan bir şey değil midir? bob ross’ u sandalyesine oturtup dağ resmi yapmasını istediğinde mi daha güzel bir iş çıkartırdı ortaya, yoksa canı bir dağ resmi yapmak istediğinde mi? sanatçı dediğin budur işte. onu işçi düzeninde yaşamaya mahkum edip her sene bir albüm çıkartmaya, haftada 3 konser vermeye zorlarsan bir yerde şalter atar.

teoman bu kararından döner mi dönmez mi bilmiyorum. umrumda da değil. eğer başına kötü bir şey gelseydi ve bu yüzden müzik yapamıyor olsaydı çok üzülürdüm; fakat kendi isteğiyle ’ ben gidiyorum ’ diyen bir adam için üzülmem. aksine onun adına mutlu olurum, biraz da kıskanırım.
nick nicki nickince
yaptığı müzikten dolayı bırakma kararından hoşnut, eyleminin nedenlerinden ötürü eşit derecede kızgın ve öfkeliyim.

hoşnutum diyorum da, teoman’a gelene kadar...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol