(1889-1976) fenomeolojist,varoluşçu,nazi,geveze ya da büyük bir düşünür olarak bilinen bir filozoftur.edmund husserl ile yahudi olduğu için görüşmediği bilinir.ilk ateist varoluşçudur aynı zamanda.birçok kişi heideggerin çok güç,özetlenmesi neredeyse olanaksız ve sonuna kadar spekülatif bir filozof olduğunu düşünür.her ne olursa olsun,onun yöntemi analitik felsefenin güçlü mantığından ışık yılıyla ölçülecek kadar uzaktır.
şeylerin kendilerine dönün! demiştir.bununla fenomenlere dönmeyi kastetmiştir,ona göre fenomenler bilince görünen şeyler olduğu için gene fenomenololojiye varıyordu.varoluş fenomenlerle bir araya geldikten sonra,başkasının ortaya çıkmasıyla her şey yeniden altüst oluyordu.heidegger varlık hakkındaki gerçeği,yani varoluşu açıklayacak bir varlık bilimi bulmaya çalışmaktaydı.
(bkz: varoluşçuluk)
martin heidegger
" ................
hayat usla kavranamaz demiş heidegger
ha babamın kuru keli, ha fındık kıran suiti
bitlerle pireler, madamlarla mösyöler.
................ "
metin eloğlu
hayat usla kavranamaz demiş heidegger
ha babamın kuru keli, ha fındık kıran suiti
bitlerle pireler, madamlarla mösyöler.
................ "
metin eloğlu
freiburgun ilk nasyonal sosyalist rektörü olmuştur. ona kendi özel yöntemini öğreten ve ders veren husserl ile kısmen yahudi olması sebebiyle ilişkisini kesti ve aralarındaki bağı herkesin önünde reddetti. bu davranışı, nazizmi desteklemiş oluşu ününü büyük ölçüde lekeledi.
martin heidegger, 26 eylül 1889 tarihinde almanyanın baden eyaletinin messkirch kasabasında bir katolik zangoçun (kilisede çan çalan görevli) oğlu olarak dünyaya geldi. küçüklüğünde dine ve felsefeye olan ilgisi dolayısıyla liseden sonra rahip adayı olarak cizvitlere katıldı ve teoloji eğitimi aldı. freiburg üniversitesinde katolik ilahiyatı ve hristiyan felsefesi okudu.
1914 yılında "psikolojizmde yargı kuramı" adlı doktora tezini yayımlayarak insana ilişkin temel araştırma alanlarında felsefeye karşı psikolojinin etkili olmasını savundu. bu konuda hocası ve fenomenolojinin kurucusu olan edmund husserlden etkilenerek kaygı, düşünme, merak, sıkıntı, saygı gibi durumlar üzerine yazdıklarını psikolojik değil felsefi düzeyde ele aldı. 1923 yılında marburgda profesör oldu. 1927 yılında da en ünlü yapıtı ve tek derli toplu kitabı olan sein und zeit (varlık ve zaman)ı yayımladı. bu kitapta temel amacı varlık (sein, being) sorunu üzerine düşünerek varlığın anlamı, varlığın nasıl olup da var olabildiği, varlığın varoluşunu nasıl ortaya çıkardığı, insanın diğer varolanlar arasında nasıl olup da kendi varlığını anlayabildiği gibi soruları ortaya atarak felsefenin tekrar varlığa yönelmesine katkıda bulunmaktı. o, bu konuları zaman, ölüm, korku, hiçlik, kaygı gibi kavramlar çerçevesinde ele alıyor. en temel kavramı dasein olup buna, "kendini anlayabildiği kadarıyla insan, burada bulunan insan" anlamı veriyor. bu kitapta heidegger, 2000 yıllık kökeni olan batı felsefesini temelinden eleştiriyor ve onu metafizik olmakla, 2000 yıldır metafizik bir yöntemi kullanmakla suçluyordu. beklendiği gibi oldu ve kitap büyük yankı yaptı. heidegger ayrıca, teknik, sanat, şiir, tarih ve tarihsellik konuları üzerine de kafa yoruyor.
1927 yılında varlık ve zaman yayımlandıktan birkaç yıl sonra heideggerin düşüncelerinde dönüş (kehre) adı verilen bir değişme görüldü. heidegger, 1933 yılında siyasal olayların rüzgarına kapılarak nazi partisine girdi ve aynı yılın nisan ayında freiburg üniversitesine rektör oldu.*
heideggerin bu düşünsel dönüşümü ışığında nazi partisine girişi daha sonra büyük tartışmalara yol açacak, yanlış yaptığını itiraf etmesine ve benimsemiş olduğu faşist eğilimi terkettiğini açıklamasına rağmen ölene kadar bunun etkisini hissedecektir.
heidegger, 10 ay süren rektörlük görevinden nazi aleyhtarı iki dekanın görevden alınmasını ve üniversitedeki yahudi aleyhtarı kampanyayı protesto ederek istifa etti. bunun ardından ders vermesi ve kitaplarının okunması bir süre yasaklandı. 1936 yılından itibaren nietzsche üzerine dersler vermeye başladı. 1945te de bu sefer, daha önce nazilere yakınlık gösterdiği için fransız işgal kuvvetlerince üniversiteden uzaklaştırıldı. 1950 yılında görevine geri dönebildi.
heidegger, betimleyici psikoloji görüşleriyle tanınan franz brentanonun etkisiyle tüm yaşamı boyunca "olmak" (to be, sein, etre) fiilinin çeşitli kullanım biçimlerinin ardında temel bir anlamın yatma olasılığı üzerinde durdu. düşünce ve ilgilerinin oluşumunda eski yunan düşünürlerinden parmenides ve aristotelesin; gnostiklerin; modern varoluşçuluğun kurucularından danimarkalı filozof kierkegaardın; insan ve tarih bilimleri üzerinde yeni bir çığır açan ve açıklamaya değil "anlama"ya dayalı antropoloji yöntemini öneren wilhelm diltheyin ve tabii edmund husserlin olumlu ya da olumsuz etkileri görülmüştür. ancak o, bunların hepsinden farklılaşan bir düşünce geliştirmiştir. varlık ve zaman yayımlanınca varoluşçuluk (existentialism) akım içinde değerlendirildi ise de tam anlamıyla bir varoluşçu düşünür değildir. kendisi "varlık felsefesi" içerisinde ele alınmalıdır. heidegger, 26 mayıs 1976 tarihinde yine messkirch kasabasında öldü.
*onu nazilere yaklaştıran ve kehre olarak anılmasına yol açan değişiklikleri şöyle özetlenebilir:
- önceden reddettiği "halk tini" kavramını benimsiyor ve hegel ile aynı çizgiye geliyordu bu hususta. artık hakikat, bir halkın hakikatidir.
-büyük yaratıcılar, devlet önderleri yarı-tanrısal varlıklardır (hölderlindeki yarı-tanrı anlayışından mülhem (ilham edilmiş, esinlenmiş) ).
-önderler, büyük yaratıcılar, varolanın kendi varlığı içinde nereye yönlendiğini ve yönleneceğini bilirler, onlar varlığın hakikatini eylemleştirirler, olaylaştırırlar.
-düşünme, şiir ve sanat etkinliği kendilerini yaratıcı önderlere ve devlete adamalıdır.
- daseinımız, anlama yetisinin kendi düzleminde ele alamayacağı şeyleri de bilir. bu nedenle daseinın salt düşünsel ve şiirsel oluşu değil ancak eylemsel oluşu söz konusudur (pöggeler, 1994:64-70).
kaynak . kimkimdir
1914 yılında "psikolojizmde yargı kuramı" adlı doktora tezini yayımlayarak insana ilişkin temel araştırma alanlarında felsefeye karşı psikolojinin etkili olmasını savundu. bu konuda hocası ve fenomenolojinin kurucusu olan edmund husserlden etkilenerek kaygı, düşünme, merak, sıkıntı, saygı gibi durumlar üzerine yazdıklarını psikolojik değil felsefi düzeyde ele aldı. 1923 yılında marburgda profesör oldu. 1927 yılında da en ünlü yapıtı ve tek derli toplu kitabı olan sein und zeit (varlık ve zaman)ı yayımladı. bu kitapta temel amacı varlık (sein, being) sorunu üzerine düşünerek varlığın anlamı, varlığın nasıl olup da var olabildiği, varlığın varoluşunu nasıl ortaya çıkardığı, insanın diğer varolanlar arasında nasıl olup da kendi varlığını anlayabildiği gibi soruları ortaya atarak felsefenin tekrar varlığa yönelmesine katkıda bulunmaktı. o, bu konuları zaman, ölüm, korku, hiçlik, kaygı gibi kavramlar çerçevesinde ele alıyor. en temel kavramı dasein olup buna, "kendini anlayabildiği kadarıyla insan, burada bulunan insan" anlamı veriyor. bu kitapta heidegger, 2000 yıllık kökeni olan batı felsefesini temelinden eleştiriyor ve onu metafizik olmakla, 2000 yıldır metafizik bir yöntemi kullanmakla suçluyordu. beklendiği gibi oldu ve kitap büyük yankı yaptı. heidegger ayrıca, teknik, sanat, şiir, tarih ve tarihsellik konuları üzerine de kafa yoruyor.
1927 yılında varlık ve zaman yayımlandıktan birkaç yıl sonra heideggerin düşüncelerinde dönüş (kehre) adı verilen bir değişme görüldü. heidegger, 1933 yılında siyasal olayların rüzgarına kapılarak nazi partisine girdi ve aynı yılın nisan ayında freiburg üniversitesine rektör oldu.*
heideggerin bu düşünsel dönüşümü ışığında nazi partisine girişi daha sonra büyük tartışmalara yol açacak, yanlış yaptığını itiraf etmesine ve benimsemiş olduğu faşist eğilimi terkettiğini açıklamasına rağmen ölene kadar bunun etkisini hissedecektir.
heidegger, 10 ay süren rektörlük görevinden nazi aleyhtarı iki dekanın görevden alınmasını ve üniversitedeki yahudi aleyhtarı kampanyayı protesto ederek istifa etti. bunun ardından ders vermesi ve kitaplarının okunması bir süre yasaklandı. 1936 yılından itibaren nietzsche üzerine dersler vermeye başladı. 1945te de bu sefer, daha önce nazilere yakınlık gösterdiği için fransız işgal kuvvetlerince üniversiteden uzaklaştırıldı. 1950 yılında görevine geri dönebildi.
heidegger, betimleyici psikoloji görüşleriyle tanınan franz brentanonun etkisiyle tüm yaşamı boyunca "olmak" (to be, sein, etre) fiilinin çeşitli kullanım biçimlerinin ardında temel bir anlamın yatma olasılığı üzerinde durdu. düşünce ve ilgilerinin oluşumunda eski yunan düşünürlerinden parmenides ve aristotelesin; gnostiklerin; modern varoluşçuluğun kurucularından danimarkalı filozof kierkegaardın; insan ve tarih bilimleri üzerinde yeni bir çığır açan ve açıklamaya değil "anlama"ya dayalı antropoloji yöntemini öneren wilhelm diltheyin ve tabii edmund husserlin olumlu ya da olumsuz etkileri görülmüştür. ancak o, bunların hepsinden farklılaşan bir düşünce geliştirmiştir. varlık ve zaman yayımlanınca varoluşçuluk (existentialism) akım içinde değerlendirildi ise de tam anlamıyla bir varoluşçu düşünür değildir. kendisi "varlık felsefesi" içerisinde ele alınmalıdır. heidegger, 26 mayıs 1976 tarihinde yine messkirch kasabasında öldü.
*onu nazilere yaklaştıran ve kehre olarak anılmasına yol açan değişiklikleri şöyle özetlenebilir:
- önceden reddettiği "halk tini" kavramını benimsiyor ve hegel ile aynı çizgiye geliyordu bu hususta. artık hakikat, bir halkın hakikatidir.
-büyük yaratıcılar, devlet önderleri yarı-tanrısal varlıklardır (hölderlindeki yarı-tanrı anlayışından mülhem (ilham edilmiş, esinlenmiş) ).
-önderler, büyük yaratıcılar, varolanın kendi varlığı içinde nereye yönlendiğini ve yönleneceğini bilirler, onlar varlığın hakikatini eylemleştirirler, olaylaştırırlar.
-düşünme, şiir ve sanat etkinliği kendilerini yaratıcı önderlere ve devlete adamalıdır.
- daseinımız, anlama yetisinin kendi düzleminde ele alamayacağı şeyleri de bilir. bu nedenle daseinın salt düşünsel ve şiirsel oluşu değil ancak eylemsel oluşu söz konusudur (pöggeler, 1994:64-70).
kaynak . kimkimdir
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?