depresyon

uzgun,bos hissetme,umutsuzluk,caresizlik,sucluluk veya degersiz hissetme,halsizlik,istah ve uyku duzeni bozulumu,sinirlilik hali ve cabuk aglama,unutkanlik,kararsizlik gibi olaylarin bir araya gelerek bunyeyi tahrip etmesi.

cokkun bir ruh hali, ilgi kaybi yada yaptiklarindan zevk almama, gunluk is ve gucunu yapamama, gunluk islere karsi isteksizlik.

genel yargi bir cesit ruh hastaligi oldugu yonunde olsa bile bazilari icin bilinci-bilincsiz yapilmis bir yasam tarzi secimidir. ne her onune gelen insanla konusmamak (onu degersiz gordugunden veya konusmak pek fazla onemli gelmediginden yada sadece konusmak icin mecalin olmadigindan dolayi) bir hastaliktir,ne de mutlu olmamak. mutlu olucak pek birsey bulamadiklari dogrudur depresyondakilerin, ama hayatta gercekten mutlu olunacak birseyin olmadigi gercek te olabilir. bu yuzden haplarla bu gercek unutturulmaya calisilir.

belki de kurtulmanin tek yolunun sevilmek, ilgilenilmek hatta simartilmak oldugu ruh hali. yorganin altinda "lutfen kimse gelmesin, ben burda sessizce oliim hatta" diye dusuncelerinden kacmaya calisan bicarenin yanina "hadiii kalh yemek yiyceez!" diye degil de, "hadi gel, yalniz degilsin, ben burdayim. bosver gerisini." diye gelmektir belki cozum prozac fln da diil..birinin elini tutup seni kaldirmasidir.. o biri hic gelmez ve sen de gecici bir sure ara verirsin depresyonuna, sonradan daha siddetlisiyle bulusmak uzere..."niye ki tum bunlar" sorusu birakmaz ki hic seni..

sik sik karsilastigim hadise (bkz: depresyondayim)

surekli icinde bulundugum ruh hali.bu sure icinde morveotesi’nin 23 sarkisini dinleyesim gelir surekli.

neden mutlu degilim , neden mutlu olamiyorum, yanlis yerdeyim,yanlis zamandayim , aglamak istiyorum , yalniz kalmak istiyorum , kimsenin olmadigi bi yere gitmek istiyorum...acinin , kederin , huzunun olmadigi,kendimle olabilecegim gozyasinin olmadigi bi yere gitmek istiyorum..

psikiyatristlarin "yemende sorun var mi? uykunda duzensizlik var mi?" ve "dikkat sorunun var mi?" sorularindan herhangi ikisine verilen yanitin "evet" olmasi sonucu koyduklari teshis. yazarlar anti-depresani, "uyku filan yapmaz,sadece rahatlatir" diye palavra da sikarlar. "bir ay sonra bir daha gel,goriim" derler, biter.

depresyon tani kriterleri;
1.hicbir seyden tad alamama hali(anhedonia),ilgi kaybi
2.depresif duygu durumu
3.uyku duzeninde degisiklikler
4.istah ve kilo degisiklikleri
5.halsizlik,enerji kaybi
6.psikomotor aktivitede retardasyon veya ajitasyon yonunde degisme
7.degersizlik ve sucluluk duygulari
8.karar verme,dusunme ve dikkati toplama guclugu
9.tekrarlayan olum dusunceleri,intihar fikirleri veya girisimleridir.

depresyon diyebilmek icin;yukaridaki bulgular en az iki haftadir,her gun ve gun boyu devam eden nitelikte olmali,bulgulardan en az bes tanesi var olmali ve var olan bulgulardan en az biri 1. veya 2.maddede belirtilen bulgulardan biri olmali,bulgular kisinin islevselliginde belirgin bir bozulmaya sebep olmalidir(okul,is basarisi vb.)

fizik veya moral cokuntu. ruhi ve bedeni dusukluk. bitkinlik. ic sikintilar.

sarisin ablalarimizin genelde sevgililerinden ayrildiktan sonra yana done girmek icin hic beklemedikleri ruh hali.bir de soyleyebilseler...
-canim noldu iyi misin biraz rengin gitmis gibi..
+yaaa uhuhu deprasyondayim ya,murat hayvani boynuzladi beni cacarozun tekiylen.
-deprasyon hmmm.murat akilli cocukmus.
+nea?
-uzulme diyorum.

gokselin soyledigi bi sarki

halkimizin yuzde sekseninin kendine koydugu tani.

kişide kalıtımsal,çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir.antidepresanlar ile tedavisi mümkündür.

artık bir beyin hastalığı olduğu ispat edilmiş maraz.
mutluluk hormonu serotonin’in az salgılanması ya da işleyişindeki aksaklıklardan kaynaklandığı ortaya çıkmıştır nitekim.
yalnız şöyle bir şey var ki ,kişi ;depresyona girmesine vesile olan etkeni ortadan kaldıramadıkça(ki çoğu zaman başa çıkamaz) depresyon kendini belli bir arayla yineleyebilir.bunun için,tedavi amaçlı kullanılan antidepresan ilaçlar yerine davranışçı psikoterapi almak çoğu zaman daha yararlı sonuçlar vermektedir.

fransızca depresyon (dépression) sözü, "çökme, göçme, çukurlanma, kuvvetten düşme" gibi anlamlar taşımaktadır. sözün "uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk." anlamındaki kullanımı için kurumumuz tarafından bunalım, ruh çöküntüsü karşılıkları; ekonomi alanındaki kullanımı için de gerileme, çöküntü karşılıkları önerilmektedir.

www.tdk.org

hırkası falan olan teknolojik ruhsal rahatsızlık.

"bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını"

cemal sureya

bir kadinin depresyona girdiğinde en çok yaptiği 3 şey şöyledir:
1-alişveriş yapmak
2-saçinin modelini ya da rengini değiştirmek
3-deli gibi yemek yemek

nam-ı diger efkar-ı mutemadi