bilgi sözlük mutfağı

greyfurt
mutfak kültürü olmayan sözlük olur mu hiç ? bu başlık altında artık bilgisözlük mutfak kültürünü paylaşacağız. efenim bu gün size geleneksel yemeklerimizden “bilgisözlük usülü salça dö sosis”i anlatıcam.

malzemeler(2 kişilik):
-2 adet sosis
-kibrit kutusu kadar katı yağ (tereyağ olursa daha bi datlu oluyo namıssız)
-2 kaşık salça (market salçası olursa 2 kaşık yeterli ama ev salçası olursa daha az kullanın.)
-yarım bardak su (bildiğin su. bas çeşmeden işte)
-2,3 desimetre küp kuş sütü tozu (latife yaptım canım. ne kadar latifeciyim dimi ? )
-2 somun ekmek (bayat olsa da olur)

yapılışı:
sosisleri parmak kalınlığında dilimledikten sonra, katı yağı tavaya atıp, kısık ateşte eritin. yağ tamamen eriyince sosisleri tavaya boca edin. kapağını kapattığınız tavayı önceki gibi kısık ateşte bırakıp, bir tasta su, tuz ile salçayı çırpın. 1 dk çırpmanız yeterli olacaktır. sosisler pişip, dombik dombik olunca, önce tavanın kapağına yarım çay bardağı kadar su koyun ve tavaya kapatın. işte tam bu esnada kızgın yağa su dökmekten kaynaklanan küçük bir buhar kütlesi oluşacak. paniğe kapılmayın, kapağı dengeli ve yeterli hızda kapatırsanız bir şey olmaz. sonracıma vakit kaybetmeden salça su karışımını da tavaya boşaltıp, biraz karıştırıp kapağı kapatın. 1-2 dakika sonra salça pişip, köpürür gibi olunca ocaktan alıp, ekmeği banarak mideye indirin. afiyet olsun.
greyfurt
bilgisözlük usülü öğrenci çorbası
malzemeleri komşulardan da edinebileceğiniz için neredeyse bedavaya gelen, gelenekselleşmiş bir öğrenci çorbasıdır. ayrıca insanın içini diğer çorbalarda göremeyeceğiniz kadar uzun süre sıcak tutar. hazırlanması biraz uğraştırıcıdır ama b,c,d,t ve j vitaminleri yönünden çok zengin ve doyurucudur. daha fazla sabırsızlandırmadan tarife geçelim.

malzemeler(4 kişilik):
-2 diş sarımsak (ince kıyılmış yemeklik soğanda olur)
-2 kaşık un
-isteğe göre kekik, nane, kırmızı pul biber
-6-7 su bardağı su
-sıvı yağ (katı yağda olur. ne diyim katı,sıvı,gaz ne bulursanız kullanın işte)
-4 somun ekmek (bayat olsa da olur)

yapılışı:
önce yağ küçük boy tencerede kızdırılır (yakmayın sakın mutfağı.muslukta ıslattığınız kaşığı yağa doğru sallayın. düşen 1-2 damla su çıtırdıyosa yağ kızmıştır).
yağın kızdığından emin olduktan sonra tencerenin altını kısıp, önceden ince ince kıydığımız sarımsakları ve unu tencereye döküp azcık karıştırmaya başlayın.(soğan kullananlar unu dökmeden önce soğanları kavurmayı unutmasınlar) un 1-2 dakika içinde helva rengine gelecektir. işte bundan sonra yarım bardak su ekleyin ve ocağı har ateşe getirip karıştırmaya devam edin. koyulaştıkça (yoğunlaştıkça yani) yarımşar bardak su ekleyip paso karıştırın. bu işlemi 3-4 kere yaptıktan sonra tencereyi 2 parmak kalana kadar su ile doldurun. kafanıza göre baharatını tuzunu ekleyin. çorba kaynadıktan sonra 5 dk kadar daha karıştırmaya devam edin. en son altını kısıp, kapağı aralık bırakarak 5 dk kadar daha kendi kendine pişmesini bekledikten sonra, ocağı açıp son bir tur daha karıştırın. çorbamız hazır. afiyet şeker olsun.

önemli not1: yeteri kadar karıştırmak çok önemli. eğer iyi karıştırmazsak dibi tutar. unlar dop dop olur. böyle olursa evdekilere çaktırmadan dopları kaşıkla ezip birazcık karıştırın. “beğenmiyosan kalk kendin yap, dingil…” demenizden çekinen ev ahalisi şikayet etmeden kuzu kuzu çorbanızı içecektir.

önemli not2: ilk seferinde kıvamını tutturamayabilirsiniz ama moralinizi bozmayın. çorbanın sıfır maliyet oluşu ve doyuruculuğu sizi başarıya motive edecektir.

önemli not3: un ve sarımsak bozulmadan aylarca kalabildiği için stok maliyeti düşüktür. ayrıca hazır çorbaya kıyasla hammadde maliyeti neredeyse onda birdir. harcanan tüpün maliyetiyse hazır çorbayla hemen hemen aynıdır. işgücü maliyetine girmedim dikkat ettiyseniz. işi, gücü, parası olanların bu çorbayla alakaları olmaz zaten.

nightbreeze
şimdi sırada öğrencilerin işine geleceğini düşündüğüm bir şeyin tarifini anlatıcam.

yemeğin adı:mozambik

malzemeler(kimsenin yememesini tavsiye ediyorum):
-domates
-pul biber

yapılışı:
domatesleri içinizden geldiği gibi doğrayıp bir tavanın içine öylesine bırakıyosunuz.içine yemeği yiyememenizi sağlayacak kadar pul biber atıyosunuz.sonra bunları ocağın üstüne bırakıyosunuz,onlar pişiyo.

(bkz: afiyet olsun)

not:şimdi ben bunu anlattım burda ama evde denemeyin,zararlı!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol