epikuros

rolünün hakkını veren, muhtemelen öldükten sonra değeri daha iyi anlaşılacak bir aktördür. karadağlar dizisindeki halit ağa rolündeki başarısı farklı tiplere ne kadar başarıyla can verebildiğinin kanıtı. o değil de ben niye iğrenç sinema eleştirmenlerinin kullandığı kalıp ifadeler kullanarak adamı anlatıyorum anlamış değilim. biraz yaratıcı olmaya davet ediyorum kendimi.

trt haber kanalında yayınlanan, nuriye akman’ın sunduğu program. nuriye hanım, belli oranda ünlü kişileri çıkarıp programa, ropörtajvari sohbetler ediyor kendileriyle. çok kayda değer bir şey değil, biraz eski model, tam trtlik işte.

altında nihat doğan imzası aradığım vecize.

%100 başarı sağlayan bir tekniktir. aydınlarını ve çoğu zaman göz banyosu yaptırıcı özellikleri vardır. önemli örneklerine ve temsilcilerine #990251 ve #990311 nolu entrilerde rastlayabiliriz.

kestane rengi saç veya kıllara sahip kimselerin dahil olduğu grup . ilk aklıma gelen örnek, nejat işler.

aslında, kumrallık ve esmerlik kavramları kafamda %100 birbirinden ayırabilmiş değilim. başkaları da var benzer karmaşayı yaşayan. esmerlik veya kumrallık sadece saçla mı yoksa tenle mi ilgili? siyah saçlı ve beyaz tenli bir insan hangi gruba girer? bu yumurtalardan hangisi daha büyük? gibi sorular kurcalıyor kafamı hep.

(bkz: coen biraderler)
(bkz: coen brothers)
(bkz: ethan coen)
(bkz: joel coen)

coen kardeşler hikayeyi yeniden derleyip çekmişler. bu yıl, en iyi film de dahil 10 dalda oscara aday gösteriliyor. jeff bridges ve matt damon başrollerinde oynuyor.

izlemeye izin verdiği sürece zevkle yaptığım şeydi küçükken. bir seans edasıyla gerçekleşirdi. maşrapasındaki sıcak suya batırıp traş fırçasını traş sabunu fırçayla köpürtür ve bütün çenesini boyardı köpükle. becerikli biridir babam, ezbere yapardı güzelce.

şimdi benim kız da akşam banyoda olduğum traşları kaçırmıyor. sabaha kaldıysa traş işi derin uykusunda olmasa kalkıp ona da iştirak eder. gelip konuçlanıyor klozetin üstüne. "baba neden traş.." ve devamı ve türevi elli türlü soruyla konuşurken traş olabilme konusunda ustalaşmamı sağlıyor.

babam gibi, tekrarlayan sorulardan bunalıp fırçalamıyorum çocuğu ama dün akşam banyoda nasıl ulaştıysa elinde traş bıçağıyla yakalayınca 4 yaşındaki çocuğu biraz baba gibi sert olmanın gerekliliğini anladım. üstelik bıçağı yüzüne sürüp alt dudağını kesmişti. böyle durumlara nasıl müdahale etmeliyiz doktor bey? hey doktor bey! burası pedagog.indy/forum değil miydi, yanlış mı geldim!?

geç saatlerde yapılmasından şikayetçi olduğum zirvedir. o saatlerde çift kale değil tek kale maçlar oynanır ancak.

her format atıştan sonra firefoxu indirmek dışında kullanmadığım, başka bir işe yaramayan tarayıcı.

bir iddia olarak düştü bugünkü online ajanslara. hep küsüratlı vermişler oranları, inandırıcı geldi bana. yalnız içeriğinde alkol varmış, diyanet işleri başkanından entrymi görür görmez açıklama bekliyorum. çabuk.

içerik şöyle,
12 gram sıvı koka özü
85 gram strik asit (limon asidi)
28,35 gram kafein şeker (işaretlerden ne miktar gerektiği anlaşılamıyor)
9,4 litre su
946,9 mililitre kireç suyu
28,35 gram vanilya
42,5 gram ya da renk vermek için daha fazla karamel 7x çeşnisi
226,7 gram alkol
20 damla (1,297 mililitre) portakal esansı
30 damla limon esansı
10 damla küçük hindistan cevizi esansı
5 damla kişniş
10 damla neroli
10 damla tarçın

yine en büyük darbe de bu anlamda pek cok musluman erkeğe vurulmuştur, kandil gecesi cima mı olur diye. sevgililer günü birbirini sevemeden geçmiştir.

beşiktaş kulubü kendisiyle olan sözleşmesini feshetmiş . sebebi de ankaragücü maçının devre arasında toraman’a saldirmasiymis. tam deli adam ya! on küsür sene top oyna bı takımda, fenomen ol sonra bi çirkeflik yap ve bütün kariyerin bi siktirnameyle birlikte eline verilsin!

bu başlıkta yazılan 162 entrynin hepsini okumadım, belki yazılmıştır bilmiyorum ama; özellikle yeni bir aşkın ilk döneminde aşık olduğun kişiyle romantik bir sevişmeden ötesini hayal edememek. nasıl diyeyim bir hardcore sikiş, bir anal, oral düşleyememek. sadece sarılıp öpüşmeyi hayal edebiliyorsan emin olabilirsin aşık olduğundan.

tabi ki bu sadece ilişkinin ilk döneminde geçerli. ilerledikçe dinlemezsin öpüşme möpüşme. doggy moggy ne varsa çıkmaz aklından..

artı 18 dizisinde boy gösteren oyuncu. dağhan külegeç ekolünden.

"vay be aramadım sormadım ama hala hatırlanıyorum amk, ne adammışım ben" tribine sokarlar insanı. halbuki hepsini seç tuşuyla tek seferde seçilen onlarca insandan birisindir.

(bkz: papillon)
(bkz: one flew over the cuckoo s nest)
(bkz: carlito s way)
(bkz: ankete karşı olup iştirakten kendini alamama volume 1)

(bkz: para üstü)

1-0 ankaragücü lehine sonuçlanmış lig maçı.

bu sezon alınan kötü sonuçları hep hakemlere, şanssızlığa, sakatlıklara bağladık ama artık takımı ve teknik direktörü sorgulamanın vakti geldi. özellikle bu maçla beraber. hakemlerin bariz skora etki eden hatalarını görmezden gelemeyiz elbette.

futbolcuların dünkü isteksiz oyunlarının sebebi büyük oranda lig yarışından kopulmuş olması. ve schuster’in yanlış kadro seçimi(bu da klasik eleştirmen bahanesidir. hiç değişmez. yenilgiden sonra hep o yedek kulübesinde oturanlardan medet beklenir, farklı bi bok olacakmış gibi. neyse o öküz eleştirmenlerden olmayalım.).

ligin ve lig sıralamasıyla gelecek avrupa kupalarının beşiktaş için bittiğini ilan eden maç olmuştur beşiktaş için.

ne ateist ne de koyu bir dindarım, lakin karikatürdeki espiriyi de kayda değer bulmuyorum. espiriden öte dikkat çekmek için yapılmış ekstrem bir çıkış olarak görüyorum. çocukluktan egenliğe geçişte ilk kez am, göt, sikli cümleler kurmanın verdiği muzip heyecanı anımsattı bana.

büyütülecek bişey değil, vasat altı bir karikatür. baruter’in söyleminin, dine veya ateizme bir şey kaybettirip kazandıracağı yok.