Klasik yunan'da güzellik, nesnenin bir özelliğiylken, modern düşünceyle beraber bu durum nesneden çıkıp, öznel duruma gelmiştir.
Yani bir sanat yapıtına güzel diyebilmem için bende özel bir hoşlantı oluşturması yeterlidir. Klasik dönemdeki gibi illaki doğru oran ve uyum içerisinde yapılması gerekmiyor. Aslında modern düşüncedeki karşılığı çok kolay,
"bana güzel gelmeli" şeklindedir.
Modern dönemde Artık insanın kendi aklı ve düşüncelerinin öne çıkması, güzellik anlayışını da kökten değiştirmiştir.
güzellik
Kişiye göre değişir.
Günümüzde birine sorduğunuzda, muhtemelen "bana göre güzel" veya "bana göre çirkin" gibi cevap alırsınız.
Ancak olay antik yunan'da böyle değildi. Güzellik, ölçülebilir ve belli kurallara uygun olandı. Yani bazı gereksinimleri karşılamadığınızda, çok iyi biri de olsanız toplumun gözünde güzel değilsiniz.
Tekrar antik yunan'a geri dönersek, bildiğimiz üzere dönemin düşünce anlayışı; dünyanın evrenin merkezinde olmasına dayanıyordu. Evren ve dünya bir bütün ve biz bu düzene uygun yaşamalıyız düşüncesi vardı. Evren=tanrı.
Dolayısıyla tanrının kurduğu düzen, mükemmel olmalıdır. Belli kurallara ve düzene göre hareket etmelidir de diyebiliriz.
İşte antik yunan'daki estetik algısı da buna dayanır. Yüzünüz, elleriniz, bacaklarınız belli bir oran içinde olmalıdır. Eğer parmağınızın bir tanesi bile olması gereken kısa veya uzunsa; geçmiş olsun. Siz bu mükemmel düzene uyum sağlayamadınız ve insanların gözünde çirkin diyebileceğimiz sıfatı aldınız.
Antik yunan böyle de keskin bir çizgiyle güzelliğin nasıl olması gerektiğini belirlemiş. Tabiki günümüzde bunların eseri kalmadı ama çirkin, her zaman çirkin. Kendimizi kandırmayalım. Misal ben.
Ancak olay antik yunan'da böyle değildi. Güzellik, ölçülebilir ve belli kurallara uygun olandı. Yani bazı gereksinimleri karşılamadığınızda, çok iyi biri de olsanız toplumun gözünde güzel değilsiniz.
Tekrar antik yunan'a geri dönersek, bildiğimiz üzere dönemin düşünce anlayışı; dünyanın evrenin merkezinde olmasına dayanıyordu. Evren ve dünya bir bütün ve biz bu düzene uygun yaşamalıyız düşüncesi vardı. Evren=tanrı.
Dolayısıyla tanrının kurduğu düzen, mükemmel olmalıdır. Belli kurallara ve düzene göre hareket etmelidir de diyebiliriz.
İşte antik yunan'daki estetik algısı da buna dayanır. Yüzünüz, elleriniz, bacaklarınız belli bir oran içinde olmalıdır. Eğer parmağınızın bir tanesi bile olması gereken kısa veya uzunsa; geçmiş olsun. Siz bu mükemmel düzene uyum sağlayamadınız ve insanların gözünde çirkin diyebileceğimiz sıfatı aldınız.
Antik yunan böyle de keskin bir çizgiyle güzelliğin nasıl olması gerektiğini belirlemiş. Tabiki günümüzde bunların eseri kalmadı ama çirkin, her zaman çirkin. Kendimizi kandırmayalım. Misal ben.
sebahat.
en katkısız yararlılığın otomatik sonucudur.
güzel ve dahiyi bir kez izledikten sonra artık hiç önemi olmadığına kesin inandığım kavram.
insanların davranışları, hareketleri, düşünceleri doğrultusunda değişendir. güzel biri, yaptıklarıyla gözünüzde güzelliğini kaybederek çok çirkin birine dönüşebilir. aynı şekilde güzel biri yine yaptıklarıyla, fikir ve tutumlarıyla dünyanın en güzeli de olabilir bir anda.
isveçli bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre insanlardaki güzellik anlayışı yüzdeki simetriyle doğru orantılıymış.
(bkz: guzellik gecici)
guzellik denilen sey karsıdakinin gordugudur. ne fazlası ne azı. o kadar likit o kadar sana, karsıdakine, ozgudurki, yoktan bir adım otesidir sadece, her topalın bir koru var ise, herkesin vardır kendisine ozgu bir guzelligi. zaten guzellik denilen seyin antrapolojik okuması yapılırsada bu bole cıkar. soz gelimi orta cagda senyorlerin hakimiyetindeki guzellik anlayısı ile simdiki aynı mıdır?
orta cagın en guzelllerinden mona lisa bıngıl bıngıl degil miydi?
simdiki guzellik serflerin estetik anlayısından baska bir sey degil. zamanın koleleri simdinin kapital sahipleri ise. zamnında zayıf olan koleler, neden cagımızda toplu bireyleri cirkin bulur hic dusunmedik mi demezler mi?
yada guzellik kapitalizmin cirkinligidir desek az mı demis oluruz? o kadar bakım urunleri o kadar zayıflama urunleri, spor salonlarına verilen aylık ucretler degilmidir guzellik anlayısımızın sınırları. yada goguslere takılan slikonlar degil midir?
daha ne anlatır birey bireye, guzellik gorudugun kadardır fazla dusunmemek gerekir. guzellik dedigin minubus arkası yazı olmus biz hala dusunuyoruz...
orta cagın en guzelllerinden mona lisa bıngıl bıngıl degil miydi?
simdiki guzellik serflerin estetik anlayısından baska bir sey degil. zamanın koleleri simdinin kapital sahipleri ise. zamnında zayıf olan koleler, neden cagımızda toplu bireyleri cirkin bulur hic dusunmedik mi demezler mi?
yada guzellik kapitalizmin cirkinligidir desek az mı demis oluruz? o kadar bakım urunleri o kadar zayıflama urunleri, spor salonlarına verilen aylık ucretler degilmidir guzellik anlayısımızın sınırları. yada goguslere takılan slikonlar degil midir?
daha ne anlatır birey bireye, guzellik gorudugun kadardır fazla dusunmemek gerekir. guzellik dedigin minubus arkası yazı olmus biz hala dusunuyoruz...
(bkz: onemli olan rus guzelligidir)
insanın sadece annesinden doğması sonucu sahip olduğu seydir. bir yerden sonra anlamsızdır. (bkz: içi çürük elma)
gelip gecici olandır...
dünyayı kurtaracak olandır.
"dünyayı güzellik kurtaracak
bir insanı sevmekle başlayacak her şey..."
(bkz: ada)
"dünyayı güzellik kurtaracak
bir insanı sevmekle başlayacak her şey..."
(bkz: ada)
bicim ile gelen hissiyattır,kişiden kişiye degistigi gercektir ama kavramsal olarak degisir.guzel tanımlaması,sifatı veya niteligi bireyin,kişisel yargısından haric bir nitelik icin var olan bicimi ile sabittir.guzellik duygusal ve nesnel olarak ikiye ayrılır.soyleki;katana kılıc olarak nesnel,islevsel yonden bir tasarımcı,asker icin olaganustu guzeldir ama olaya duygusal acıdan bakan biri icin oldurmeye yarayan bir seyin neresi guzel olabilir ki seklin de degerlendirilip cirkin,kotu(dikkat edilir ise goreceli olan nitelikler bunlardır) olarak yargılanır.ama bicim olarak bir sanatcının gozunde olaganustu guzeldir(bicim dengesi,yalın bicimi).burda verilen ornekte,sanatcı icin bicimi ,tasarımcı icin olan guzelligi amacı icin aldıgı yapıdır.duygusal olarak yargılayan icin ise yaptıgı isten dolayı nitelik kazanır. sırası ile degeri su sekilde dir;
(bkz: nitelik)
(bkz: bicim)
(bkz: amac).guzellik tarih boyunca deger verilen,istenilen bir nitelik oldugu gibi.kazandıgı bicimler her zaman kavramsal olmus ve genel(toplumsal)deger yargılarına gore belirlenmıstır.bu kultur,inanıs v.b.yargılar ile degisiklik gosterir.
(bkz: nitelik)
(bkz: bicim)
(bkz: amac).guzellik tarih boyunca deger verilen,istenilen bir nitelik oldugu gibi.kazandıgı bicimler her zaman kavramsal olmus ve genel(toplumsal)deger yargılarına gore belirlenmıstır.bu kultur,inanıs v.b.yargılar ile degisiklik gosterir.
sevgi güzellik ister
güzellik emek ister
güzellik tende değil
yürekte ateş ister
güzellik emek ister
güzellik tende değil
yürekte ateş ister
(bkz: estetik )
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?