arthur schopenhauer

0 /
darkofdirt
varoluscu filozof 1788 de danzigde dogar

babası intihar ederek ölmüş annesiyle arası cok iyi olmayan filozof cok duygusal ve hisli yasadıkları hayatına son derece işlemiş kişidir

(bkz: eğitimci olarak schopenhauer)isimli kitabında nietzsche ondan övgüyle söz eder
ünlü yazar goethe düzenli olarak johanna schopenhauerziyaret eder ve onunla tanısma fırsatı edinmiştir
goethe onun için sunu yazmıştır sonra
’’genc schopenhauer hayli garip ve ilginç biri gibi geldi bana’’

arthur ordan ayrılırken goethe ona su şiiri yazar:

keyif almak istiyorsan hayattan,
deger vermelisin dünyaya.

schopenhuer bu şiirden etkilenmez,goethe tarafından verilmiş sayfanın kenarına sunu yazar:

’’insanları oldukları gibi kabul etmek,onları olmadıkları bir kişi gibi görmekten yeğdir’’
(chamforttan alıntı yapmıştır...

schopenhauer 1820 yılında berlin üniversitesinde hocalık yaparken derse yalnızca 5 kişi katılır yan binada rakibi hegel 300 kişilik bir ögrenci grubuna ders anlatır sunu demiştir:

’’hegelci felsefe sacma sapan fantezilerden,bas asagıya cevrilmiş bir dünyadan ve felsefi maskaralıktan ibarettir...’’

kendisi cokeşliliği savunur düşünceleri bir cok filozofu derinden etkilemiştir


’’insan varoluşu bir tür hata olmalı.insan varoluşuyla ilgili söyle söylenebilir:bugün kötü,yarın daha da kötü olacak ve en kötüsü olana dek de bu böylece sürüp gidecek’’

darkofdirt
schopenhauere göre birine aşık olmamız ondan saglıklı cocuklar dünyaya getirebilceğimiz anlamına geliyormuş,bunun için onla kafa olarak uyusmamız önemli değil önemli olan saglıklı cocuklar
’’bir nesil bir sonraki nesil için kendini feda ediyor...’’

evliliğe sacmalık olarak bakmıstır.

cogu zaman evden dahi cıkmamıs kanişler beslemiştir evinde hatta annesi onun bu durumuna cok üzülür ve evden cıkıp insanlarla konusması için ona mektuplar yazmıştır...
kadınlarla ilgili katı düşünceleri olmasına ragmen napoleonun soyundan bir hanımın onun evine gelip kalması ve onun heykelini yapmasıyla kadınlarla ilgili fikirleri de yumusamıstır...
’’onla her sabah yürür sohbet ederdik,sanki karı-kocaydık’’
elifielifine
kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı.
elifielifine
’’beyin olanca gücüyle ilerlerken, cinsel sistemlerin korkunç etkinliği daha uykuda olduğu için çocukluk, hayatımız boyunca özlemle geri dönüp baktığımız masumiyet ve mutluluk dönemi, hayatın cennetidir, kayıp cennet.’’
rendekar
schopenhauer’e göre farkinda olmasak da hepimizin amaci neslimizi devam ettirmek. bu dogrultuda karsi cinste kendimizde olmayan ozellikleri ariyoruz (askin metafizigi uzerine). nietzsche’nin oncusudur.
louandreassalome
’yaşamın ilk yarısının ayırd edici özelliği doyurulmamış mutluluk özlemi ise,ikinci yarısınınki de mutsuzluk endişesidir.’

’kuşkusuz alçakgönüllülük erdemi alçaklar için yapılmış büyük bir buluştur; bu erdeme uygun olarak herkes kendinden sanki aşağılık biriymiş gibi söz etmek zorundadır. buysa dünyada yalnızca aşağılık insanlar varmış gibi bir durum ortaya çıkarmakla her şeyi olağanüstü bir biçimde eşitleştirir.’

diyen filozof.



eylerem
kötümserci istenç felsefesini temellendiren alman filozof. der ki; hayat bir derttir,hiçliğe geçiş ise hayattaki tek mutluluk.
tyche
’hayal gucu olan ama bilgisi olmayan kişinin, kanatlari vardir ama ayaklari yoktur’ aforizmasının sahibi.
niphredil
"ne zaman öğreneceğim...opera için teleskop, tavşan avı için havan yopu ne kadar fazlaysa, günlük hayat meseleleri için de..benim aklım ve ruhum o kadar fazla." diyen filozof.
angelus
alman irrasyonalist düşünür.

schopenhauer felsefe tarihinin en ilginç ve çarpıcı düşünürlerinden biridir. karamsar ve kinik bir düşünce sistematiği geliştirmiş, ilk derinlemesine akıl eleştirisi geliştiren düşünürlerden biri olmuştur.

nietzsche üzerinde büyük etkisi olduğu bilinir. nietzsche kadar öne çıkmamış olmasına rağmen, kendine özgülüğü ve düşünce yapısının çarpıcılığı ile felsefe tarihinde yerini alır. schopenhauer, tuhaf bir şekilde tedirgin edici bir filozof olarak kendini gösterir. "istenç ve tasarım olarak dünya" ve "aşkın metafiziği" gibi yapıtlarıyla tanınır.

felsefesinin ilkesel bir kavramı irade kavramıdır. dünyanın özü ve gerçekliği irade iken, fenomenlerden oluşan dünya, tasarımdan başka bir şey değildir. irade schopenhauer felsefesinde kendini bir zorunluluk olarak gösterir, ki onun düşüncesindeki kötümserliğin ve karamsarlığın kaynağı da esas olarak budur. insan, tamamen kurtulamayacak olsa da istencin/iradenin emrine boyun eğerek acı ve kederden kısmen kurtulabilir. bu noktada schopenhauer’in düşüncelerinin belirli ölçüde doğu felsefelerine yakınlaştığı söylenebilir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol