komşu

bir sonbahar günü, hatta daha spesifik olarak ekim ayının herhangi bir pazar gününde hepsini toplasam bi odaya, hüzünlü gözlerimi üzerlerine diksem ve "topunuzun amına koyyım ben" desem. sonra da, "çünkü bunu siz hak ettiniz olm" diye eklesem. onlar da bana, "yok abi öyle bişey, niye hak edelim biz" deseler. ben bi sinirlensem, bi hiddetlensem "lan deyyus, yalan mı söylüyorum" diye çıkışsam. "ruh hastası mıyım" diye soran gözlerle baksam herbirine. sonra, "deli lan bu" diye kaçışsalar etrafımdan, rahatsız etmeseler bi daha. negzel olurdu hayat, dünya, vapurlar filan. evet.

en sevilesi, en güzeli, en lezizi en uzakta olanıdır.

4 gün üst üste evine gelebilen de bir şey. o zaman hiç çekilmez. "yine mi yav" diye diye yer bitirirsin kendini. ama gelir işte.
şarkılar...’ın acı notu: yaşanmıştır.

günümüzde çok işimizin olmadığı insanlardır. meraklı olanlarından çok hazzederiz, bir kaşık suda boğacak kadar. bana gelince çoğunlukla küçük görmek eğilimindeyim. komşunun benim için ciddi bi tanımı yok. tanımlayacak kadar bi değeri yok komşunun. komşuluk eskidendi. artık her şey dedikodu. ve kaygılanmasınlar, üzülmesinler yok efendim rahatsız olmasınlar, mutlu olsunlar diye girilen bir sürü maymunluk.

dört tanesini kesmeyi düşündüm yarım saat önce. daha dexter ın kaçırdığım bölümlerini dahi izlememiştim.

belli ki klişe olacak, lakin söylemeden edemeyeceğim; en iyi komşu, ölü komşudur.

(bkz: komşudan onluk istemek)

ust katta olmadigi surece "ev alma komsu al" insanidir.

(bkz: ust komsu)

(bkz: neighbor)

(bkz: komsu cocugu)

evinize sigara içmeye gelip hemen içip gidebilendir.

(bkz: sigarayı bırakıyormuş gibi yapmak)

ta arka sokakta yaşasa bile evinizde olan biteni bilmek ihtiyacı hisseden, arkanızdan konuşmazsa çatlama tehlikesi geçiren insanlara deniyor artık.

benim icin bircok komsu modeli var. ilki, sabah altida hic bitmeyen cigligina baslayan, evin icinde surekli kosturan bir cocuk ve bu cocukla kesinlikle ilgilenmeyen anne babadan olusan bir komsu modeli. ikincisi, gece on ikiye kadar sessiz sakin bekleyen onun pesinden topuklu ayakkabilari ile halisiz evinde defalarca ayni odalara girip cikan bir kadin komsu modeli. ucuncusu, patir patir patir gum fissss sesleriyle ozleslestirdigim, once topuklarini gumbur gumbur vuran, pesinden bir esyaya abanan ve onu surukleyerek ceken komsu modeli. ozellikle bu modele dair surekli hangi esyayi nereye dogru cektigini kavramam konusunda ciddi sorunlarim var. anlam veremiyorum cunku. bunlar yeni tasindigimiz apartmandan. bize evimizi birakip tasinmamiza neden olan eski apartmanimizdan ise su tarz komsu modeli ornekleri verilebilir: yer sofrasinda yemek yeyip sofrada ve sofra bezi uzerinde ne varsa tamamini 6. kattan camdan sirkeleyip bizim pencere onlerimize ya da dahasi evlerimizin icine girmesini saglayan komsular. sabahin korunde uyanip koridorda salonda yatak odasinda futbol oynayan ve ayni zamanda kendi macinin spikeriymiscesine bagira bagira yaptigi hareketleri anlatan cocuklu aile modeli var. dahasi, sabah karsi eve gelip tum gun uyuyan, geceleri yasayan tipler de mevcut. bunlar nasil oluyorsa bulasiklarini da gece yikiyorlar, kahkahalarla sarili sohbetlerini de gece yapiyorlar vs.

tum bu farkli gorunumdeki komsularin ortak noktasi ise hicbirinin gurultu yapiyor olduklarini kabul etmiyor olmasi, uyardiginiz zaman sizi itin gotune sokuyor olmalari ve her apartmanda kavga dovus yasamanizi saglamalaridir.

psikolojiniz ve yasam sagliginiz uzerindeki negatif etkilerine girmedim bile.

en sevdigim taraflari evlerinde vuku bulan her a$ure imalati akabinde kapinizi tiklatarak "iyi gunler kom$u, a$ure yapmi$tim, afiyet" olsun diyi$leridir. her senenin belli aylarinda sirf bu yuzden kilo aldigimi bilirim ben.

(bkz: komsu yayinlari)

balkondan aşağı sarkarak veya bardakla sizi dinlediği günün ertesinde duyduğu konu hakkında yorum yapan salak üyeleri de vardır bu grubun.

balkondan sizi dinlediğini saklama gereği bile hissetmez bir çoğu.

- sipsi annenler yarın mı geliyor sonraki gün mü?

gece gece alişan ın ah le yar yar şarkısını anıra anıra söyleyendir. yaptığı hakkatten ibneliktir.

ev alma komsu al sozu cidden ne de guzel soylenmis arkadas.

ev alirken komsulari arastirmak neredeyse farz. alkolik olmayacak, 7/24 birileri ile kavga etmeyecek, psikopat olmayacak, ne bileyim sessiz sakin kendi halinde olacak. o zaman o ev sana cennet olur ama diger turlu huzursuzluk basgosterdi mi cehenneme bilet cikar o evden.

Alayı o.ç hepsinden bıktım. Sitenin bahçesine her indiğimde giriş kattakilere iyi günler afiyet olsun gibi duruma göre hep selam veririm. Kedimi almak icin bahceye indim. Kadının birisi giriş katta sigara içiyor, dedim iyi akşamlar. Bana uzun uzun nutuk çekip laf altından kedi beslemene anlam veremiyorum dedi. Bacım ben sadece iyi akşamlar demiştim? Ve sen orada bile yaşamıyorsun? Misafirsin? Bir degil iki degil niye hepiniz bu kadar hadsizsiniz? Bıktım olm az güler yüz gösterdiğim ne kadar komşu varya kendinde kedim hakkında yorum yapma hakkı buluyor. İlla burnum havada kafamı çevirip geçip sidikli torunlariniz bas bas bağırırken hepsini fırçalamam mı lazım? O zaman hanginiz cesaret eder negatif negatif yorum yapar bilmiyorum.

Tanım: pis burunlarını her şeye sokma hakkı bulan kedi karşıtı bunak sürüsü. Kediler kovalasın sizi