kopuklu türk kahvesi

instrument
eskiden türk kahvesi bakır cezvede ve közün üzerinde yapılırmış. öyle daha güzel ve köpüklü olurmuş.

şimdi 5 dakikalık sohbetler arasında közün üzerinde uğraşılmayacağı için ocağın en küçük gözünde ve en kısık ateşinde pişirilmelidir. evet böyle bir ayrıntı da var. türk kahvesi yapılmaz, pişirilir. sanatır kahve pişirmek. en güzel kahve en yavaş ve ağır şekilde pişendir. yoksa koyarız en büyük ocağa 1 dakika bile sürmez pişmesi, ama o tat o aroma gelir mi? hayır. dolayısıyla kahve yavaş pişirilmelidir. kahvenin üzerinde oluşan köpüğü tek tek fincanlara koymanın yanı sıra fincanlar içim bir ayrıntı daha var. her bir fincanın dibine su koyulur ve o su dökülür. dökünce zaten dibinde bir kaç damla su kalacağı için bu köpüğün hemen sönmemesine yardımcı olur. bir diğer ayrıntı kahve pişene kadar karıştırılmamalıdır. bir kere başında karıştırdın yeter. çorba pişirmiyosunuz. kahve bu. dedim ya kahve en yavaş ve sakin pişirilirse aroması gelir. kaynayana kadar ve köpükleri alma süresi gelene kadar sokmayın kaşığı cezveye.

bir de son zamanlarda içi teflon olan cezveler çıktı, ürtenin a.q onları kullanmayın. kaşık sürte sürte çiziliyorlar. varsa bakır kullanın yoksa normal cezve kullanın.

kahve getirildiğinde yanında gelen su kahveden sonra içmek için değildir. o suyun bir önemi var, asil bir görevi var. su deyip geçmeyin. kahveden önce o suyu içiyorsunuz, öküz gibi kafaya dikip bitirmiyosunuz, gayet sakin ve nazik için. bir kaç yudum için. ki ağzınızda daha önceden yediğiniz ya da içtiğiniz bir şey varsa onu tatını temizlesin ve kahvenin aromasını en temiz şekilde hissetmenizi sağlasın.

ha ben köpüğü koymayı beceremiyorum, koyuyorum ama doldururken o köpük kayboluyor diyorsanız, anlatayım

kahve sürahiden bardağa su doldurur gibi doldurulmaz. gerekirse damla damla akıtılmalıdır fincana. böyle fincana dayanır ve kenarından yavaş yavaş süzdürülür.

ha onu da beceremiyorum ama köpüklü istiyorum diyorsan, cezveyle iç o zaman derim sana. ama fazla heveslenme o köpük de kalıcı değil. altını söndürür söndürmez o da kayboluyor, ağzın yanar. ya da git bi kafeye direk fincanda pişirilen kahve iste kendine.

instrument mutfağı ndan bu günlük bu kadar.
afiyet olsun.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol