dünyada tek başına ölmekten daha büyük bir felaket olamaz diyerek hafızama kazmıştı bu cümleyi..
ama tek başına geldin, tek başına gideceksin demiyor mu büyüklerimiz?
memoria de mis putas tristes
90 yaşın olgunluğu ve çaresizliğinden bakmak isterseniz hayata marquezin desteğini arkanıza almanız da fayda var....
"kimse aldatmasın kendini,sakın, sanmasın ki daha uzun sürecek beklediği hayat, daha önce gördüklerinden,çünkü hepsi aynı hızla geçip gidecek ."
"kimse aldatmasın kendini,sakın, sanmasın ki daha uzun sürecek beklediği hayat, daha önce gördüklerinden,çünkü hepsi aynı hızla geçip gidecek ."
ölmeye hazırlanan yaşlı bir adamın hayatın son durağında ilk defa aşkla tanışması ve bunun hayatına kattığı değişikliklere güzel bir dille anlatan gabriel garcia romanı.
onun ara kitabı benim hüzünlü orospularım dır. bir ayağı çukurda çapkın eskisi bir adamın gencecik bir kıza nasıl aşık olduğunu anlatır. bence adının dışında pek bir cazibesi olmayan tek kitabıdır marquezin.
gabriel garcia marquez tarafindan yazilmis muhtesem roman.
gabriel garcia marquez’in, on yil once yayinladigi ask ve obur cinler’den sonra yazdigi ilk roman. yuzyillik yalnizlik yazarinin bu yeni yapitinin kahramani, daha onceki romanlarinin kisilerine hic benzemiyor. benim huzunlu orospularim’in bas kisisi, yasami boyunca hicbir kadinla parasini odemeden sevismemis yasli bir gazeteci. yalnizliginin caresini gundelik, siradan iliskilerde aramis bu cirkin ve cekingen ihtiyar, 90. yas gununde kendine hic alisilmamis bir armagan vermeye kalkisir. eskiden tanidigi bir genelev patronicesini arar, el degmemis bir genc kizla birlikte olmak istedigini soyler. patronice, onun bu istedigini yerine getirecek, ama yasli adam her ziyaretinde ‘uyuyan guzel’ delgadina’yi seyretmekle yetinmek zorunda kalacak, yasaminin guzunde kendisine boylesi bir oyun oynayan yazgisina boyun egecek; ne ki bu ayriksi iliskiden o gune degin hic tatmadigi bir ask dogacaktir. garcia marquez, bu romaninda, yasliligin huznunu olagandisi bir askin coskusuna donusturuyor. belki de olumu guzellestirmek icin...
ustanin bu yeni romani yasliliga, cinsellige, aska ve olume bir guzelleme.
gabriel garcia marquez’in, on yil once yayinladigi ask ve obur cinler’den sonra yazdigi ilk roman. yuzyillik yalnizlik yazarinin bu yeni yapitinin kahramani, daha onceki romanlarinin kisilerine hic benzemiyor. benim huzunlu orospularim’in bas kisisi, yasami boyunca hicbir kadinla parasini odemeden sevismemis yasli bir gazeteci. yalnizliginin caresini gundelik, siradan iliskilerde aramis bu cirkin ve cekingen ihtiyar, 90. yas gununde kendine hic alisilmamis bir armagan vermeye kalkisir. eskiden tanidigi bir genelev patronicesini arar, el degmemis bir genc kizla birlikte olmak istedigini soyler. patronice, onun bu istedigini yerine getirecek, ama yasli adam her ziyaretinde ‘uyuyan guzel’ delgadina’yi seyretmekle yetinmek zorunda kalacak, yasaminin guzunde kendisine boylesi bir oyun oynayan yazgisina boyun egecek; ne ki bu ayriksi iliskiden o gune degin hic tatmadigi bir ask dogacaktir. garcia marquez, bu romaninda, yasliligin huznunu olagandisi bir askin coskusuna donusturuyor. belki de olumu guzellestirmek icin...
ustanin bu yeni romani yasliliga, cinsellige, aska ve olume bir guzelleme.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?