adolf hitler gibi ressam olan devlet seysi..
kenan evren
manisalı ve manisa lisesi mezunu olan eski komutan.
ismini sol framade her gördüğüm güzel bir yazarımızın "evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren eski cumhurbaşkanı" şeklinde bir haber linki vermesini arzu ettiğim, ve lakin hiçbir zaman bu dileiğimin gerçekleşmesine izin vermemiş olan dünün diktatörü, bugünün ressamı, yarının ölü adamı.
genc nesilin son bes yil icinde daha cok bir magazin figuru olarak gordugu eski cumhurbaskani.
hayatını nasıl gönül rahatlığı içinde sürdürdüğünü adını her duyduğumda merak ettiğim diktatör.
90 küsur yaşında... yaşamak değil bence onun yaptığı. o canı vermekten deli gibi korkuyor. kolay değil. erdal onu bekler gelsin diye...
türkiye cumhuriyetinin 7. cumhurbaskanı, genelkurmayın 17. baskanı, 12 eylul darbesinin lideri olan zat
(bkz: idamları imzalarken ellerim hiç titremedi)
(bkz: asmayalım da besleyelim mi)
(bkz: yapılması gereken ne varsa hepsini askıya aldık)
gibi sözleriyle aklımda yer edinmiştir, nasıl bir zat bu çıkaramıyorum bir türlü..
(bkz: idamları imzalarken ellerim hiç titremedi)
(bkz: asmayalım da besleyelim mi)
(bkz: yapılması gereken ne varsa hepsini askıya aldık)
gibi sözleriyle aklımda yer edinmiştir, nasıl bir zat bu çıkaramıyorum bir türlü..
sağda solda dalga geçtiğimiz yunanistan ve güney amerika ülkeleri bile darbecileriyle hesaplaşıyor, ifadelerini alıyor, yargılıyor, hapse atıyor...bizde ki sistem ise yargılayamıyor, sonra adamlarda para basıyor.
zaman zaman televizyona çıkan, bu anlarda yaptığı konuşmalarda bahsettiği doğa, kuşlar/böcekler, resim, deniz, marmaris, bodrum gibi konular türkiye ile en ufak bir ilgisi olmayan herhangi bir bireye izletildiği vakit sanır ki bu adam dünyanın en hümanist, en sevgi dolu bireyi. öylesi tuhaf bir insan.
ismini duyduğumda bana yalnızca 12 eylül 1980 darbesini hatırlatan,malesef türkiye tarihinde ismi anılmak zorunda kalacak olan, tc 7.cumhurbaşkanı.
şimdi bize ağıt yakmak mı düşer ölmedin diye, öldüğünde zılgıt çekmek mi, ölüsüne bir tas suyu dökeninde avradını türküsünü hep birlikte söylemek mi düşer sen toprak altına girerken...
yaparız alayını yapmaya da muktediriz de hangisi getirebilir yitirilenleri, hangisi geri getirir yitip giden devrimleri, biz o günlerden beri mutluluku tam yaşayamadık hangi sevinç yok edebilir yüreğimizin ortasına çizilen zeytin çiziğini... gülten akın şiir lerini hangi sevinç anlamsız kılar, büyü şiirini mesela hangi sevinç gülünç kılacak. büyüyüpte 17 ne geldiğinde baban sana idamlar alacak! silah gibi, sancı gibi beynimde zonkluyor. senin ölümün mü ağrı kesici olacak bana!
ahh özenç olaydı... adana da sokağa çıkmaya korkarmıydı gençler gece yarısından sonra... ahh ensar olaydı artvin de güpegündüz bıçaklanabilir miydi devrimciler.. kim ikna edebilirdi elinde bıçakla dolaşanları devrimcilerin kanına girmeye, yaşayaydı onlar. şimdi yoklar, sağ verdik sana kimilerinin ölüsünü geri verdin, kiminin imanını aldın düşürdün adamları işkencelerde öyle verdin, kiminin cesedini bile vermedin! veysel güney duyuyor musun bizi kim bilir hangi kuytu da yatmaktasın şimdi! yol kenarındadır belki de mezarın.. yıldız yumruk yoktur olmayan mezar taşında ama belki denk gelmiştir de mezarın yol kenarına gömmüşlerdir seni cellatların!
diyeceğim odur ki artık ölsende sonsuza dek yaşasanda önemsizsin, hep önemsizdin, başka ağaçların altında büyümeye çalışan zavallı bir ağaç oldun, ne sen büyüdün ne bu topraklar o ihanetini unutur.!
tarih kitaplarında marifetlerinin işte 12 eylül, işte faşizm! diye yazıldığı günleri görmeden gitme başka bir şey istemem! o gün orada özençte olacak. söz verdi idamından önce yazdığı şiirinde :
mevsim ilkbahar sıcak bir yaz olsa da
gece gündüz farketmez ben her zaman hazırım
adımın yazıldığı taş bile yıkılsa da
kalmamışta olsa şu dünya da mezarım
hatırlayıp tek canlı gelmese de baş ucuma
o müjdeyi ben doğadan alacağım
nasırlı ellerce yaratılan o görkemli bayram a
hiç kimse farketmeden bende katılacağım!
o gün özenç orada olacak... utanmam diyorsan buyur sen de gel...
yaparız alayını yapmaya da muktediriz de hangisi getirebilir yitirilenleri, hangisi geri getirir yitip giden devrimleri, biz o günlerden beri mutluluku tam yaşayamadık hangi sevinç yok edebilir yüreğimizin ortasına çizilen zeytin çiziğini... gülten akın şiir lerini hangi sevinç anlamsız kılar, büyü şiirini mesela hangi sevinç gülünç kılacak. büyüyüpte 17 ne geldiğinde baban sana idamlar alacak! silah gibi, sancı gibi beynimde zonkluyor. senin ölümün mü ağrı kesici olacak bana!
ahh özenç olaydı... adana da sokağa çıkmaya korkarmıydı gençler gece yarısından sonra... ahh ensar olaydı artvin de güpegündüz bıçaklanabilir miydi devrimciler.. kim ikna edebilirdi elinde bıçakla dolaşanları devrimcilerin kanına girmeye, yaşayaydı onlar. şimdi yoklar, sağ verdik sana kimilerinin ölüsünü geri verdin, kiminin imanını aldın düşürdün adamları işkencelerde öyle verdin, kiminin cesedini bile vermedin! veysel güney duyuyor musun bizi kim bilir hangi kuytu da yatmaktasın şimdi! yol kenarındadır belki de mezarın.. yıldız yumruk yoktur olmayan mezar taşında ama belki denk gelmiştir de mezarın yol kenarına gömmüşlerdir seni cellatların!
diyeceğim odur ki artık ölsende sonsuza dek yaşasanda önemsizsin, hep önemsizdin, başka ağaçların altında büyümeye çalışan zavallı bir ağaç oldun, ne sen büyüdün ne bu topraklar o ihanetini unutur.!
tarih kitaplarında marifetlerinin işte 12 eylül, işte faşizm! diye yazıldığı günleri görmeden gitme başka bir şey istemem! o gün orada özençte olacak. söz verdi idamından önce yazdığı şiirinde :
mevsim ilkbahar sıcak bir yaz olsa da
gece gündüz farketmez ben her zaman hazırım
adımın yazıldığı taş bile yıkılsa da
kalmamışta olsa şu dünya da mezarım
hatırlayıp tek canlı gelmese de baş ucuma
o müjdeyi ben doğadan alacağım
nasırlı ellerce yaratılan o görkemli bayram a
hiç kimse farketmeden bende katılacağım!
o gün özenç orada olacak... utanmam diyorsan buyur sen de gel...
hande ataizinin poposunu,modelliğine ihtiyaç duymadan resmeden şahıstır.kırkından sonra azanı (bkz: teneşir paklar)
an itibariyle sözlükteki tüm bilgiçlerin nicki oluvermiş kendisi. darbe mi oldu yine... aman aman!
aman tanrım neler oluyor dedirten durum şu an sanırım.
cerndeki deneyle ilgisi var mı acaba?
(bkz: her şeyin o deneye bağlanması)
cerndeki deneyle ilgisi var mı acaba?
(bkz: her şeyin o deneye bağlanması)
girdiğim entrylerin altında onun adı... herkesin entrysinin altında onun adı... kabus mu bu? mübarek ramazan gecesi intihara meylettirir adamı.
üç ihlas, bir fatiha mı okusak; sarımsak mı sürsek monitöre, kasaya... yok mudur bu beladan bir kurtuluş?
üç ihlas, bir fatiha mı okusak; sarımsak mı sürsek monitöre, kasaya... yok mudur bu beladan bir kurtuluş?
herkesın adı bır anda kenan evren olunca darbe yapti sandim.bismillah..
$u siralar kanina girdigi insanlarin derilerinden yaptigi yataginda huzur icerisinde uyudugunu du$undugum, olumun soluk yuzu. her mezarlik onunden gecerken du$unurum "acaba bu adamin buralarda yatacak yeri var midir?" diye ama henuz bir cevap bulamadim.
yoktur herhalde. topragin da kabul etmeyecegi organizmalar var zira.
yoktur herhalde. topragin da kabul etmeyecegi organizmalar var zira.
netekem kenan meşhur sözüdür asmayıpta beslesemiydik
ne vakit ki ismini sol framede görürüm, işte o an "lan galiba..." diye düşünürüm. garip bi sevinç kaplar içimi. sonra bakarım ki yine olmamış.
su siralar emeklilik gunlerini marmarisde degerlendiren tonton bir ihtiyar ressam, ha birde emekli askermis galiba
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?