sevgili günlük

0 /
ayln
sevgili sözlük,
bu gün itibarı ile sevgilimin askere gitmesine tam 31 gün kaldı.. ne acı deme?nasıl geçer yaklaşık bir buçuk sene bilmiyorum.. anlıycağın çok üzgünüm be sözlük..yaşayan bilir.. geçer mi be 1 buçuk sene a.k.. ooof of bee... boş koy be sözlük..
calamitycans
sevgili gunluk bir cesit hitaptır, once bir defter alınır ardından tertemiz sayfalara gun ve gun neler yapıldıgı, neler hissedildigi aktarılır. orneklemek gerekirse ki gerekir:
sevgili gunluk,
bu sabah zor uyandım hatta hic kalkmak istemedim. mehves ve ust komsu sagolsun saat birde uyanmak zorunda kaldım. mehves ile hamburger siparisi verdik, onların gelmesini bekliyoruz. boylece "ne yicük" sorusunun da cevabını ogrenmis oldun. dun gece mehves kaltagının dogum gunu idi. biraz eglenip içmişiz sanki. gece eve dondugumde mehves’den kacıp erhan’ı aramısım. neden boyle seyler yapıyorum bilmiyorum. artık ayrıldık, ben oyle karar vermisim ama ben hatırlamıyorum ne zaman bu kararı verdigimi. çok üzülüyoruz çünkü erhanın pijamaları burda ama erhan yok. hamburgerlerimiz geldi gunluk, simdilik hoscakal..
egeninincisi
sevgili gunluk,
herkes, hersey altüst oldu, güvenebilecegim
dostlarimdan sadece brutus kaldi.
julius sezar, iö 40


sevgili günlük,
bizim imparator iyice sapitti, "ülkenin
etrafina duvar örün!" diye tutturdu. yok artik ebenin...
bu adam ya ülke sinirlarini bilmiyor ya da bizimle kafa buluyor.
mimar wung-zu, iö 200


sevgili günlük,
içimden bir ses ay’a gidilecek, roma bölünecek falan
diyor. hatta ikiz kuleler yikilacak da diyor da, ben bu "ikiz kuleler" nedir onu çikaramadim, haydi hayirlisi.
nostradamus, 1550


sevgili günlük,
senden baska derdimi anlatabilecegim kimse yok! alt
tarafi bir elma ya! bir elma kadar degerim yokmus iyi mi...
adem


sevgili günlük,
kraliçe’nin sponsorlugunda aylarca okyanuslarda dolandim,
bula bula hindistan’i buldum. sansimi...
ben simdi kraliçe’ye ne dicem ya?
dalga geçmez mi benimle, "kristof efendi hindistan’i mi buldun,
tebrik ederim!" diye?
kristof kolomb, 1492


sevgili günlük,
bir yemin ettim ki dönemem.
hippokrat iö 400


sevgili günlük,
aramizda kalsin ama, bizim stajer monica var ya, !
seytan diyor ki, at sunu oval ofis’e, kim nereden duyacak ki!
bill, 2000


sevgili günlük,
bu rus hatun var ya, beni yiyip bitirdi. bir gece
takilsam diyorum şuna, duyan olur mu acep?
baltaci, 1711



sevgili takvim,
yarin beni basbakan yaptilar. ben de ankara’ya liman yaparak
millete olan borcumu ödetecegim. ama çok yoruluyorum.
hatta yorgunluktan sürekli hasülüsas, hasülünis, hasülas,
hasünilas, hasss....
tansu çiller, 2001

expert3
sevgili gunluk...
bugun toplamda 12 prime time da 16 saat yayin yapmama ragmen kimseye yaranamadim. sanirim beni sevmiyorlar. tamam ajdar anik, banu alkan caliyorum ama onlari sevmeyen mi var gunluk kardes. bundan sonra yayin filan yapmiycam. yaranamiyorum kimseye, hadi kal saglicakla
eflatun kar
sevgili günlük şöyle bir şey olsa gerek;

sevgili günlük
hayallerimden yeni boşandım, ve hayallerim pılını pırtısını toplayıp annesinin evine gitti.
gelecekten çok umutsuzum
ve
gelecekten çok umutluyum
..
az önce bir akışkan sınavından çıktım ve beynim sınav esnasında dinlenme moduna geçtiğinden bir şey yapamadım. canım sıkkın, sinirlerim tepemde vs vs..
..
büyüyünce astronot, profesör, şair, yazar, işkadını, ressam, şarkıcı, vivaldi’nin kışı, newtonun kafasına düşen elma olmak istiyorum.
.. reenkarnasyon diye bir şey varsa ki pek sanmıyorum; bir sonraki yaşamımda kar tanesi olmayı umuyorum...
...
70 yaşımda hala genç bir görünüme sahipken(malum genetik bilimi ilerliyor) , flamenko yaparken topuğumun kırılması sonucu öleceğimi sanıyorum.
elenktrinkalamadimsenden
sevgili günlük,
hay senin ağzına z.çam,yıllar yılı beni dinledin,her boku en ince ayrıntısına kadar anlattım sana, ama daha bir güne bir gün,yaralı bi parmağa işemişliğin yok,bi skime yaramadığını anca anladığım için kendimi angut ilan ettim.eh takdir edersin ki artık seni tuvalet kağıdı olarak kullanmamam için hiçbir sebeb de kalmadı.sonsuz dek elveda,seni özlemeyeceğim,belki de özlerim bilmiyorum,ühühühü manyak oldum sayende..
denemeler
ergenlik çağına girmiş her genç kızın ya hediye olarak ya da kırtasiyeye gidip en cafcaflısından,üzerinde ya ayıcıklı ya da motorlu serserilerin olduğu kilitli defterlerden alarak günlerce önce platonik aşklarını (bugün bana merhaba dedi, demek ki beni seviyoo) daha sonra ilk aşkını ve ilk yaramazlıklarını yazdığı defterin başlangıç cümlesi.
beauty disaster
"beynimin her kosesinde zonkllayan bisilere sahip cıkmaya calisiyorum..sana sevgili demek bile icimden eglmiyor..sevginin anlamsızlıgı icinde dumur bolgelerimi kesip atasim var.ama buda zor geliyor.bir cok kelime dokulmeli aslına ama hepsini saklı tutmak istiyorum icimde" diyebilecegim baslıktır.
walide sultan
sevgili gunluk, biliyorum seni bu aralar cok ihmal ettim, bilgi sozlukle olan iliskim yuzunden sana vakit ayiramadim ozur diliyorum. bundan sonra sana da vakit ayirmaya calisacagim...simdi bugun yasadiklarimi anlatiyorum sana lutfen kusme bana ve dinle lutfen;(ben artik senin bildigin ben degilim)
bu sabah, yine kargalar boklarini yemeden uyandim. ve kendimi ayni kargalarin yaptiklari seyler gibi(!) hissettim.
aynaya bakinca her sabah oldugu gibi "nabeer fistik, nabersin bugun" demedim bile, motivasyon icin kendime(biliyorsun ben soylemesem, artik kimse bana boyle seyler soylemiyor)
midem felaketti, dun gece hic olmasini istemedigim kotu bir olay yasadim, gene sinir stres mahvetti beni...bir de dun, agir bir dis operasyonu yasadim tonla aldigim agri kesicilerin de payi olabilir bunda diye dusundum.
kendime koyu sekersiz bir nescafe yaptim, biliyorsun sabahlari icmem ama bir de cigara yaktim.bahcede oturdum azicik. bir ay evvel ektigim tohumlar yesermisler nihayet, cok sevindim, ellerimle onlari oksamak istedim. pembe gullerim goncalanmis, tutup onlari opmek istedim.sonra tanrinin yarattigi bu mucizelere dokunmaya hakkim olmadigini(artik gunahkar oldugumu) dusundum. birden hic ise gitmek istemedi canim kimseleri gormeyeyim yorgani basima cekip, butun gun yatayim istedim.
programa baktim bugun sabah iki toplanti, ogleden sonra da okulda seminerim vardi. gitmek zorundaydim.
hazirlandim, cocuklarimin odalarinin kapilarini araladim onlari seyrettim ama biliyorsun her sabah gidip yanaklarina hoscakal opucugu kondurup, tanriya sukrederim ya, yapamadim bu sefer, onlara layik bir anne olmadigimi dusundum.
kocami biliyorsun, benden iki saat sonra is yerine gider ama adamcagiz, ama her sabah asker gibi kapida beni yolcu etmek icin durup bekler ya, ona da hoscakal opucugu veremedim el salladim sadece bye bye dedim. onun sevgisine, ilgisine layik bir kadin olmadigimi dusundum.
ise gittim ikinci toplantidan sonra izin aldim oradan ayrildim. icim gitgide daraliyordu...
yolumun uzerinde cami var biliyorsun, farkinda olmadan oraya girdim, kimsecikler yoktu henuz oturdum, bir kosede aklima gelen butun dualari okudum beni affetmesi icin allaha yalvardim. park yerine yururken, camide yakarirken, daha soylemem gerekip de unuttugum seyler geldi aklima, park yerinin kosesindeki kucuk kiliseye goturdu adimlarim beni, orasi da biliyorsun tanrinin mabedi... gene kimsecikler yoktu kalanlari da orada soyleyip gene yakardim.
sonra seminere yetismek icin, mastir program aldigim okula gittim. lakin afaganlar geldi ustume cok az kaldim orada, ogrenci islerine gittim ’stres yonetimi’ adindaki derse kayit yaptirdim. galiba bu derse ihtiyacim var.
sonra, kendimi duzenli olarak gittigim spor merkezinin kosu bantinin uzerine attim...belki memlekete kadar gitmisimdir, oyle deliler gibi kostum, helak dustum.
kocam aradi, sabahki halimi begenmemis, bulusup bara gidelim mi diye sordu...ama istemedim ben, iste oyle eve geldim.annemle dertlesmek icin memlekete telefon acmak istedim. sonra o mubarek insanin, sesini duymayi haketmedigimi bu konuyu anlatsam bile beni anlayamaycagini dusundum. en dogrusu sana yazmak olacakti;
simdi sana isledigim gunahi da yazip cikiyorum, sevgili dostum gunluk...
ben dun, hic yuzyuze, tanimadigim bir insana yazi paylasimi yaptigim bir alanda, sirf beni benimsemedigini kucuk dusurmeye calistigini dusunerek(!) sinirlerime hakim olamayarak kotu seyler yazip hakkinda kotu suphelere kapilarak maksadi asan ifadelerde bulundum...
o, ben degildim, sevgili gunluk, beni taniyorsun, en sevdigim hayvanlar bile boceklerdir. herkes onlardan tiksinirken ben onlari asla incitmem, bizi yaratan tanrinin buyuklugunu onlarda gorur, onun bu en kucuk mucizelerine bakip ona sukrederim. ben nasil bir insanoglunu incitebildim, bana ne oldu boyle gunluk...ben nasil bir insana, kendi kisiligimi bir tarafa birakip, onun kullandigini dusundugum uslupla cevap verebildim. bunu yaparsam beni anlayabilecegini sanip, bir anlik ofkeyle nasil boyle seyler yazabildim...
sevgili gunluk, simdi acaba sana yazdiklarimi, kirdigim incittigim bu insanin da okuyabilecegi yere aktarsam, o insanda bunlari okusa ve benim ne kadar pisman oldugumu gorse sayet, beni affeder mi? sen de beni affedebilecek misin sevgili gunluk? ozur diliyorum her sey icin...
cikolata
yas ilerledikce bu soylem, "sevgili defterim"e donusur. iyice bi akla kemale erdikten sonra da hic girise gerek duyulmaz, zira kisi aslinda kendiyle konustugunun farkina varmistir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol