romalı devlet adamı,yazar,bilgindir.mektupları roma tarihini bilmemize önemli katkı saglamıstır.latin şiirine ve hitabet sanatına önemli yenilikler kazandırmıştır
cicero
roma hukuku denilen olayın en önemli kişilerinden biridir, felsefeci ve hukukcudur.
(bkz: historia magistra vitae est)
cicero yönetim biçimlerinin özürlerini sayarken, demokrasinin özürünün, sıradan her vatandaşa siyasal haklar tanındığı için, bu yönetimin eşitlik anlayışınının, siyasal hakların herkesin yeteneğine göre dağıtılması gerektiği doğru eşitlik anlayığına uymayışı olduğunu söyler. demokrasilerde bireyin yaşamanın ve servetinin halkın elinde olduğunu belirtir. sonra “en engin denizin, en kudretli alevin bile küstah halk yığınından dah kolay zaptedilebileceğini” söyler. giderek tüm iktidar kitlede olursa, o topluma devlet bile denemeyeğini söylemekten kendini alamaz. demokrasinin bozulmuş biçiminin ise yığının tiranlığı olacağını öne sürer.
karma olmayan yönetimlerin hem iyi , hem kötü yanlarının bulunduğu söyleyip, hiçbirinin yetkin bir yönetim biçimi olarak görmeyen cicero, bunların iyi yanlarını bir araya toplayacak yetkin bir yönetimi araştırmaya kalkışır.
“böylece ben, monarkların uyruklarına karşı duydukları sevgiden dolayı krallığı, akıl vermedeki bilgelikten dolayı aristokrasiyi, özgürlüünden dolayı demokrasi yeğliyorum...bir kez, bir kamu devletinde, egemen ve monark niteliğinde bir öğre olmamalıdır. ikincisi, bazı yetkiler aristokrasiye ayrılmalıdır. üçüncüsü, belli bir takım konular kara ver yargılama için halka bırakılmalıdır.”
“emperyalizm” sözcüğünü kullanmamakla birlikte, cicero roma emperyalizmi kuramının temellerini atmıştır. roma’nın eyaletlerinin roma tarafından yönetilmelerinin buralarda yaşayanlar için yararlı olabileciğini, yararlı ise bu yönetimin adalete uygun sayılacağını ileri sürmüştür. rına yönetimi bu eyaletlerde yasaları çiğneyenleri önleyip, yasaların çiğnenmesine olanak vermediği için, yasaları egemen kılarak barışı ve düzeni sağlamaktadır. roma yönetimi altına girmeyen ülkelerde ise durum gittikçe kötüleşmektedir. bunlar roma’nın yönetimi altına giseler kendileri için ne iyi olur. bu düşünce yolunda ileride, roma yönetiminin barış ve düzen getireceği görüşüyle “pax roma” (roma barışı ) kavramına ulaşacaktır.
karma olmayan yönetimlerin hem iyi , hem kötü yanlarının bulunduğu söyleyip, hiçbirinin yetkin bir yönetim biçimi olarak görmeyen cicero, bunların iyi yanlarını bir araya toplayacak yetkin bir yönetimi araştırmaya kalkışır.
“böylece ben, monarkların uyruklarına karşı duydukları sevgiden dolayı krallığı, akıl vermedeki bilgelikten dolayı aristokrasiyi, özgürlüünden dolayı demokrasi yeğliyorum...bir kez, bir kamu devletinde, egemen ve monark niteliğinde bir öğre olmamalıdır. ikincisi, bazı yetkiler aristokrasiye ayrılmalıdır. üçüncüsü, belli bir takım konular kara ver yargılama için halka bırakılmalıdır.”
“emperyalizm” sözcüğünü kullanmamakla birlikte, cicero roma emperyalizmi kuramının temellerini atmıştır. roma’nın eyaletlerinin roma tarafından yönetilmelerinin buralarda yaşayanlar için yararlı olabileciğini, yararlı ise bu yönetimin adalete uygun sayılacağını ileri sürmüştür. rına yönetimi bu eyaletlerde yasaları çiğneyenleri önleyip, yasaların çiğnenmesine olanak vermediği için, yasaları egemen kılarak barışı ve düzeni sağlamaktadır. roma yönetimi altına girmeyen ülkelerde ise durum gittikçe kötüleşmektedir. bunlar roma’nın yönetimi altına giseler kendileri için ne iyi olur. bu düşünce yolunda ileride, roma yönetiminin barış ve düzen getireceği görüşüyle “pax roma” (roma barışı ) kavramına ulaşacaktır.
onun bir bustu demek ki tipide boyle;
http://home.att.net/~b.b.major/cicero.jpg
http://home.att.net/~b.b.major/cicero.jpg
hatiptir. çaçaron kelimesi buradan gelmiştir.
cm 2007 de gelecek vaadeden mc mr pozisyonlarında oynayan bir futbolcudur.
yas tutarken saçları yolmak ne budalalık;sanki kel kalınca keder dinecekmiş gibi!
bir sözü vardır bu adamın 2000 bilmem kaç yıl önce söylediği;
bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür. politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. bir katil daha az korkuludur.
(bkz: ileri görüş)
bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür. politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. bir katil daha az korkuludur.
(bkz: ileri görüş)
"laws are silent in time of war."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?