gunun buyuk bir kismini bilgisayarin basinda oyun oynayarak yada arkadaslari ile sabah kahvaltisi, ogle yemegi, kahve, okey, gun, toplanti vesileleri ile bulusarak, veyahut ender de olsa televizyon izlerken uyuklayarak geciren; haftada sansli isek 3 defa yemek, ki zeytinyaglilardan ibaret cogu zaman, pisiren sadece aksamlari olmak uzere , kediyi 3. evladi sayan hatta en sevdigi evladi sayan kedi icin hazirlamadigi yemek almadigi aksesuar yapmadigi fedakarlik bulunmayan, ailenin diger fertlerini ac biraktiktan sonra bir de utanmadan "kizim sen niye zayifsin, neden yemiyorsun, bak iyice evde kalmis kiz havasina burundun" diye cikisan, gecenin bi yarisi "hadi kalk waffle yemege gidelim" diye israrlarda bulunan yada yine gecenin bir yarisi evden habersizce yok olan ve araninca ismet ustaya iskembe icmeye gitmis oldugu anlasilan, kafasina kucuk oglunun ilkokul musameresi icin hazirlanmis bir yetiskin kolu uzunlugunda tavsan kulaklarini takip balkonda arkadasi ile kahve icerken caddeden gecenleri soka sokan, abur cubur manyagi, deli bir kadindir "anne" denilen kisi, en azindan benim bildigim anne oyle. yerim ben onu manyak annem.
anne
(bkz: uretken)
günün her saati oğlunu düşünüp endişelenmek.
(bkz: çalışan anne)
(bkz: çalışan anne)
aklını temizlik ve kızıyla bozmus kisiliktir. her gun telefonda ne yemek yendigini ve nerelerin temizlendigini sorar. gun icinde yaptıgınız seyleri anlatırken daha once duymamıs oldugu bir erkek ismi duyar ise, hemen o kim, yeni fingirdegin mi, anası kim, babası kim, ne is yapar gibi ahiret sorularına baslar. ısrarla biz sadece arkadasız deseniz de inanmaz ve paranoyak tutumuna devam eder. hatta durumu abartıp kocasına seslenerek, kocacııııııııım bu kızın gene bi haltlar karıstırıyo haberin olsun der. sinirlendiginde ben boyle manyak cocugu nasıl dogurdum kesin sen hastanede karıstın diye yaygara koparır. evinize geldiginde somurgeci devletler gibi evin her yerini zapteder ve kendi kulturunu size baskıyla asılar. kendinizi ingiltere tarafından somurulen hindistan gibi hissetmenize yol acar.
teyzenin iki katıdır.
yatağında melekler gibi uyurken izlenesi,dünyanın en iyi,en kutsal görevini yapan ve ayaklarını öpesim geldiği,binlerce kez iyiki varsın dediğim şahsiyet.
karnında yavrusunu ta$ırken sırf evi sıcak olsun, o ü$ümesin dolaylı yoldan da yavrusu ü$ümesin diye sırtına çuvalını almı$ 3. kata kömür ta$ıyan insandır.
kucagında ikiz bebekleriyle ve paçasından tutan kücücük kızıyla parası olmadıgı için taksiye binemeyip dolmu$larda ayakta giden, paltosunun bir kenarı kızı sıkı sıkı tuttugu için yamulmu$ olan kadındır. o günlerinden kalan paltosunu saklayan ki$idir, ara sıra cıkarıp ben nerden nereye geldim diye bakıp hatırlayan.
yavrusunun her hangi bir $eye ihtiyacı oldugunda hemen yanına ko$andır, cocugu istemese bile zorla ayagını bacagının üzerine koyup çorabını giydirendir.
cocuklarının eski videolarını açıp izlediginde ne kadar masumsunuz canlarım benim diye sarılıp aglayandır.
önünüzden yemeginizi, üstünüzden giysinizi, ayagınızdan çorabınızı ayakkabılarınızı, kendi agzından yavrum sözünü dü$ürmeyen kadındır...
cocuklarının annem bir gün ölecek diye dü$ünüp gözleri dolu dolu üstüne titredigi, üzülmesine dayanamadıgı,dünyanın bütün insanları bir yana, sen tek ba$ına bir yana dedigi kadındır.
güçlüdür, ayakta durmasını bilendir, dünyanın en merhametli; içi en güzel insanıdır.insandır evet, cocuklarının yüregini büsbütün sevgiyle doldurup ta$ıran bir insan.
dünya güzeli, gül güzeli, kalbimin $ulesidir beni dimdik ayakta tutan...
(bkz: canım benim)
(bkz: my oedipus complex)
karşılık beklemeden börek yapan insandır....
anne...
ben senin gözlerinde son bulurken ‘sen’ olacağım...
avucunda biriktirdiklerini yavaşça yanıma koyduğunda,
o gülümsemenden bir parça koparıp dudaklarıma iliştirdiğinde,
yüzünde oluşan merhamet çizgileri, benim de yüzümde belirdiğinde,
yüreğinin o doyumsuz iç çekişlerinden edindiğimde,
’sen’ olacağım....
ben senin gözlerinde son bulurken ‘sen’ olacağım...
avucunda biriktirdiklerini yavaşça yanıma koyduğunda,
o gülümsemenden bir parça koparıp dudaklarıma iliştirdiğinde,
yüzünde oluşan merhamet çizgileri, benim de yüzümde belirdiğinde,
yüreğinin o doyumsuz iç çekişlerinden edindiğimde,
’sen’ olacağım....
anne...
en koyusuna adıyorum kendimi...
en karanlığına gecenin...
günahlarımı çıkarıyorum...
bir yaz-boz oyunu gibi....
öne parçalıyorum... sonra bir araya getiriyorum...
un-ufak edip bedenimin her hücresine yerleştiriyorum...
sonra yağmurlar yağdırıyorum ve
bulutların arasından şeffaflık biriktiriyorum...
arınıyorum kurduğum tüm günahlardan...
anne...
şimdi söyle meleğin olacak mıyım....??
en koyusuna adıyorum kendimi...
en karanlığına gecenin...
günahlarımı çıkarıyorum...
bir yaz-boz oyunu gibi....
öne parçalıyorum... sonra bir araya getiriyorum...
un-ufak edip bedenimin her hücresine yerleştiriyorum...
sonra yağmurlar yağdırıyorum ve
bulutların arasından şeffaflık biriktiriyorum...
arınıyorum kurduğum tüm günahlardan...
anne...
şimdi söyle meleğin olacak mıyım....??
anne...
ben en çok sana benzediğimi hissettiğimde melek olacağım....
saçlarıma aklar düştüğünde,
kızıma her sarılışımda,
senin merhametinden bir parça içimde hissedersem;
gece hiç ses etmeden, uykusuzluğuma sövmeden kızım için uyandığımda,
onun saçlarını okşadığımda gökyüzünde uçar gibi hissettiğimde,
gözlerimdeki yaşları hiç görmemesini sağlayabildiğimde,
bir annenin o sonsuz şefkatiyle kucakladığımda bebeğimi,
ben sen olacağım anne.... ve hep kanatsız bir melek olacağım...
doğum günlerinde tost makinesi, ütü, çaydanlık, fincan takımı gibi mesaj içerikli hediyeler verilse de buna sevinebilen, üstelik kendine alınan hediyeleri sizin hizmetinizde kullanmaktan zevk alan tuhaf yaratıklar.
"o interneti kim bulduysa ona çok kızıyorum bazen, hiç bizle ilgilenmiyosun" diye evde ara ara naralar atan kişi.
önce can sonra canannın canıdır.
size sahip olduguna kendini inandirmis kadindir; asik olursunuz eve gitmezsiniz ve cok mutlusunuzdur ama o anlamaz, sizi hayirsiz evlat olmakla, kiz gibi kiz olmamakla suclar.
bir gün mutlaka evleneceginize kendini inandırmıs kişidir.
özledim.seni özledim.hem de çok özledim.basit cümleler gibi görünüyorlar ama değil.gerçekten özledim.seni sevemekten korkuyorum.çok korkuyorum.
çocukken, yada çocukken değil,küçükken; gecelerim seni düşünmekle geçerdi.gitmenden korkardım.iyi bir kız olamadım.belki de diğerleri gibi olamadım.tüm biblolarını kırmıştım daha minicikken,dolaba salıncak kurmuştum,diğer kızlar gibi oynayamamıştım barbie bebeklerimle.kendimi erkek mi sandım ne futbola daldım.
ne sen söyledin bana "seni seviyorum" diye, ne de ben.oturup da iki laf edemeden taa istanbul’a geldim.güya okumaya.ama ben daha çok küçüktüm.gece ağlayacak bir odam bile olmadı.hiç tanımadıklarıma güvenmek zorunda kaldım.onlar da bana güvenmiş gibi yapmak zorunda kaldı.
ne kadar çok yazı yazdım sana,babama.hiç merak edip sormadın.
büyümek zorunda kaldım.büyüdüm demek zorunda kaldım.yalan kötüydü güya.yalnız kaldım.çok yalnız kaldım.parasız kaldım.ortada kaldım.çok yakında da evde kaldım.iyi ki doğmuşum anne. basit cümleler kuracak kadar büyümüşüm.ne kadar da yalnız kalmış ellerim ! daha elini tutmadan koluna girmişim.ne kocaman olduysam artık.
çocukken, yada çocukken değil,küçükken; gecelerim seni düşünmekle geçerdi.gitmenden korkardım.iyi bir kız olamadım.belki de diğerleri gibi olamadım.tüm biblolarını kırmıştım daha minicikken,dolaba salıncak kurmuştum,diğer kızlar gibi oynayamamıştım barbie bebeklerimle.kendimi erkek mi sandım ne futbola daldım.
ne sen söyledin bana "seni seviyorum" diye, ne de ben.oturup da iki laf edemeden taa istanbul’a geldim.güya okumaya.ama ben daha çok küçüktüm.gece ağlayacak bir odam bile olmadı.hiç tanımadıklarıma güvenmek zorunda kaldım.onlar da bana güvenmiş gibi yapmak zorunda kaldı.
ne kadar çok yazı yazdım sana,babama.hiç merak edip sormadın.
büyümek zorunda kaldım.büyüdüm demek zorunda kaldım.yalan kötüydü güya.yalnız kaldım.çok yalnız kaldım.parasız kaldım.ortada kaldım.çok yakında da evde kaldım.iyi ki doğmuşum anne. basit cümleler kuracak kadar büyümüşüm.ne kadar da yalnız kalmış ellerim ! daha elini tutmadan koluna girmişim.ne kocaman olduysam artık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?