zeynoo

1962 yapımı,yönetmenliğini orhan elmas ’ın,müziklerini fecri ebcioğlu’nun yaptığı;başrollerinde türkan şoray,eşref kolçak ve öztürk serengil’in oynadığı film.

(bkz: taipei 101)

erişkinlerde dinlenme sırasında nabız atım sayısının 60’ın altında olması.

değişik nedenlerle örneğin fazla miktarda tiroit tableti alınması yada tiroiditlerde olduğu gibi tiroit depolarından kana ani olarak tiroit hormonlarının boşalması sonucu kanda tiroit hormonlarının yükselmesine verilen isimdir.

erişkinlerde dinlenme sırasında normal nabız atım sayısı dakikada 60-100 arasındadır.ancak sporcularda dinlenme sırasında bu sayı 50 civarında olabilir.nabız atım sayısının 100’ün üzerinde olması "taşikardi" olarak isimlendirilir ve sebepleri;emosyonel stresler,egzersizler,ateşli hastalıklar,tirotoksikoz,kanamalar veya organik kalp hastalıkları olabilir.

ritim bozukluğu, düzensiz kalp atışı.

(bkz: miyokard)

koroner arterlerin tıkanması veya ileri derecede daralmasına bağlı olarak myokardda oluşan nekroz odağına verilen isim.

anjin veya göğüs anjini.litaratürde göğüs ağrısı olarak geçer. bu durumda, kalp adalesi görevini yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu kan miktarından yoksun kalır. göğüste, sık sık da sol kol ve omuzda, ağrı oluşur. en yaygın nedeni, koroner atardamarı daraltan ve kan akışını sınırlayan damar sertliğidir.

enerjinin fazla harcanmadığı bir yaşam tarzı. sedanter yaşam tarzı “iki kat için bile asansör kullanmak”, “bakkala bile arabayla gitmek”, “faturalarımızı telefon veya internet kanalıyla ödemek”, “akşam yürüyüş yapmak yerine, muhtemelen buna uygun alan olmaması nedeniyle tv seyretmeyi tercih etmek” gibi farklı şekillerde açıklanabilir. bunlar bizim fazladan aldığımız kalorileri harcamamamıza neden olan durumlardır.

ateroskleroz çeşitli risk faktörlerinin bir arada bulunması sonucu genellikle orta yaşlarda belirir ve yaşlanma ile doğru orantılı bir şekilde gelişir.risk faktörleri:
-hipertansiyon
-hiperkolesterolemi
-sigara kullanımı
-diabetes mellitus
-obezite
-sedanter yaşam tarzı
-ailesel predispozisyon dur.

diş dokularından kaynaklanan iyi huylu tümör.

kemiklerin dereceli olarak ilerletilmesi ile deformitelerin tedavisi amacıyla kullanılan bir metod.

ing. beyazlatma,ağartma.

diş eti ile diş minesinin birleşiminde oluşan bakteriyel plakların uzun süre o bölgede kalması ve zaman içerisinde bu oluşumların kireçlenmesine bağlı meydana gelen taşlardır.

ing.20 yaş dişi.

bir eklemdeki hareket yeteneğinin hemen hemen kaybolmasına, ya da azalmasına denir.

çene kemiği.

dişi kemiğe bağlayan fibröz bağ dokusudur ve temel görevi alveol kemiği içinde dişe destek olmaktır.

0-15 yaş arası çocuklarda koruyucu ağız-diş sağlığı ile ilgili eğitim ve diş çürüğünü önlemeye yönelik uygulamalarla, doğumsal,genetik, diş çürüğü ya da yaralanmalara bağlı olarak ortaya çıkabilecek dişsel anormallikler ve diş dokusu kayıplarının tedavisine yönelik işlemler yapılan ana bilim dalıdır.