çeviri yapmak

armour
trafik polisleri yapar. belli bir noktada durup gelip geçen araçları çevirirler. buna çeviri yapmak denir.çevirme yapmak da deniliyor olabilir. fakat o zaman kuzu çevirme gibi bir şeyi anımsatıyor bana. çeviri yapmak demek daha uygundur. bi de taksi çevirmek var fakat onun konumuzla alakası yok. evet.
yesilzeytin
aşırı geniş hayal dünyanız yoksa,iki kültürü iyi bilmiyorsanız olmaz o iş.çeviri yapmak sanattır,ancak sanatın kopyası değil. siz çeviri yaparken diğer bir dilde sanat eseri yaratırsınız.
kısaca çeviri yapan insan sanatçıdır gözümde.
van ness
ingilizce hukuk vb. mesleki çeviriler yapılıyorsa çevirmenin anasını ağlatır. hem o dili hem de kendi dilinizi çok iyi bilmelisiniz aksi takdirde o çeviri bir boka benzemez.
mitili
dil bilenler için para kazanmanın en kolay yolu. kazanılacak para akla geldikçe o uzun yazılar daha bir kısalıyor, çeviri daha bir eğlenceli hale geliyor.
independence
bilinen o dur ki ozellikle ingilizce’den turkce’ye cevirilerde aman aman bir para kazanilmamaktadir. hatta kazanilan para ceviri yaptiginiz anda yakmi$ oldugunuz elektrik parasini ve ceviri boyunca ictiginiz kahve parasini ancak kar$ilamaktadir. fazla kucumsemi$ de olabilirim.
tandt
can yücel bu konuyla ilgili olarak kendisine çevirmen,çeviri de yapıyo diyenlere cevap olarak ben çevirmen değil türkçe söyleyenim dediği bilinmektedir.
cikolata
yabancı bir dildeki herhangi bir bilgiyi naçizane dilimize katma işlemi. dünyadaki en zor ve en sıkıcı işlerden birisi, herkes birbirine atar, iş en son gelene kalır. boktur bok.
coolstory
başarılı bir çeviri, cümlenin veya metnin birebir karşılık geldiği anlamı yazmaktan ziyade, metnin anlatmak istediği şeyi, yani ruhunu yakalayarak o ruhu kendi dilinize yansıtabilmektir. ayrıca her ne kadar fazla para kazandırmadığı iddia edilse de, işinizde iyiyseniz ve küçük bir şehirde tekel olmayı başarabildiyseniz, size çok iyi paralar kazandırabilecek bir iştir.
yumurtagibicocuk
gozleri belertir efendim bu meslege dahil olmak. bir sure sonra ceviri yaptiginiz dil ile anadiliniz arasinda inanilmaz bir bag kurulur, konusurken "hava atiyo bu yeeaa" dedirten.
oysa ki hava degildir, cunku zaten yeterince beyin .ciklamasi gecirtmistir o soz obekleri, ve daha siz farkina bile varamadan zavalli beyniniz araya o minik kelimeyi sikistiriverir. boyle mal mal bakarsiniz bir cumleye, bir de icindeki kucuk cumlelere lelelele diye devam eder bu orgu.
bir cesit kelime ve cumle oyunudur efendim dahasi, bir kucuk kelimenin yerine koca cumleyi koyamazsiniz gunumuz isverenin isinde.
koydurtmazlar, ve israrla koyarsaniz _anlatsaniz bile_ para kaybedersiniz, anlamini isverenin bilmedigi bir paragraf yuzunden.
bu yuzden sabahlara kadar gelsin kahveler, gitsin kahveler yaptirir size bu isi yapmak.
kisaca "biraksalar da soyle o cumleyi alip, bu cumleye evirsem evirdigimin altina da su cumleyi koysam; bakayim ooh mis gibi oldu wallahi" isidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol