ayrılık

0 /
hmmmmmtmmcnm
Gelin size bir kadının gözünden nasıl oluyor bu ayrılık biraz anlatayım. Sözlerime başlamadan önce yaklaşık 3 yıllık bir ilişkide ha? Ne? Nasıl yani? Diye terk edildiğimi belirtmek isterim. Bir kadın için, babasız büyüyen ve sevgilisini hayatının her şeyi yapan bir kadın için ayrılık ve ölüm eşdeğer şeylerdir.

Buradan beylere sesleniyorum. Olur ya bir gün hayatınıza duygusal olarak dibi görmüş, kimsesiz bir kadin girerse onu hiç bırakmayacağınıza emin degilseniz hayatına girmeyin. Kendinize alıştırmayın. Onun her şeyi olmayın.

Ayrılık bu durumda biraz ceset gibi olmaya benziyor. Vay be, ölmeden mezara koydular beni derken boyle oluyormuş diyorsun. Renkler soluyor. Müzikler susuyor. Notalar ağlıyor. Ağaçlar sana üzgün bakıyor. Yeşil artık yeşil gibi oluyor. Güneş daha soluk doğuyor. Doğuyor ama ısıtmıyor aslında hiç bir şey beni ısıtmıyor. Arabam bile dalga geçer gibi daha korkunç sesler çıkarıyor.

Ben mesela dün markette peynirlere bakıp ağladım. Hayır, beni terk eden adam peynirci degildi. Rakının yanında peyniri çok seviyordu. Yine bir kac gun önce peynirci babanın önünde on dakika dikildim. Hayır, beni terk eden adam peynirci babada çalışmıyordu. Peynirci babanın ekşili süzme yoğurdunu çok seviyordu. Telefonumda sarhoşken çektiğim komik bir pozu var. Eskiden ona yollar yollar gülerdim. Nereden bileyim bir gün o fotoğrafa bakıp bakıp ağlayacağımı? Sözün özü, kimi zaman ağlamaktan retinam yırtılacak sanıyorum. Kebapçılara bakamıyorum. Hayır hayır lahmacun ustasi da degildi ama iyi kebaba canını verirdi. Öyle deli bir adamdı. Hele bana ısmarladığı kebap hoşuma gitmişse ohoooo değmeyin keyfine. Dükkanı önüme yığsa gözüne gelmezdi. Böyleydi bizim ilişkimiz. Benim karnim doysun o mutlu olsun.

Kebapcıları da eledik sözlük. Önünden geçmek yok. Gratise mesela bugün tahammül edemedim. Kendime dünyaları alıp ams ons bir parfüm alırdım. Ona bile gönül koymazdı. Gereksiz bile görse benim mutluluğum yeterliydi. Artık gratis de yok. Gratisin moru kalbimi acıtıyor. Markette lm sigaralara bakamıyorum. Kamyoncu sigarasi diye dalga gectigim sigaraya artık bakamıyorum.

Bazen kafamdan asağı benzin döksem diyorum. Fazla acılı. Bir kutu ilac yutsam. Belki haberi bile olmaz. En güzeli evinin orada arabamı bir kamyonun altına sürmek diyorum. Sonra ölmeyi beceremezsem kafamı kırar diyorum vazgeçiyorum.

Peki bu kadar üzüntü neden oldu? Yani beni terk eden adam benimle yeniden konusmaya calisti mi? Evet. Gercekten çabaladı mı? Hayır. Karnın tok mu dedi, bir seye ihtiyacın var mı dedi. Gel gelelim bunları bana hissettirmedi. Görev bilinciydi. Benden size öneri, iki insan birbirinizi seviyorsanız hiç bir şeye hayır demeyin. İşim var da demeyin. +Aşkım yanıma gel çok bunaldım. -işim var. Değil, işim var ama senin için 3 dakika bile olsa geliyorum. Bakın, böylesi daha şık. Öyle tşörtmüş, fotoğrafmış, erkeklermiş, kılmış yünmüş kimseye yüklenmeyin. Oldu da yüklendiyseniz yaptığınızın arkasında olun. Oldu da alttan aldınız, daha fazla gurur yapmayın. Koşun sevgilinizin kapısına. Koşmadınız mı? Bir kadının kalbini kırdıysanız uzaktan uzağa bu işlerin çözülemeyecegini akıl edin.

Kapısına gitmediniz ve bir aramaya cevap vermedi diye üstelemeyecek kadar prenses bir adam mısınız? Bırakın o kadın daha fazla kırılmasın. Çünkü onun sizden bekledikleriyle sizin tahammül sınırınız örtüşmüyor demektir. Bir de, tüm bu yaptıklarınız üzerine, terk ettiginiz kadın günler sonra annesiyle dışardaysa ve metroda oldugu icin ona ulaşamadıysanız kiminle ne halt yedigin belli degil demeyin. İnanın bana bu kaç oldu sayılmıyor. Bir insan kaç yerinden kırılabilir, kalbi ne kadar parçalanır canlı deneğim. Sonuc olarak beyler siz kendinizi toplamazsanis ne siz o kadına yaklaşabilirsiniz ne de o kadın size yaklaşabilir.

Ben bir kere degil bin kere kırıldım. Beni sarıp sarmalayan, gözlerime bakarak seni söz veriyorum bırakmayacağım diyen adam elimi ilk bırakan oldu. Hayatım boyunca ilk defa bir erkek veni babam kadar kırdı. Sonra hiç toparlayamadı. Terk ettiğinden beri kaç kere daha kırdı bilmem. Canımı yakıyorsun dedigim halde her gün bu sondu, artık yokum dedi. Her dediginde kalbime bir bıçam daha sapladi. Ben göründüğümden daha kırılgan bir insanım biliyormusun sevgili sözlük? Ama o 3 senedir bunu bilememiş.

Yapmayın, kimse kimseye bu kötülüğü yapmasın. Admin, beni buradan da engellersen canın sağolsun. Demiştim sana her yerden engellersin whatsapp, telefon, instagram... ama kafandan engelleyebilir misin? Pek sanmıyorum. Çok zor. Çünkü benim baktığım her yerde senden bir sey gördüğüm kadar ben de senin hayatına işledim. Biliyorum. Pek fırsatım olmadı, bu da benim elvedam olsun. Seninkinden daha dezavantajli fakat daha şık bir yöntem olduğu kesin :) okuyan, okumayan herkese teşekkür ederim.
hayirlisiartik
her kimle ve her nasıl olursa olsun her seferinde çok zor olan durum. ne zaman biriyle bir daha görüşmek ya da görüşmemek üzere vedalaşsak ayrılıkların bu denli acı olmasına katlanamam.
ayrıldığımız yurt dışında yaşayan bir akraba, bir arkadaş, bir sevgili, bir tanıdık... eninde sonunda insan ayrılıklarla büyüyor ve bu durum beni bir hayli üzüyor.
ladycapulet
"ayrilik rahatligindaydi senin,
senin guvenindeydi bana,
buyuk korkundaydi ayrilik
birdenbire kapin acilir gibi sevdalanmak
birilerine ansizin.
oysa ben seni seviyordum ama bunun
farkinda degilsin.
ayrilik bunu farketmeyisindi senin…" demiştir nazım hikmet.
serhadlu
ayrılırsın ve başlar;
geceler bir yanan ok gibi saplanır içine. ay geçse de yıl geçse de , kaybolan hiç bir şey olmaz. aslında zaman geçer sadece. ve yalandır merhem değildir ayrılığa zaman...
her gece ama her gece alkolik olmaya bir adım daha yaklaşırsın.odan dumanla dolar. artık leş gibi her bir otun kokusu sarar her tarafı. ciğerlerinin bittiğini bile bile her geçen saat dumanı daha çok seversin. daha çok istersin...
ayrılıkta daha çok ağlatır seni şarkılar.ağlamak için şarkılar dinlersin.işte o şarkılar. o yüreğinin ortasına saplanan o oku daha çok biler.ve her defasında daha çok acıtır...
ve açarsın bir şişe daha...
yakarsın bir duman daha...
ve açarsın bir şarkı daha....
sonra köpek gibi karşında duran resmine bakarsın..
ağlarsın sonra sabaha kadar. ağlarsın ki bir gün karşına çıktığında göz yaşın tükensin diye...
şerefsizliğin şerefine...
vesselam...
tayfa75
"bir çeşit insan vardır ki, kendisini kıskandıran bir kadını, kapıyı onun yüzüne çarpmadan bırakmayı düşünemez.

bunun herhangi bir kötülük duygusundan ötürü yapıldığını sanmıyorum. bu sadece, öyle yapmazsa yüreksiz ve kararsız davranmış olacağını sanan bir adamın bu işi gürültülü ve eksiksiz bir şekilde yapmak istemesidir.

zayıflıktan ileri gelir bu: insan, içinden verdiği karara güven duymadığı için, kaba sözler, küfürler, rezalet çıkarma gibi ayrılmanın dış görünüşüne önem verir.

korkunun da payı vardır bunda, gülünç duruma düşmek, her şeyin gene bu ilişki başlamadan önceki gibi olacağı, bu ayrılığın yol açtığı bütün acıların hiçbir işe yaramayacağı korkusunun da.

kötülük duygusundan ileri gelmez bu davranış, ama her türlü kötülüğün kaynağı gerçekleşmemiş ihtirassa, o zaman kesinlikle kötülüğe de yol açabilir.

bir insanla yaşamaktan vazgeçmeyi değil onunla yaşamayı öngören fedakarlık tanımınla, seni reddeden kişiye haksızlık etmiş oluyorsun. ama şurası bir gerçek: fedakarlık yapmak ne için gerekli olsun?

sağlıklı ve normal bir ahlaki yapıyı reddederken, geriye her türlü tarihsel ya da aşkınsal dayanaktan yoksun bir ahlaki jest tapınması -bir başka deyişle salt retorik- kaldığını fark etmiyor musun?"


(bkz: cesare pavese)
(bkz: il mestiere di vivere)
mudo
hiçbiri sebepsiz değildir ayrılıkların; ve tarafların birini sevindirirken, diğerini üzmüştür hep.
her iki tarafında da olmayı istemeyeceğim yegane durumdur kendisi.
ppinr
bir koç erkeğiyle bir ikizler kadını anlaşamıyor işte..denendi..sonu ayrilik (istisnalar kaideyi bozmaz)..
goshenit
bazen nefes aldığını hissettiğin, bazen de yeniden aynı acıların tekrarından korktuğun andır. ne istediğini bilmediğini sürece ani kararla ortaya çıkabilecek durumdur.
coco
ayrılık, ’üzülme zamanla geçer’ telkiniyle gecenin bi saatinde gelip ’ayrılık’ entry’sindeki herşeyi okuyup yazılanlara ’muhteşem’i’ ya da ’berbat’ı layık görmektir.
rumuz pilis tiray egen
-sevgilim, biz ayrıldıktan sonra, ne zaman içinde ikimizin olduğu bir anı anlatsam, senden, "eski sevgilim" diye bahsedemiyorum. "aşık olduğum kadın" diyorum. böyle salak bi aşığım işte. halbuki kelimelerin ne önemi var di mi? saflık işte kusura bakma...
nickten yana sansim yok
sezen aksu’ya göre sevgiyle beraber, attila ilhan’a göre sevdaya dahil olan şey. bana göreyse; meselâm bu ayrılık olayını çok karıştırdılar. ha, aralarında bi fuarg galdı. bu farginen çok da iyi oldu taam mı...
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol