yabancılara toprak satışi

seyhmerat
yakinda ikinci kurtulus savasi’nin cikmasina sebep verebilecek olan hadise..doguda ve guneydoguda yahudiler bir cok toprak aldi,hatay’da suriyeliler bir cok toprak aldi,bunun disinda yurdun genelinde amerikalilar ve ingilizlerinde aldigi topraklar cok,tum bunlar ab’nin baskisiyla rte’nin kabul etmesiyle oldu..yakinda gelip tapulari gosterecekler ve "cikin buradan" diyecekler haberleri yok,iste o zaman kan dokmek zorunda kaliriz yazik olur...
yoncash
kas,fethiye,kalkan ve antalya yorelerimizi oncelikle kapsayan sonrasinda da dogu illerimizi kapsamis olay.suan yabanciya toprak satisi yasak oldugu icin gerceklesmeyen satislar.
ankakusu
ozellikle sinir husumeti icinde oldugumuz ulkeler ile yahudilere satis konusunda dikkat edilmesi gerekir.
bugun eger ortada bir yahudi devleti varsa, bu buyuk olcude yapilan toprak satislarinin bir sonucudur.
ayrica yahudi dinine gore bir yahudi’ye ait her toprak vaat edilmis topraklar statusune girmektedir.

(bkz: #50179)
walide sultan
azmin elinden ne kurtulur...toprak satin almak isteyen yabancilarin, turk vatandasligina gecip bu olayin yasagindan kurtulmalari mumkun gibi gorunuyor...yasa da bunu onleyici bir ibare varmi dir bilinmez...eger varsa, bu da ’insan haklarina aykiriligindan’ kendiliginden dusecek bir hukum olur, mantigiyla da bakilabilir bu olaya...
darkofdirt
fener rum patrikhanesi ve etrafını yunanlı kardeşlerimiz!! alıyorlarmış,gap projesi olan yerler ise zaten satılmaktadır,türkiye’nin yıllardır bu projeye harcanan parası,kanımızı emen bu sözde getiri,tam bize yararlı olcakken elimizden gitmektedir,trabzon da rumların faaliyetleri yıllardır bilinmektedir...bunları ben biliyorumda bastakiler veya sorumlu insanlar bilmemektedir mi?
canakkale’ye gittim şehitlerimizi anmaya ve onlardaki o ışığın nedenini düşündüm neydi onlarda olan ve bizde olmayan su an?
bu miskinliğin nedeni ne?
abd bayragını kişiler bellerine baglayıp yürüyebilir orda,veya üstüne basabilirler,bu sözde özgür(koyun) bu millet için suc teskil etmez ama türk bayragındaki kırmızı renk kandır o bayrak bir gün de israil gibi kazanılıp işte bu devlet bizimdir denmedi,bu konuşmalar anlamsız gelir genelde hani yaptıkların diye soruverir bilgece insanlar!
bu yavsak söze cevabım bilgiden gecer hidayetten değil!canakkale’de bir cok 17,18,19 yasındaki kardeşlerimizin mezarlarını gördüm,ve kötü bakılan bu mezarlar cok canımı sıkmıştır,sizler hiç canakkaledeki fransız mezarlarına baktınız mı? ordaki mezarlardaki cogu kişi fransız bile değil!sömürge ettikleri devletlerin insanları orda kendi savaslarını yapmamışlardır belki de ne yaptıgını bile bilmeden orda bulunan kişiler!bunlara gösterilen özenin 3/1 i ni göstermedik kendi yüce sehitlerimize! bizi affedin...
darkofdirt
hatayın %44 ünün satıldıgı bilinmektedir ve ayrıca fener rum patrikanesi ve cevresinin %25 lik kadar kısmı satılmıştır
,uluslar arası antlasmalara göre özel mülkiyete dokunulamaz yani buraları alan kişiler istedikleri gibi kullanabilirler!tehlikenin adına sonra ister satılmışlık ister de aptallık diyelim ne farkeder...
xerxes
üzerinde son derece hassasiyetle durulması gereken ulusal bir meselemizdir yabancılara toprak satışı.

çünkü yabancılara toprak satıldığı zaman, orayı satın alan yabancılar zaman içerisinde oray ciddi bir şekilde sahiplenecek, etrafına çitlerini çekecek, ve hatta o bölgedeki misyonerlik faaliyetlerine başlayacaktır.

hele bir de satın alınan yer deniz kenarı gibi, kamuya ait bir yer ise, o yerden denize girmek isteyen türk vatandaşları mutlak surette engellemelerle karşılaşacaklardır.

ama işte bu memlekette tam manasıyla ulusal bir bilinçten söz edilemediği için ve iktidar sahipleri dış güçlerin güdümünde olduğu için, bu tip iç tehditlerin yaygınlaşması da doğaldır nihayetinde. hele bu yabancalara toprak mevzusu olduğu zaman iş daha da ciddiye biniyor haliyle.

şimdi sizlere tarihten bir anekdot vererek bu konudaki düşüncemizi destekleyelim:

fatih sultan mehmet 1453 yılında istanbul’u fethettikten sonra bizans imparatorunun sarayını gezerken, bir ara mahzene iner ve zindanda yaşlı bir papaza rastlar. padişah, yaşlı papaza:

"bu halin nedir, niye buraya hapsedildin?"

diye sorar.

papaz şu yanıtı verir:

"arz edeyim sultanım. kuşatma başladığında imparator beni huzuruna çağırdı ve istanbul’un elden çıkıp çıkmayacağını sordu. ben de ilmime ve tecrübeme dayanarak bunun son muhasara olduğunu ve şehrin elimizden çıkacağını söyledim. çok kızdı ve bana eziyet edip buraya attırdı."

bunun üzerine fatih sultan mehmet bir an düşünür ve papaza şu soruyu sorar:

"peki bu şehir bir gün olur bizim de elimizden çıkar mı?"

papazın yanıtı pek düşündürücüdür:

"ne zaman ki içinizde fesat artar, ahaliniz kendi menfaatlerine teslim olur, (buraya dikkat!) mülklerini yabancılara satanlar çoğalır, yabancıdan medet umanlar artar, şehir sizden çıkar, şehir sizden çıkar."

fatih sultan mehmet oracıkta diz çöküp ellerini açar ve şöyle dua eder:

yarabbi! böylelerini kahrına ve gazabına uğratmanı dilerim..."


anlayana...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol