200 yıl sonra insanların takip edeceği beslenme rejimi.
Dünyanın karbon salınımı konusunda en kusurlu kitle malesef çiftlik hayvanları. Bu durum tabii ki onların hatası değil. Bugün dünyanın içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, et yemek için yapılan girişimler sürdürülebilir değil. Bir kilo et üretmek için harcanan kaynakla bitkisel üretim arasında dağlar kadar fark var. Bu fark bizi herkesin vejetaryen olduğu bir geleceğe doğru sürüklüyor.
200 yıl sonra sadece zenginlerin et yiyecek olması
bazı ülkeler için bugün de geçerli olan, global etkileri düşünüldüğünde ilginç bir önerme. endüstriyel üretim doğal olan her şeyi mahvetme eğilimi gösteriyor, zaten çevremde gözlemlediğim kadarıyla da vejeteryan sayısı artmakta. kurbanda karpuz keseriz artık ne yapalım.
(bkz: 199 sene sonra öldürün beni)
ya da öldürmeyin lan, belki zengin olurum o zamana kadar, öldürmeyin evet.
ya da öldürmeyin lan, belki zengin olurum o zamana kadar, öldürmeyin evet.
vizyonsuz bir önerme. 200 yıl sonra etten karşılanacak bütün lif ve proteinleri tek bir hap ile veya sera / laboratuvar ortamında üretilen etler ile karşılayacağız.
et yemekle etten alınacak lif ve proteinleri hapla karşılamak aynı mı vizyoner kardeş
Makarna ve pilavdan süngere dönmüş genlerim yüzünden 200 yıl sonra torun çocuğumun çocuğu bile olmaz. Yani beni ilgilendirmez.
Şu anda yediğiniz et mi pekii?
Bir büyükbaş için olgunlaşıp kesime girme süresi 6 ay yayım ve 18 ay besidir.
Tavuk için gereken süre minimum 90 gündür.
Ama gel gör ki büyükbaşta bu süre 3+5 e kadar düşebiliyor ve tavukta ise 49 gün. Sadece 7 haftacık. E coli bakteri vakasında ki bu artışın en temel sebebi ise dünya et piyasını elinde tutan şirketlerin sürekli artan et ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kısa sürede yetiştirilecek olan besi yöntemi yani ağır mineraller içeren hayvanların bünyelerinin alışık olmadığı gıdalardır ki bunun başında da "mısır" geliyor.
Et yemiyoruz arkadaşlar, süt içmiyoruz. Bir besi hayvanından çıkacak olan et miktarı karkas olarak 300-350 kg arasıdır. Şu anda bu rakam aşırı derecede az. Şayet bu hayvanları 6+18 ay beslesek çıkacak olan et miktarı 700-750 kg arasıdır. Peki süte ne diyeceğiz? Bir montafon, simental yada carsa inekten alınabilecek süt maksimum 17 kg dir. Ve süpriz 45 kg süt alabiliyoruz.
Şuanki uygulama yanlış mıdır evet peki sebebi?
Dünya nüfusu 7 milyar olmuş iken bu kadar boğaz nasıl doyacak tabiki de bazı önlemler alınmalı ama bu önlemleri alırken de lütfen herşeyde "soya-mısır" kullanmadan alalım bi zahmet.
Bir büyükbaş için olgunlaşıp kesime girme süresi 6 ay yayım ve 18 ay besidir.
Tavuk için gereken süre minimum 90 gündür.
Ama gel gör ki büyükbaşta bu süre 3+5 e kadar düşebiliyor ve tavukta ise 49 gün. Sadece 7 haftacık. E coli bakteri vakasında ki bu artışın en temel sebebi ise dünya et piyasını elinde tutan şirketlerin sürekli artan et ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kısa sürede yetiştirilecek olan besi yöntemi yani ağır mineraller içeren hayvanların bünyelerinin alışık olmadığı gıdalardır ki bunun başında da "mısır" geliyor.
Et yemiyoruz arkadaşlar, süt içmiyoruz. Bir besi hayvanından çıkacak olan et miktarı karkas olarak 300-350 kg arasıdır. Şu anda bu rakam aşırı derecede az. Şayet bu hayvanları 6+18 ay beslesek çıkacak olan et miktarı 700-750 kg arasıdır. Peki süte ne diyeceğiz? Bir montafon, simental yada carsa inekten alınabilecek süt maksimum 17 kg dir. Ve süpriz 45 kg süt alabiliyoruz.
Şuanki uygulama yanlış mıdır evet peki sebebi?
Dünya nüfusu 7 milyar olmuş iken bu kadar boğaz nasıl doyacak tabiki de bazı önlemler alınmalı ama bu önlemleri alırken de lütfen herşeyde "soya-mısır" kullanmadan alalım bi zahmet.
şimdi siz tavuğu etten sayıyorsanız eğer türkiyede sıkıntı yok. ama tavuk adam mıdır, bana kırmızısından verin derseniz zaten önerme 2017 yılı için geçerli sayılıyor.
açlık sınırı, asgari ücret, gini katsayısı falan bunları koy sepete. o sepette değil kırmızı ete sineğe bile yer kalmaz. anca yaşarsın, yarının belli değilken.
açlık sınırı, asgari ücret, gini katsayısı falan bunları koy sepete. o sepette değil kırmızı ete sineğe bile yer kalmaz. anca yaşarsın, yarının belli değilken.
Inşallah insanlar birbirlerini yerler de kalan canlılar mutlu mesut bir yaşam sürerler...
İki yüz yıl çok uzak bir tarih. Zaten hali hazırda et, zenginlerin tüketebildiği bir besin. Günümüzde kırmızı eti fakir hiç yiyemezken orta direk bazen yiyebiliyor. Bu gidişle kısa bir süre sonra orta direk de yiyemeyecek.
200 sene sonra etler zengin yiyebilir
200 yıl sonra ete ihtiyaç duymayabilir insanoğlu. şu 15-20 yılda bile ne kadar çok şeyin ne kadar hızlı değiştiğini bi düşünürsen.. 200 yıl diyorsun ya.
200 yıla kalmaz zenginler bu gezegeni çoktan terketmiş olur.
200 yıl daha yaşamayacağım için benlik sıkıntı yok.
Halklar, emekçiler, birleşmedikçe; kurtuluş olamaz! Ve, emperyalizm, yenilmedikçe; demokrasi Olamaz!
Halklar, emekçiler, birleşmedikçe; kurtuluş olamaz! Ve, emperyalizm, yenilmedikçe; demokrasi Olamaz!
200 yıl sonra "yiyin birbirinizi ete para vermeyin." sözünün gerçek manada kendini gösterecek olduğunu gösteren varsayım, öngörü.
200 yıl önce açılmış başlıktır.
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?