özlem

0 /
elifielifine
’’özlediğin, gidip göremediğindir;
ama, gidip görmek istediğin

özlem, gidip görememendir; ama
gidip görmek istemen

özlediğin, gidip görmek istediğin-
ama gidip göremediğin

özlem, gidip görmek istemen-
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen’’
goshenit
en boktanı da insanın kendisini özlemesiymiş bilgiçim.
hatırlarım, 5 yaşındayken annem biberonla bana sütümü getirdiğin de deliler gibi sevinirdim. ama değil biberon, bir şişe viski getirsen halen mort durumdayım.geceleri uyuyamayan ben uyuyarak herşeyden kaçar durumdayım.

neyse...

(bkz: sanırım depresyondayım)
haksiz miyim
bazen bir bayan ismi, bazen se bir hasret bazen de özlenen bir sevgili olabiliyor. kimi zaman mutluluk kimi zaman acı kimi zaman da hayali içki masanızda canlanıyor ya da içki mezeniz olabiliyor o eski günler.
operada son cinayet
geçmişin sevincini, yanılsamayla örtmek durumunda kaldığın zamanların acı tarafı.
yalnızlığa karşı kendini tatmin etmek için olmamalı, olsa da, yetmeyen bir arzuyla sahiplenilmeli bu nöbete, kim bilir.
eğer yaşıyorsa insan ve ulaşılabilirse, gurur yapmamalı; belkide onun gururunu hiçe sayarak, bitmek tükenmek bilmeyen hayallerin gerçek olmadığını anlamalı, sözlerin gerçekliğinde ezilmeli.
gözlerini kapatıp hayaline daldığında, kendini bulduğun yer, hastane odası olabilirken, sen özlem nöbetlerine karşı hayata, sürekli bir oyun içerisindesindir, gözlerini açtığında olduğun yerde kalasın diye.
belki evet, belki hayır. oyun içerisindeki oyunların yanılsamalarını zamanla görmezlikten gelmek, bizi daha iyi biri yapmıyor. daha sakin veyahut daha gerçekçi. fakat bu nöbetleri atlatmanın bir yolu varsa da...değişiverir, insandan insana.
2026 sonya
ister yeşil gel bana, ister mavi, ister beyaz
değişmez
ama siyah gelme

gelirsen eğer
bir yaz yeli gibi gelebilirsin
bir elinde bir dal reyhanla

bir gün uç gel
bir keklik misali

çık gel bir gün habersiz
gel
ve bir daha gitme

yüzün karışıyor gözlerimde
kulaklarımda sesin

süzül gel
bir bahar güneşinde
biraz portakal rengi karıştır gelişine
biraz leylak kokusu
özledim

tria
sevgili kardeşim,
aramızdan ayrılmanın 366. gününü dolduruyoruz. bizim için bu vatan için şehit olduğun gün gülerek ağlamıştık. seni çok seven, haftasonunu 1 saatte olsa göreyim diye uçaklarda gecirip uğruna rezil ettiğin özlem mi? senin yıl dönümünde yani dün nişanlandı. umarım bunları oradan görmüyorsundur. seni çok seviyorum can kardeşim. ruhun şad olsun.
fasa fiso
bir avcinin tufeginden cikan kursuna hedef olmaktan son anda yirttiginda o minicik yuregindeki mutlulugu paylasamamandir en sevdiginle.bir kanadinin kirik olmasidir.ucamamandir.yukselmeye cabaladigin anlarda yere cakilmandir daima.dustum yine diye gozunden yaslar suzulmeye basladiginda, seni avcunun icine alip, gozyaslarini silen birinin olmamasidir.payina dusenleri yalniz, bir basina cekmek zorunda olmandir.basini koydugun yastiktan baska kimseye derdini anlatamamandir.beklemektir, saniyeleri dakikalara, dakikalari saatlere, saatleri gunlere, gunleri haftalara, haftalari aylara katip buyuk bir umutla beklemektir vuslat gununu.ve dua etmektir.bekleneni son bir defa daha gormeden bir namlunun ucuna denk gelmeyeyim diye.
noranynn
kor alevlerin içinde yanıp kavrulmak, yüreğinin gittikçe daraldığını ve özlediğin yanında olmadan hiç bir şeyin senin için bir anlam taşımaması...
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol