kopuklu türk kahvesi

goetica
milletce tadının güzelliğinden çok kahvenin köpüğüne önem vermemiz sebebiyle buyuk bir yer te$kil eder kahve köpüğü,zira köpüksüz kahve bula$ık suyuna benzemekte ve hic ho$ bir görüntü sergilememektedir.peki nedir köpüklü kahve pi$irmenin püf noktası?i$te buyrun;
2 çay ka$ığı kahve 1 çay ka$ığı $eker ve kahve fincanı ölçüsünde su cezveye konur.buraya kadar bildiğimiz kahve yapımıdır evet lakin dikkat edilmesi gereken nokta kahveye konulan suyun buz gibi soğuk su olmasıdır zira ılık veya sıcak su konulduğu takdirde kahve ya az köpüklü olur ya da köpüksüz olur ki bu da pek ho$ değildir.soğuk suyla hazırladığımız kahveyi kısık ate$te pi$iririz ki kısık ate$ de önemli bir ayrıntıdır.kahve pi$tiğinde ocaktan alıp lök diye fincana doldurur muyuz?hayır..
cezvenin içerisindeki köpükleri tatlı ka$ığı veya çay ka$ığı ile alıp teker teker fincanlara bölü$türüp üzerine kahveyi dökeriz..ve böylece kahvemiz hazırdır..
afiyet olsun..
bokk
bir tür bağımlılık nesnesi olan içecek. sigara ve muhabbetle iyi giden, kız isteme ritüellerinin assolisti, her genç kızın maharet testinde yapması istenen ilk şey. ayrıca yunanlılarda da vardır aynısından ama onlar greek coffee derler. aslında bir farkı yoktur ikisinin.
okidoki
1 bardak su ile servis yapılan ve bu su ile ağzımızın diğer tatlardan arınması sağlanan hemen sonrasında afiyetle içildikten sonra yapan kişiyi onurlandırmak için ellerine sağlık denilen içildikten sonra kapatılan ve sonrasında bir kurul oluşturulup kahvenin ters dönerken bıraktığı şekillere bakarak insanların geleceği hakkında uydurmasyon bilgiler verilen her cümleden sonra topluca aaaaa sesi çıkarılmasını sağlayan türk mucizesi
instrument
eskiden türk kahvesi bakır cezvede ve közün üzerinde yapılırmış. öyle daha güzel ve köpüklü olurmuş.

şimdi 5 dakikalık sohbetler arasında közün üzerinde uğraşılmayacağı için ocağın en küçük gözünde ve en kısık ateşinde pişirilmelidir. evet böyle bir ayrıntı da var. türk kahvesi yapılmaz, pişirilir. sanatır kahve pişirmek. en güzel kahve en yavaş ve ağır şekilde pişendir. yoksa koyarız en büyük ocağa 1 dakika bile sürmez pişmesi, ama o tat o aroma gelir mi? hayır. dolayısıyla kahve yavaş pişirilmelidir. kahvenin üzerinde oluşan köpüğü tek tek fincanlara koymanın yanı sıra fincanlar içim bir ayrıntı daha var. her bir fincanın dibine su koyulur ve o su dökülür. dökünce zaten dibinde bir kaç damla su kalacağı için bu köpüğün hemen sönmemesine yardımcı olur. bir diğer ayrıntı kahve pişene kadar karıştırılmamalıdır. bir kere başında karıştırdın yeter. çorba pişirmiyosunuz. kahve bu. dedim ya kahve en yavaş ve sakin pişirilirse aroması gelir. kaynayana kadar ve köpükleri alma süresi gelene kadar sokmayın kaşığı cezveye.

bir de son zamanlarda içi teflon olan cezveler çıktı, ürtenin a.q onları kullanmayın. kaşık sürte sürte çiziliyorlar. varsa bakır kullanın yoksa normal cezve kullanın.

kahve getirildiğinde yanında gelen su kahveden sonra içmek için değildir. o suyun bir önemi var, asil bir görevi var. su deyip geçmeyin. kahveden önce o suyu içiyorsunuz, öküz gibi kafaya dikip bitirmiyosunuz, gayet sakin ve nazik için. bir kaç yudum için. ki ağzınızda daha önceden yediğiniz ya da içtiğiniz bir şey varsa onu tatını temizlesin ve kahvenin aromasını en temiz şekilde hissetmenizi sağlasın.

ha ben köpüğü koymayı beceremiyorum, koyuyorum ama doldururken o köpük kayboluyor diyorsanız, anlatayım

kahve sürahiden bardağa su doldurur gibi doldurulmaz. gerekirse damla damla akıtılmalıdır fincana. böyle fincana dayanır ve kenarından yavaş yavaş süzdürülür.

ha onu da beceremiyorum ama köpüklü istiyorum diyorsan, cezveyle iç o zaman derim sana. ama fazla heveslenme o köpük de kalıcı değil. altını söndürür söndürmez o da kayboluyor, ağzın yanar. ya da git bi kafeye direk fincanda pişirilen kahve iste kendine.

instrument mutfağı ndan bu günlük bu kadar.
afiyet olsun.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol