bülent karpat

darth sidious
mac sunma ozurlu spiker. yine de sempatik gelirdi bana. kir saclari, fransiz aksani ile konustugu turkcesi ve galatasaray golu disinda heyecansiz anlatimi yuregimi daglardi.
suphi
zamaninda blues sarkiciligi yaptigi, milli basketbolcu oldugu turunden turlu duyumlar aldigimiz; efendi ve duzeyli sunumlarina taniklik ettigimiz yine de kimi zaman mikrofon marifetiyle epey zirvalamalarina katlanilmis bulunan, sap midir seker midir karar veremedigim insan...
schenardi
bülent karpat: engin, kırmızı kart gördün neler hissediyorsun?
engin ipekoğlu: abi hakem bana orospu çocuğu dedi ben de dayanamadım hakeme saldırdım, o da kırmızı gösterdi...

zamanında star ın lig maçlarını şifresiz olarak yayınladığı dönemden bir enstantane. bülent karpat deyince aklıma hep bu gelir. aslında bütün star muhabirliği ve spikerliği döneminde kendisiyle özdeşleşen cümle "xxx yyy yapmak üzeresin neler hissediyorsun"dur, hatta bu cümle karikatürlere konu olmuştur. bu karikatürlerde elinde mikrofonla sahaya dalıp, kaleciyi geçip boş kaleye doğru ilerleyen golcünün yanına koşup "qqq gol atmak üzeresin neler hissediyorsun" diye sorar durumdadır bülent karpat ve bu olay gerçekten yaşansa kimsenin de pek fazla garipsemeyeceği bir olaydır adı geçen kişinin kendine özgü yapısından ötürü. şu anda habertürk spor genel koordinatörlüğü yapmakta ve futbolla ilgili yayınlarda rol almamaktadır; an itibariyle bir basket programını haftada bir hazırlayıp yayınlamaktadır.
isimsiz kahraman
ağzını kemçülterek yakaldağı futbolculara, abuk sabuk sorular sorma adetini başlatmış, spikerdir kendisi türk futbolu şu anda bu kadar seviyesiz durumlara geldiyse tek sebebi bu adamdır derim.
disappear
fi tarihinde bir galatasaray - fenerbahçe maçını anlatırken fenerbaghçe sahaya çıktığında bunu izleyicileriyle ’evettt toplar sahaya çıkıyor’ şeklinde paylaşan spiker.
mitili
inciler:

-evet, şu an bir finlandiyalı yerde yatıyor... yok, finlandiyalı değilmiş, abdullah’mış! saçları sarı olunca karıştırdım!

- şuuut! top ağlarda ve taç!

- eveet adana demirspor sahaya "yaklaşık" 11 kişi çıktı.

"walsh ikinci yarı çok etkisiz, kendisini oyunda hiç
göremiyorum..."
(walsh devre arasında oyundan çıkmıştır...)

- mavi mayoyla çalsi,kırmızı mayoyla ııııııı mançhıstır yunaytıd sahaya çıkıyor.

- sevgili seyirciler hakem düdüğüne baktı,saatini çaldı...

- tafferel degajı yaptı şöööle uzunca bir vuruş. bu bana eski maçları hatırlattı, böyle topu havalara dikmek bayağı önemliydi... tabi o zamanlar böyle çim sahalar yoktu, sahalar çamur deryasına dönerdi... bu arada saffet ve gol. (galatasaray - istanbulspor maçı)

** türkiye-almanya 91 hazırlık maçından sonra bülent karpat alman milli takımı kaptanı mattheus’la yaptığı maç sonrası röportajında:

bülent karpat: rıdvan nasıl bir oyuncu anlatır mısınız?
mattheus: good.
bülent karpat (tercüme ederek): evet sevgili seyirciler mattheus rıdvanın çok tehlikeli bir oyuncu olduğunu, sağdan geliştirdiği bindirmelerle defans bloğunu sarsabileceği, futbol zekasının ve tekniğinin üst düzeyde bir futbolcu olduğunu,kesinlikle çekinilmesi gereken biri olduğunu vurguladı..


__

ayrıca bu şahıs, star tv’nin ilk yayın yıllarında galatasaray’ın bir maçında sakatlanan semih’in yerde kıvranması esnasında kameranın apış arasına zoom yapmasıyla "star’ın giremeyeceği yer yoktur!" demiştir...


neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol