eskişehir

0 /
wunschpunch
ankara'nın sıkıcılığından ya da istanbul'un karmaşasından kurtulup hafta sonu bir nefes almak için çok uygun bir şehir. her gittiğimde keşke başkent burası olsaymış diye düşünürüm.
yumurtagibicocuk
suan adini hatirlayamadigim, terasinda leziz raki balik sohbetleri edebileceginiz bir mekana sahiptir.
servis gorevlileri rocker gorunumundelerdi o zaman.
burdan da cikarilabilir zannimca sorularak

kips
lavittoriasaranostra
daha bu hafta sonu ilk kez ziyaret etme fırsatı bulduğum güzel ilimiz. gezilecek yer açısından çok fazla yeri olmasa da barlar sokağı olsun odunpazarı evleri, bilim kültür parkı, balmumu müzesi gibi güzel turistik yerleri barındırıyor.
kanlikalem
esnafından pek de hazzedemediğim şehirdir. (adalar esnafı hariç) barlar sokağı her akşam tıklım tıklım dolar. öğrenciler yurt parasından artırıp burada aşırı sulandırılmış biranın tadına varırlar. ayrıca cumartesi günü otellerde tek bir yer bulamazsınız. ilginç bir şekilde bazı oteller cumartesi günleri bir anda fiyatları yüzde 40 artırırlar. tramvayının görsel bir estetik katmaktan başka pek bir işe yaramadığını da söyleyebilirim. zira tramvayın gelmesi ile birlikte trafik günün her saati felç olur hale gelmiş. bu şehirde araç kullanıcılarının psikolojisi ise apayrı bir sosyolojik olgudur. yayaya yol vermek diye bir kavramla hiç tanışmadıklarını düşünüyorum.
laughter
tuhaf bir şekilde en özel, en ayrı sevilen mekanları kapanan şehir. misal frigya çay bahçesi. herkesin bilemeyeceği gizli bir mabet gibiydi. buna rağmen hep kalabalıktı, hep iş yapardı. kapandı. bunun haricinde iyon; o daha da gizli bir mabet gibiydi. çok ama çok az kişi bilirdi ancak sahibi de zevk için açmıştı zaten orayı, dolup taşmasını istemiyordu. gizli ve özel kalmalıydı. kapandı. sonra sünger; barlar sokağı’na girildiğinde ayaklar insanı istemsiz oraya götürürdü, başka alternatif yokmuş gibi, yok gibi gelirdi. en ama en rahat orada içilirdi. kapandı. eskişehir iyisin hoşsun da, o kapanan mekanların seni güzel yapıyordu, yerine yenilerini bulamadıkça nasıl yapayım da seveyim seni...
laughter
bu şehir küçük şehirdir. öyle büyük şehirden geldin mi ’lönk’ diye alışamazsın buraya. hadi başlarda şirin gelir, sevimli gelir ama bir süre sonra da sana gelmeye başlarlar. ’lan şehir içinde olayım ama azıcık da evden uzaklaşayım be’ dersin. yapamazsın. dön dolaş her yer aynıdır. bak dönüp dolaştığın yerler kötüdür demiyorum ama aynıdır hep işte. bıkarsın bir yerden sonra.

arkadaşlarla iyidir eskişehir uzun vadede. gerçi arkadaşlar da bir yere kadar yeter. eskişehirde okuyan her insandan en az bir kez duymuşumdur ’yeter artık gidicem bu şehirden’ lafını. da işte kilit nokta burası. ben de defalarca, hatta belki yüzlerce kez söyledim bu lafı. millet ’eskişehir nasıl, çok güzel değil mi’ diye her sorduğunda ’güzel de size güzel işte, ben sıkıldım, sevmiyorum orayı’ dedim hep.

ama şimdi bir gariplik oldu. biraz memleket bursa’da kaldım, 1.5 ay istanbul’un tadına baktım. şimdi ’acaba beni paklasa paklasa eskişehir mi paklar’ diye düşünüyorum. dün gece oturdum ’okuldan sonra orda yaşamaya devam eder miyim acaba’ diye düşündüm, böyle bi düzen kursam falan. hayret bir şey ya. bir de kendimi biliyorum, ben nasıl düşündüm böyle bir şeyi. garip şehir işte sözlük. napıyo ediyo alıyo seni içine. ve biz eskişehir’e bir sebeple maruz kalmış insanlar da bırakamıyoruz sanki orayı. lanetlendik mi lan biz, seçilmiş insan mıyız yoksa. pismilla.
backtofuture
bu şehrin tek eksiği deniz dedim 4 yıl, tam ayrıldım suni de olsa bir deniz yaptılar. yürürken sokakta hep öğrenci göreceğiniz, halkı ise öğrenciyi yürüyen banknot olarak görüp nerden parasını kırpsam diye baktığı, şaşırtıcı şekilde gelişmiş, 4 güzel yıl geçirdiğim güzelim şehir...
crimson
öyle böyle bir soğuk yok bir kaç gündür. özellikle sabaha karşı 4-5 gibi -10 u falan bulduğu kanısındayım. götümüz donuyo lan.
lauthres
tam bir öğrenci şehridir deniz getireceğim sözünün bir nebze de olsa gerçekleştiği nadide bir şehirdir 222 park da fena yerdir hani. tavsiye edilesidir...
crimson
yazın tüm karizmasını kaybediyor. o porsuğun kenarını bomboş görmek var ya... nasıl koyuyor insana anlatamam.

dertliyim sözlük...
laughter
ucuz lan. yemek ucuz, kira ucuz, ne biliyim konser ucuz. for example, bursa’da 1 konsere gidebilecekken burda 4 konsere gidersin, hadi bilemedin 2-3. iyi yani, etraf falan hep öğrenci. yahu bir şehir düşünün ki, sebze-meyve pazarında menapoz teyzeden çok öğrenci dolaşıyo. hıhh, sanırım en doğru tanım bu oldu.
crimson
dakika başı geçen aşırı gürültülü savaş uçakları nedeniyle kulaklara eziyet eden şehir. bir gün cidden savaş çıksa kimse inanmayacak bunlar yüzünden maazallah.
(bkz: yalancı çoban)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol