java geliştirmek için kullanılan bir programdır. ama onlarca eklenti alabiliyor kendileri.
eclipse
filmi de cevrilen kitap. hatta bugun vizyona girmi$ sanirim;
http://sinema.mynet.com/detay/haber/alacakaranlik-efsanesi-tutulma-bugun-vizyona-girdi/34522
http://sinema.mynet.com/detay/haber/alacakaranlik-efsanesi-tutulma-bugun-vizyona-girdi/34522
serinin en hareketli ve okuyucuyu en sinirlendiren kitabı. bu bella mal mı? ya da bu iki adam da mal mı? soruları gündemden hiç düşmüyor.
-----------------------------spoiler----------------------------:
daha önce hiç beraber hareket eden vampir ve kurt adam gördünüz mü? bakınız aşk nelere kadir!
bella yüzüğü aldı. 4 te düğün dernek çoluk çocuk havaları esmeye basladı
-----------------------------spoiler----------------------------
kitabın sonunu jacopun anlatması da 5. kitap için bahsi geçen duruma bir giriş olabilir...
-----------------------------spoiler----------------------------:
daha önce hiç beraber hareket eden vampir ve kurt adam gördünüz mü? bakınız aşk nelere kadir!
bella yüzüğü aldı. 4 te düğün dernek çoluk çocuk havaları esmeye basladı
-----------------------------spoiler----------------------------
kitabın sonunu jacopun anlatması da 5. kitap için bahsi geçen duruma bir giriş olabilir...
az önce son sayfasını okuduğum, twilight serisinin 3.halkası olan, muhteşem bir kitap.
-----------------------------spoiler----------------------------:
genel olarak ekşın yüksekti. gerek volturiler, gerek yeni doğanlar, gerekse victoria gerçekten heyecanı arttırdı. eğer benim gibi bir team edward’çı iseniz, jacob black’ten kelimenin tam anlamı ile nefret edebilir, bella swan’a gıcık olabilirsiniz. edward’a da gıcık oldum o ayrı. sen nasıl bu kadar rahat olursun ya. her neyse ben fazla sinirliyim zaten şu an.
son bölümün jacob’ın gözünden yazılması farklı bir bakış açısı kazandırmış. hoş. tebrikler ve teşekkürler stephanie meyer.
-----------------------------spoiler----------------------------
bundan sonraki kitap için , (bkz: breaking dawn)
-----------------------------spoiler----------------------------:
genel olarak ekşın yüksekti. gerek volturiler, gerek yeni doğanlar, gerekse victoria gerçekten heyecanı arttırdı. eğer benim gibi bir team edward’çı iseniz, jacob black’ten kelimenin tam anlamı ile nefret edebilir, bella swan’a gıcık olabilirsiniz. edward’a da gıcık oldum o ayrı. sen nasıl bu kadar rahat olursun ya. her neyse ben fazla sinirliyim zaten şu an.
son bölümün jacob’ın gözünden yazılması farklı bir bakış açısı kazandırmış. hoş. tebrikler ve teşekkürler stephanie meyer.
-----------------------------spoiler----------------------------
bundan sonraki kitap için , (bkz: breaking dawn)
stephanie meyer’in twilight serisi kapsamında yazdığı 3. kitap. 2007’de amerikada ve avrupada satı$a sunulmu$tur. türkçesi tutulma adıyla yakında kitapçılarda yerini alacaktır.
"alacakaranlık serisi’nin beklenen üçüncü kitabı: tutulma...16 ocak’ta vizyona girecek olan filminin afisiyle birlikte, sinemadan önce raflarda! epsilon yayınevi okurlarının heves ve ısrarla neredeyse her gün arayarak “ne zaman çıkacak?” diye sorduğu tutulma çıktı!tüm dünyada satış rekorları kıran alacakaranlık serisi’nin yüksek hasılatlı filmi vizyona girmeden beklenen üçüncü kitap tutulma, hem de filmin afişiyle birlikte kitabevlerinde…binlerce alacakaranlık hayranını beklediğine değecek kadar sevindirecek olan kitabın satışa sunulduğu ilk gün kapışılması mümkün!çünkü edward’la bella için aşkın anlamı tutulma’da daha derin…"
"alacakaranlık serisi’nin beklenen üçüncü kitabı: tutulma...16 ocak’ta vizyona girecek olan filminin afisiyle birlikte, sinemadan önce raflarda! epsilon yayınevi okurlarının heves ve ısrarla neredeyse her gün arayarak “ne zaman çıkacak?” diye sorduğu tutulma çıktı!tüm dünyada satış rekorları kıran alacakaranlık serisi’nin yüksek hasılatlı filmi vizyona girmeden beklenen üçüncü kitap tutulma, hem de filmin afişiyle birlikte kitabevlerinde…binlerce alacakaranlık hayranını beklediğine değecek kadar sevindirecek olan kitabın satışa sunulduğu ilk gün kapışılması mümkün!çünkü edward’la bella için aşkın anlamı tutulma’da daha derin…"
espnin les paul tarzı kasaya sahip gitarlarına verdiği isim.
elendin 1995 tarihli lecons de tenebres albümünden...
"we are only pain,
our fighting was vain."
say the evil.
drowning in the sea of lamentations,
sinking in the abyss of desolation...
orb within orb,
the moon marry the sun,
and the universe will burn,
orb within orb,
eclipse.
upon this realm of grey,
neither the night nor the day.
but the death of the sun.
but the agony of the moon.
neither the day nor the night,
below the holy throne, no delight.
orb within orb,
the moon marry the sun,
and the universe will burn,
orb within orb,
eclipse.
the sky is open wide,
the black pit masking the light:
the kingdom of evil.
the clouds have drawn the pentagram,
this, the time to be what i am.
eclipse! revolution!
"we are only pain,
our fighting was vain."
say the evil.
drowning in the sea of lamentations,
sinking in the abyss of desolation...
orb within orb,
the moon marry the sun,
and the universe will burn,
orb within orb,
eclipse.
upon this realm of grey,
neither the night nor the day.
but the death of the sun.
but the agony of the moon.
neither the day nor the night,
below the holy throne, no delight.
orb within orb,
the moon marry the sun,
and the universe will burn,
orb within orb,
eclipse.
the sky is open wide,
the black pit masking the light:
the kingdom of evil.
the clouds have drawn the pentagram,
this, the time to be what i am.
eclipse! revolution!
java ile yazılım geliştirmenizi sağlayan ve plug-inlerle zenginleştirebileceğiniz ortam..
amorphis, finlandiya’nın müzik dünyasına kazandırdığı ilginç topluluklardan bir tanesi. bünyesinde bulundurduğu müzisyenler açısından olsun, ülkelerinin sahip olduğu müzikal kültürel zenginlikler açısından olsun hep daha gelişmeyi aklına koyabilmiş ve bunu uygulamaya sokabilmiş başarılı topluluklardan bir tanesi.90’ların başında bir death metal fırtınası yaşanmaktayken amorphis “the karelian isthmus” albümü ile atmosferik death metal tarzı ile çoğu dinleyicinin aklını çelebilmişti.grup farklıydı.kendi ülkelerinin müzikal zenginliklerinden etkileniyor ve bunu müziklerine başarılı bir şekilde uyguluyordu.
amorphis’in diğer yeni topluluklardan bir farkı da 1970’lere olan merakı ve saygısıydı. sahnede giyiniş tarzından müziklerine kadar bu durum hissediliyordu.ikinci albümleri “tales from the thousand lakes” doom/death metal dünyasında bomba etkisi yaratarak çok başarı kazandı ve birçok dinleyicinin gözdesi oldu.”albümden “black winter day” çok başarı kazandı.bir sonraki ”elegy” albümüyle bir klasik daha yaratarak ülkesinin kültürünün en önemli parçası sayılan “kalevala” efsanesiyle ilgili şarkılar yapmaya devam ettiler. ”elegy” albümü birçok yazar ve dinleyici tarafından sahiplenildi ve çok beğenildi.albümdeki “better unborn”,”my kantele” ve “elegy” şarkıları grubun bundan sonra gidişatını belirliyordu. finlandiya folklorundan etkileşimler, bestelerdeki progresif yapı bu albümün en önemli özelliklerindendi.
grubun vokalisti pasi koskinen çok usta vokalleriyle ilgi çekiyordu.gerek brütal gerekse de temiz vokalleriyle başarılı vokalistler arasına adını yazdırmıştı.sonraki albüm “tuonela” grubun değişiminin ilk kanıtıydı.saksafon kullanımı dikkat çekiyordu; şarkılardaki hüzünlü ve karamsar yapı daha da belirginleşmişti.vokaller daha da temiz hale dönüşmüştü.”am universum” albümüyle de aynı yapıyı taşıyan bestelerle karşımıza çıktılar.bu albümlerle amorphis’in 1970’lere olan saygısı daha çok belli oluyordu.bu saygı “far from the sun” albümüyle iyice gün ışığına çıktı.bu başarılı albümlerden sonra pasi koskinen gruptan ayrıldı ve yerine nevergreen’den tanıdığımız tomi joutsen gruba alındı ve son albümleri “eclipse”i bu vokalistle çıkardılar.
tomi joutsen’in ses rengi amorphis’in şarkılarına tamamen uygundu.bunu albümü dinleyince anlamaktayız.bu albümün en önemli tarafı ise klasik amorphis bestelerindeki melodik yapının daha da fazla olması; daha belirgin olmasıdır.vokaller önceki üç albüme göre daha güçlüdür.önceki üç albümü pek beğenmeyen dinleyiciler kanımca bu albümden çok hoşlanacaklar.çünkü “elegy” ve “tuonela” sentezi var karşımızda.besteler çok kaliteli olmakla birlikte, şarkılardaki progresif yapının daha da ayyuka çıktığı bir albüm “eclipse”.
özellikle gitar sololardaki melodik tarzından ödün vermeyen grup bu albümde de aynı tarzını sürdürüyor.”far from the sun” a göre daha güçlü daha melodik bir albüm.son yıllardaki en başarılı amorphis albümlerinden birisi.albümün açılış şarkısı “two moons” taki klavyeler ilk önce şaşırtıyor.tomi’nin güçlü vokalleriyle devleşen bir şarkı.nakarat bölümleriyle duygusal bir kimliğe bürünüyor.”house of sleep”, “leaves scar”la artık mükemmel bir albüm dinleyeceğinizi düşünmeden edemiyorsunuz.akustik gitarlarla klavyelerin uyumu çok dahice.
“born from fire” ve “under a soil black stone” ise sizi havalarda uçurmaya yetecek kadar duygulu şarkılar.”perkele (the god of fire)” finlandiya’nın müzikal zenginliklerinden etkilenilen bir şarkı.”the smoke”a o enfes giriş başka albümlerinde rastlamayacağınız tarzda.
“shame flesh”, “empty opening” ve bonus şarkı “stonewoman” harika çalışmalar olarak yer alıyor albümde.gelelim “brother moon”adlı şarkıya.klasik bir amorphis şarkısı olarak gözüküyor ama “elegy”deki o melodik şarkıları özleyenler için hazırlanmış sanki.bence en iyi amorphis şarkılarından birisi olabilir.çok güçlü çok duygusal bir şarkı.bu grubun fanatikleri zaten alacaklardır ama ben bu albümü kaliteli müziği dinlemeyi alışkanlık haline getirebilmiş müzikseverlere de tavsiye ederim.çok duygusal çok başarılı bir albüm “eclipse”...
amorphis’in diğer yeni topluluklardan bir farkı da 1970’lere olan merakı ve saygısıydı. sahnede giyiniş tarzından müziklerine kadar bu durum hissediliyordu.ikinci albümleri “tales from the thousand lakes” doom/death metal dünyasında bomba etkisi yaratarak çok başarı kazandı ve birçok dinleyicinin gözdesi oldu.”albümden “black winter day” çok başarı kazandı.bir sonraki ”elegy” albümüyle bir klasik daha yaratarak ülkesinin kültürünün en önemli parçası sayılan “kalevala” efsanesiyle ilgili şarkılar yapmaya devam ettiler. ”elegy” albümü birçok yazar ve dinleyici tarafından sahiplenildi ve çok beğenildi.albümdeki “better unborn”,”my kantele” ve “elegy” şarkıları grubun bundan sonra gidişatını belirliyordu. finlandiya folklorundan etkileşimler, bestelerdeki progresif yapı bu albümün en önemli özelliklerindendi.
grubun vokalisti pasi koskinen çok usta vokalleriyle ilgi çekiyordu.gerek brütal gerekse de temiz vokalleriyle başarılı vokalistler arasına adını yazdırmıştı.sonraki albüm “tuonela” grubun değişiminin ilk kanıtıydı.saksafon kullanımı dikkat çekiyordu; şarkılardaki hüzünlü ve karamsar yapı daha da belirginleşmişti.vokaller daha da temiz hale dönüşmüştü.”am universum” albümüyle de aynı yapıyı taşıyan bestelerle karşımıza çıktılar.bu albümlerle amorphis’in 1970’lere olan saygısı daha çok belli oluyordu.bu saygı “far from the sun” albümüyle iyice gün ışığına çıktı.bu başarılı albümlerden sonra pasi koskinen gruptan ayrıldı ve yerine nevergreen’den tanıdığımız tomi joutsen gruba alındı ve son albümleri “eclipse”i bu vokalistle çıkardılar.
tomi joutsen’in ses rengi amorphis’in şarkılarına tamamen uygundu.bunu albümü dinleyince anlamaktayız.bu albümün en önemli tarafı ise klasik amorphis bestelerindeki melodik yapının daha da fazla olması; daha belirgin olmasıdır.vokaller önceki üç albüme göre daha güçlüdür.önceki üç albümü pek beğenmeyen dinleyiciler kanımca bu albümden çok hoşlanacaklar.çünkü “elegy” ve “tuonela” sentezi var karşımızda.besteler çok kaliteli olmakla birlikte, şarkılardaki progresif yapının daha da ayyuka çıktığı bir albüm “eclipse”.
özellikle gitar sololardaki melodik tarzından ödün vermeyen grup bu albümde de aynı tarzını sürdürüyor.”far from the sun” a göre daha güçlü daha melodik bir albüm.son yıllardaki en başarılı amorphis albümlerinden birisi.albümün açılış şarkısı “two moons” taki klavyeler ilk önce şaşırtıyor.tomi’nin güçlü vokalleriyle devleşen bir şarkı.nakarat bölümleriyle duygusal bir kimliğe bürünüyor.”house of sleep”, “leaves scar”la artık mükemmel bir albüm dinleyeceğinizi düşünmeden edemiyorsunuz.akustik gitarlarla klavyelerin uyumu çok dahice.
“born from fire” ve “under a soil black stone” ise sizi havalarda uçurmaya yetecek kadar duygulu şarkılar.”perkele (the god of fire)” finlandiya’nın müzikal zenginliklerinden etkilenilen bir şarkı.”the smoke”a o enfes giriş başka albümlerinde rastlamayacağınız tarzda.
“shame flesh”, “empty opening” ve bonus şarkı “stonewoman” harika çalışmalar olarak yer alıyor albümde.gelelim “brother moon”adlı şarkıya.klasik bir amorphis şarkısı olarak gözüküyor ama “elegy”deki o melodik şarkıları özleyenler için hazırlanmış sanki.bence en iyi amorphis şarkılarından birisi olabilir.çok güçlü çok duygusal bir şarkı.bu grubun fanatikleri zaten alacaklardır ama ben bu albümü kaliteli müziği dinlemeyi alışkanlık haline getirebilmiş müzikseverlere de tavsiye ederim.çok duygusal çok başarılı bir albüm “eclipse”...
slayer, iron maiden gibi babaların 2006da çıkardıkları bomba albümleri bile sallayabilecek olağanüstü amorphis albümü. brutal vokale dönüş göze çarpar.
amorphisin 2006 çıkışlı albümü, vokal seçimi pek yerimde olmuş kanımca, albümün ilk çıkış parçası house of sleep ise muhteşem.
oriflame tarafından üretilen bir parfüm.
tüm dokundukların
tüm gördüklerin
tüm tattıkların
tüm hissettiklerin
tüm sevdiklerin
tüm nefret ettiklerin
tüm kuşkulandıkların
tüm korudukların
tüm verdiklerin
tüm pay ettiklerin
tüm satın aldıkların
dilendiklerin, ödünç aldıkların ya da çaldıkların
tüm yarattıkların
tüm yok ettiklerin
tüm yaptıkların
tüm söylediklerin
tüm yediklerin
tanıştığın herkes
tüm küçümsediklerin
kavga ettiğin herkes
tüm şu andakiler
tüm geçmiştekiler
tüm gelecektekiler
ve güneşin altında her şey uyum içinde
fakat güneş örtülmüş ay tarafından
tüm gördüklerin
tüm tattıkların
tüm hissettiklerin
tüm sevdiklerin
tüm nefret ettiklerin
tüm kuşkulandıkların
tüm korudukların
tüm verdiklerin
tüm pay ettiklerin
tüm satın aldıkların
dilendiklerin, ödünç aldıkların ya da çaldıkların
tüm yarattıkların
tüm yok ettiklerin
tüm yaptıkların
tüm söylediklerin
tüm yediklerin
tanıştığın herkes
tüm küçümsediklerin
kavga ettiğin herkes
tüm şu andakiler
tüm geçmiştekiler
tüm gelecektekiler
ve güneşin altında her şey uyum içinde
fakat güneş örtülmüş ay tarafından
sözlerini kimse yazmamış, ben yazayım bari. ayrıca bu şarkıyı pulse albümünde dinlemek farzdır. uyandırayım...
all that you touch
and all that you see
all that you taste
all you feel
and all that you love
and all that you hate
all you distrust
all you save
and all that you give
and all that you deal
and all that you buy
beg, borrow or steal
and all you create
and all you destroy
and all that you do
and all that you say
and all that you eat
and everyone you meet
and all that you slight
and everyone you fight
and all that is now
and all that is gone
and all that’s to come
and everything under the sun is in tune
but the sun is eclipsed by the moon
all that you touch
and all that you see
all that you taste
all you feel
and all that you love
and all that you hate
all you distrust
all you save
and all that you give
and all that you deal
and all that you buy
beg, borrow or steal
and all you create
and all you destroy
and all that you do
and all that you say
and all that you eat
and everyone you meet
and all that you slight
and everyone you fight
and all that is now
and all that is gone
and all that’s to come
and everything under the sun is in tune
but the sun is eclipsed by the moon
pink floyd - dark side of the moon albümünün düşünülen ilk ismi.
insanin beyininden kalbine dogru mantiksal bir temel civisi cakan, ve civinin ucunun kalbinize girmesiyle en mutlu olume ulasacaginiz pink floyd sarkisi.
gunesin altindaki herseyin duzenli oldugunu
ama gunesin ay yuzunden yamuldugunu anlatir.
gunesin altindaki herseyin duzenli oldugunu
ama gunesin ay yuzunden yamuldugunu anlatir.
ibm tarafindan gelistirilmis java ide si.
(bkz: mitsubishi eclipse)
gunes tutulmasi hadisesi.
1990 ciki$li malmsteen albumu..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?