franz kafka

2 /
swetelina
felice’yle iki kez nişanlanmış ama bir türlü evlenememiş,bu ilişkiden geriye 500’ün üzerinde mektup bırakmış,öykü ve romanlarının ötesinde,duygularının yanısıra yaşama bakış açısını da yansıttığı bu mektuplarla da tanınan yahudi kişi..
zenana
bakir ölmüştür.

edit:40 yaşında ölmüş bi adamın bakir ölmesinin şahsıma garip gelmesi sonucu girilmiş bi entrydir.magazin gibi abidik gubidik bi yere çekmek son derece saçmadır diye belirtmek istedim.
ilseyim
yazılarında gri bir ortam söz konusudur. griyle özdeşleşmiştir. galiba bu yüzden cem yayınevi’nden çıkan kitaplarının kapakları hep gridir.
zifir
dönüşüm romanıyla kendine hayran bırakmış, fellik fellik yeni kitaplarını aradığım aşmış yazar.
elchi
prag’taki müzesinin önünde, çek cumhuriyeti şeklinde bir havuz ve o havuza işeyen karşılıklı iki heykel vardır. heykeller delikanlı olacak ki, mallar meydandadır.

http://img502.imageshack.us/img502/9245/resim293jq5.jpg
http://img512.imageshack.us/img512/4163/resim674eg9.jpg

mad
cennet’te yaşamak üzere yaratılmıştık ve cennet bize hizmet etmek için düzenlenmişti.sonra yazgımız değiştirildi; cennet’in yazgısında bir değişiklik oldu mu, buhiçbir yerde belirtilmiyor.


eğer sadece cennet’te yok edilebilir olduğunu düşünülen şeyler yok edilebilir idiyse, o zaman bu kesin değildir; yok eğer edilemiyorsa, o zaman biz yanlış bir inançla yaşıyoruz demektir.

gibisinden aforizmalara sahip yazar.
max
çok farklı bir anlatıma sahip olan aşmış yazardır. obsesif derecede aşağılık kompleksine sahiptir. kendisini son derece önemsiz bulmaktadır. en önemli eseri dönüşüm dür. öldükten sonra yazmış olduğu bütün notların yakılmasını istemiştir ama en yakın arkadaşı ona ihanet ederek kafka nın notlarını bastırmıştır ki böylece kafka yı okuyabilmiştir insanlar...
mmlkpaptta
... ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terkedilmişlik içerisindeyiz. önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben seninkileri ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin...
angelus
yaşadığı dönemde pek tanınmayan birisiydi, max brod a öldükten sonra tüm yazdıklarını imha etmesini istediği zaman arkadaşı bu vasiyetini yerine getirseydi öyle de kalacaktı. şanslıymışız ki arkadaşı böyle bir şeyi gerçekleştirmemiştir.
sipsi
’iradenin özgürlüğü şudur: çölü istediğinde özgürdür. çölü geçmek için izleyeceği yolu, kendi yürüyüş biçimini kendi seçebileceği için özgürdür, ama aynı zamanda çölden geçmek zorunda olduğu için özgür değildir, seçilecek her yol labirentsi bir biçimde çölün her bir parçasına uğramadan geçmeyeceği için özgür değildir.’ sözlerinin sahibidir.
anemon
.....öf dedi fare. dünya da günden güne daralıyor. ilkin bir genişti ki, korktum, koştum ileri, uzakta sağlı sollu duvarları görür görmez dünyalar benim oldu. ama bu uzun duvarlar da bir çabuk birbirlerine doğru ilerliyor ki, en son odadayım iste; orada, köşede de kapan duruyor, gide gide kısılacağım kapana.
kedi: sen de öyleyse yönünü degiştir, dedi ve fareyi kedi yedi.
anemon
tedirgin düşlerin, bitmeyen davaların, taşrada düğün hazırlığı yapanların yazarıdır. yahudi’dir, veremdir, çekingendir. bize otorite karşısında insanın yapayalnızlığını anlatsa bile yeterdi. ama fazlasını yaptı insanlık durumunu hep yüzümüze çarptı. "dava", "şato", "dönüşüm" hangisinden başlarsanız başlayın. emin olun kafka, sizi mutlaka o "karanlık" dünyaya sokacaktır. (alıntıdır)
yaslibirkisarehindussedegunler
"dünyam yıkılıyor, yeniden kuruluyor. yıkılmasından şikayetim yok, zaten yıkılıyordu; yeniden kurulmasından şikayetim var, güçsüzlüğümden şikayetim var, doğmuş olmaktan şikayetim var, güneşin ışığından şikayetim var!" sözlerinin sahibi.
yamacyolcu
"kıyamet günü’nü böyle adlandırmamızın nedeni ancak bizim zaman kavramımızdandır; aslında o bir tür sıkıyönetim mahkemesidir." f.k.
sipsi
ruhumu delip geçen.

’"milena, milena, milena.. adından başka şey yazamıyorum. yazmalıyım ama. bugün şaşkınım, yorgun ve sensizim milena. nasıl bitik olmayayım? hastayım diye altı ay dinlen, günlerini hoş geçir diyorlar bana. oysa bu süre içinde yalnız dört gün bağışlanıyor..’
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol